düğün denilen saçmalığı kim buldu

kim buldu arkadaş bunu ya. insanlara maddi, manevi yük olmaktan başka bir şey değil bu. ulan millet binlerce lira para harcayıp düğün yapıyor ve bu para genellikle ya borç ya da kredi oluyor sonra kirada oturuyorlar. bir zaman sonra kira ödemekten bunalıp ev için kredi çekiyorlar sonra bir de araba alalım diyerek bir kredi daha çekiyorlar... çekiyorlar çekiyorlar çekiyorlar. böyle hayat mı olur arkadaş, her anı sinir, stres, telaş. böyle boktan bir hayat yaşayacağıma yalnız başıma ölür giderim daha iyi.

düğün saçmalık değil, gösteriş delisi olmak saçmalık. bu karı milletinin hemcinslerini kıskandırma sevdası ve ''elalem ne der'' düşüncesi saçmalık. diğer kesimler neyse de görgüzüslük konusunda muhafazakar kesimin geldiği nokta korkutucu. insanlar düğün ve evlilik konusunda, sanki evlilik hemen bitecekmiş gibi düşünerek hareket ediyor. yani ''bunlar evlendikten sonra ne yer ne içer, nasıl idare eder'' değil de ''boşanırlarsa bizim kıza ne kalır'' diyerek...

düğün dernek, çalı çengi, takı taklavat isteyen ve bu konuda sizi darlayan bir hatun bulursanız yol yakınken uzaklaşın. emin olun ilerde mutsuz olacaksınız. ''yhaaa sonuçta bir kere evlenicez, her genç kızın hayali'' cümlesini duyarsanız, partnerinize biber gazı sıkıp kaçın. ''düğünde yemek vermek düğünün şanındandır, hayırlı bir işe giriyoruz, bu vesileyle de insanlara ikramda bulunalım imkan nispetinde'' diyen bir hatun bulursanız, hatuna önce elense çekin sonra da kafa kol yapıp yere yıktıktan sonra etkisiz hale getirip kelepçe ile kendinize bağlayın ki kaçmasın.

tanımıyorum ama kamber diye biri.

bulanın da bunu gelenek haline getirenin de... ruh hastaları.

kesin taraflardan biri evlilik işini yokuşa sürmeye çalışırken bulunmuştur.

kim bulduysa yerinde yatamasın inş. 3 düğün var ve bu 3 çeyrek demektir. bana kabaran bir şey var da çözemedim henüz. altın olmuş bilmem kaç lira vallahi bayılıcam yemin ediyorum ya üf…

gerçekten de her bir ayrıntısının ayrı ayrı rahatsızlık verdiği bu teferruatlar zinciri nasıl kabul gördü, görüyor ve görmekte?

cevabı urfalılar olan soru cümlesi. göbeklitepe çalışmalarının bu konuya da ışık tutacağı düşünüyor.

muhtemelen bu bir sürecin neticesi oldu. neolitikle beraber yerleşik hayat ve kollektif ekonomi ortaya çıktıktan sonra mülk kavramları ortaya çıktı. akabinde yerleşik sosyal toplumun organizasyon şeması belirlenirken kadın da ev, hayvan, arazi ve değerli ziynet eşyaları gibi bir mülk kavramı haline evrildi. mülkün teminatının sağlanması için ve toplumsal düzenin devamı için de bunun tasdik ve takdisinin sağlanması gerekti. ve voila ! evlenme ve düğün kavramları ortaya çıktı. bildiğimiz en ilkel neolitik toplumlar günümüz ortadoğu'sunda bereketli hilal hattında ortaya çıktı... jericho, çatalhöyük, ras shamra, çayönü hatta belki göbeklitepe...

sövmek isteyeceğiniz şahıs/şahıslar muhtemelen üstte saydığım yerlerde ikamet etmekteydiler.

konudan bağımsız olarak ''same dick/pusi forever and ever always...'' kavramları subjektif olmakla beraber evlenmek isteyen insanlarla bir problemim yok. ancak evlenmeyi çok da gerekli bir şey olarak görmüyorum. ha ama bu dediğim de ileride evlenmem manasına gelmiyor. bir bakmışsınız 2-3 sene sonra evlenmişim ve baaam ! bir gece eşimden gizli gizli burayı açıp bu entryleri silmeye çalışıyorum falan...

yok len muhtemelen yengenizle güle oynaya okuruz... hatta kıza ''aşko bak eskiden ne malmışım falan'' der iyice yüzsüzlüğe vururum.

illa yapacaklar o düğünü.