yazar: sema kaygusuz
yayım yılı: 2002
yazarın ağdalı dil kullanarak oluşturduğu 9 öyküden oluşan kitapta öykülerin ana teması doyuma ulaşmaktır.
yayım yılı: 2002
yazarın ağdalı dil kullanarak oluşturduğu 9 öyküden oluşan kitapta öykülerin ana teması doyuma ulaşmaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yazdım gitti" tarafından 04.07.2023 21:59 tarihinde açılmıştır.
1.
sema kaygusuza ait bir kitap. çok kalın değil, sadece 104 sayfa. ben kapağına bayılıp aldım açıkçası. eski apartmanımızın yerlerine benzettim. o nedenle öykü kitabı olduğunu bilmiyordum alırken. yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve yazarın anlatım diline bayıldım.
devamını gör...
2.
bir sema kaygusuz kitabıdır.
sema kaygusuz her çıkardığı kitabını heyecanla okuduğum ve yeni bir kitap çıkarması için beklediğim öykü yazarlarından biridir. şu ana kadar beni hayal kırıklığına uğratan bir kitabı olmadı. bu kitabı da çok beğendim.
insanın doyduğu bir an neredeyse yoktur, varsa da bu doyma noktası başka açlıklara neden olduğu için insan acıkmak ve doymak arasında fasit bir daire haline gelir. bu döngü hiç kırılmaz ve doyma noktasında beklenen nihai son asla gelmez.
bu kitap birbirinden bağımsız görünen ama bir yandan birbirine bağlı olan dokuz öyküden oluşuyor. bu cümleyi yazınca j.d.salinger'a bir selam vermiş olayım, gereksiz gibi dursa da.
gözünde canlanan anıları onu bir rus lokantasına sürükleyen bir adam, bir şeftali yitip dönüşüme giren bir kadın, boğazına balık kılçığı takılan bir başka adam, bir tohumu yine ardıç kuşu, ortaya çıkan bir kıtlık, hediye edilen bir çam ağacı özsuyu ve çöpte bulunan kesik bir el.
kesinlikle okunmaya değer, çok iyi bir öykü kitabı.
sema kaygusuz her çıkardığı kitabını heyecanla okuduğum ve yeni bir kitap çıkarması için beklediğim öykü yazarlarından biridir. şu ana kadar beni hayal kırıklığına uğratan bir kitabı olmadı. bu kitabı da çok beğendim.
insanın doyduğu bir an neredeyse yoktur, varsa da bu doyma noktası başka açlıklara neden olduğu için insan acıkmak ve doymak arasında fasit bir daire haline gelir. bu döngü hiç kırılmaz ve doyma noktasında beklenen nihai son asla gelmez.
bu kitap birbirinden bağımsız görünen ama bir yandan birbirine bağlı olan dokuz öyküden oluşuyor. bu cümleyi yazınca j.d.salinger'a bir selam vermiş olayım, gereksiz gibi dursa da.
gözünde canlanan anıları onu bir rus lokantasına sürükleyen bir adam, bir şeftali yitip dönüşüme giren bir kadın, boğazına balık kılçığı takılan bir başka adam, bir tohumu yine ardıç kuşu, ortaya çıkan bir kıtlık, hediye edilen bir çam ağacı özsuyu ve çöpte bulunan kesik bir el.
kesinlikle okunmaya değer, çok iyi bir öykü kitabı.
devamını gör...