dizi ve filmlerde ısrarın aşk olarak gösterilmesi

saplantılı aşık ısrarcı ve utanmazdır. söylenilen hiçbir şey beynine ulaşmaz. sadece karşısındaki insanın her ne teklif ettiyse kabul etmesini ister. edene kadar yakasından düşmez. cevap olarak bi hayır yeterliyken hakaretlere bile doymaz. dizi ve filmlerde gördüğümüz bu tip sonunda sevdiğine kavuşur ve işte gerçek aşk diye yutturulur.

son izlediğim dizilerde çok fazla örneğini gördüm ve izlerken cinnet mertebesine eriştim. acaba dedim protesto mu etsem ne etsem de durursam bu çekimleri. olumsuz etkiye sebep olacağını düşündüm ki bu net tacizdir. bu tip karakterdeki insanlar gerçek hayatta tamamen sapkındır. dizi ve filmlerde birkaç yıl öncesinde bunu çok romantik olarak görebilirdim ki dizi yorumlarını incelediğimde öyle gören çok fazla genç var. lütfen bi soru size defalarca yöneltilirse uzaklaşın. bu insanlar ruhunuzu emerler. sizde ne istediğinizi bilin ve olabildiğince net olun.

insanın açık olmamasından kaynaklanan bir durumun dizilere konu edilmesidir. aslına bakarsanız biz bu olayı bir yerlerde romantize etmişiz sonrasında da toparlayamamışız. örneğin özdemir asaf çok güzel bir şairdir değil mi? ona ait olan "kal dersem kal, git dersem gitme" dizeleri var. şimdi bu adam git dedi diyelim, gitmemek onu sevdiğini mi gösterir yoksa onun isteklerine saygı duymadığını mı? önemli olan niyet diyeceksiniz şimdi ama ben o düşüncede değilim. kimse kimsenin niyetini bilemez. madem niyetlerle anlaşacaktık iletişimi neden kurduk o zaman?

afedersiniz ama bu durum biz insanların b.k yemesidir. bir insan hayır diyorsa bu hayırdır, evet diyorsa da evettir. gerçek olan şey görünen şeydir.
son olarak bir kamu spotu vereyim: "ben böyle söyleyeyim o içimden geçeni anlasın" demek saçmalıktır. kimseyi niyet okumaya mecbur bırakmayın.