1.
günlerden 25 mart 1997 idi. o sabah işe giderken dünya nenem kapıyı tutmuş, "ben bugün yolcuyum, hakkını helal et" deyip vedalaşmıştı benimle. gerçekten de o gün son vedamız olmuştu anne-annemle.. aynı günün akşamı geldiğinde, nenem kurbanını çoktan kesip dağıtmış, işlerini bitirmiş ve kartal/yakacık mezarlığına çıkıp çenesini bağlamış, kıble boyunca uzanmış ve öylece can vermişti..
"biz cenneti de gördük cehennemi de" demişti. cennet 38 öncesi cehennem de sonrasıydı onun için. çok şey yaşamıştı, çok şey görmüştü, geceleri kartal'ın tepesine çıkıp ayla konuşuyordu ama o da kifayet etmedi yaralarına, bir çokları gibi göçüp gitti içinde yaşamaya dayanamadığı beton yığınımızdan.. 17 yıldır aya her baktığımda, nenemin oradan gülümsediğini hissederim.. her daim umuttur onu hatırlamak, yaşama tutunmaktır benim için..
nenemi, metin-kemal kahraman tarafından kayda alınan şu sözleriyle anmak istiyorum..
"biz cenneti de gördük cehennemi de,
biz cenneti de gördük cehennemi de,
daha dün gibi aklımda çocukluğum.
yediğimiz ekmek de içtiğimiz su da tertemizdi
havada gül kokusu vardı o zamanlar.
ne zaman ki süngülendi bebekler,
ve ben körolası gözlerimle gördüm.
ne zaman ki sürüldük o diyar-u jar ülkesinden,
dilini bilmediğimiz bu yaban ellere.
işte o zaman başladı, bizim için cehennem.
şimdi bu yanası istanbul’da,
beton duvarların arasında,
kimse duymaz ki sesimi
bazen çıkıyorum, kartal’ın tepesine
geceleri ay’la konuşuyorum. ne yapayım?
soruyorum ona,
nereye gidiyor bu dünya?”
dersim’li dünya ana

devamını gör...