insan yaş alıp olgunlaştıkça bu tür şeylerden uzaklaşıyor.
mesela eskiden birine kızdığımda elimdeki telefonu duvara fırlatıp parçalıyordum. sonra bunun bana pahalıya mal olduğunu anlayıp elimin altında ikinci, üçüncü, hatta bozuk telefon bulundurmaya başladım. sonra duvarı telefona atmaya başladım.
duvar çok.
pedofil birleşik devletleri (pbd) yayın organlarında saldırının iran tarafından organize edildiğine dair haberler çıkmaya başladı. bu hafta içinde çin'den iran'a giden bir yük gemisine pbd deniz kuvvetlerine bağlı gemilerce seylan açıklarında el konuldu. çıfıt terör örgütü ve kuklası pdb ortaklaşa iran'a büyük bir operasyonun taşlarını döşüyorlar. bu kez bir müslümanın müdahalesi olayın büyük bir katliama dönüşmesini engelledi. ama yenisi gelecektir.
biz bu filmi 9/11 saldırılarında da izlemiştik. ikiz kulelerde çalışan hemen tüm çıfıtlar o gün işe gitmemiş, geç kalmış, ardından da uçaklarla saldırılar gerçekleşmişti. (pbd yetkillileri halen çtö'nün belirgin izlerini araştırmamakta direniyor bu konuda) bu da o şekilde çtö ve pbd tarafından organize edilmiş bir saldırıdır. yukarıda moderasyonun sevgilisi mossad ajanı çıfıtın feryatlarından da bunu anlayabilirsiniz. (mossad avustralya yetkililerini uyarıyormuş. ba ba ba ba. sen nereden biliyorsun mossad ajanı değilsen bunu?)
çtö kendi yurttaşlarını öldürür mü? evet. bunun için devlet protokolleri var: hannibal doktirini.
öte yandan ırkçı, şerefsiz bir haham da itlaf olmuş. imaj düzeltmeye (!) gitmişti sydney'e
yılın son ayının son iki haftası. hayla huyla 2025'i de yedik. bir hafta sonra günlerin kısalması bitecek ve yeniden doğuş başlayacak. bunun düşüncesi bile insanı heyecanlandırıyor.
antalya'da sabahları puslu sonra açan güneşli günleri var. soğuk değil serin. iyi. hep böyle olsun.
herkese mutlu bir hafta olsun günaydın sözlük.
#3821440@sonkullanmatarihçisi her ayçekirdeği tuzlanmaz. kabuğu ince olan tür seçilir. çekirdekler %10 oranında tuz içeren sıcak suya konulur. (su önceden sıcak olmalı, 50-60 derece gibi) istenilen tuz miktarına göre yarım saat ile 3 saat arası bu suda bekletilen çekirdekler daha sonra süzülür ve bekletilir. bir gün sonra kavrulur.
çok uzun zaman önce bu filmin 1967 versiyonunu izlemiştim.
baş rollerinde rex harrison ve samanta eggar vardı. filmin büyük bölümü güneybatı ingiltere'de castle comb adlı bir köyde çekilmiş. köylüler, köylerini turistik bir alana çevirmiş, aradan geçen onca zamana karşın filmin ekmeğini yiyorlardı. ben de sürekli onarımda olan köy kilisesine türkiye'de nasılsa işe yaramıyor diye cebimdeki bozukluları hibe etmiştim.
16 katrilyon ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. (16x10^15 ton).
insanların tüm tarih boyunca çıkardığı altın yüzey altınıdır ve 200bin ton civarındadır.
altın siderofil, yani demir çekici bir madde olduğundan dünya oluşum halindeyken ortamda doğal olarak çok bol miktarda bulunan demirle birleşerek çekirdeğe çökmüştür. yüzeyde bulduğumuz altın ya göktaşlarıyla taşınan, ya da yanardağ patlamaları sonucunda magmanın yüzeye getirdiği altınlardan oluşmaktadır.
çekirdekteki altını yüzeye çıkarabilsek tüm dünya yüzeyini 50santim kalınlığında bir altın tabakasıyla kaplamak mümkün olurdu. tabi bu kadar çok altının ekonomik olarak hiçbir değeri olmazdı.
londra'da bir aya yakın yaşadım. öyle yaşanacak bir yer değil. pek gözünüzde büyütmeyin.
izmir itistan olmuş. adım başı it ya da it b*ku. ayrıca pis kokuyor.
istanbul kaldı.
olm manyak mısınız? günün yarısını trafikte geçirmek ne demek?
bence antalya ya da daha iyisi alanya. buraların hayalini kurun.
yakınlarını mülakatsız, liyakatsız, eğitimsiz devletin önemli kadrolarına atanmasından utanmayan, utanılacak bir şey olmadığını söyleyen, hatta gurur duyan özlem zengin, ağaç süslemediği için dinde kalacak, birisi ailesini neşelendirmek için ağaç süsledi diye dinden çıkacak.
eh, zaten o dinden çıkan kişi özlem zengin ve avenesiyle aynı yerde bulunmak istemiyordur.
domalan mantarına antep'te keme mantarı derler. çok pahalı bir mantardır. kebabını yaparlar. uyanıklar keme diye soyulup kurutulmuş patlıcanı daha sonra hafif ıslatıp kebap yapar ve bilmeyenlere sokarlar.
avrupa'da da trüf mantarı denir. orada da pahalıdır.
toprak altında yetişir. türkiye'de köpeklere avrupa'da domuzlar buldurup çıkartırlarmış.
bu cips de kurumuş patlıcandır muhtemelen.
amerika'nın yerli halkıdır.
ten renkleri kızıl değildir. sarı da değildir. siyah da değildir. anadolu dahil asya halkları gibidir. beyaz ırktan ama esmer. tıpkı bizim çorum yozgat ahalisi gibi. kızılderili diye anılması savaşçılarının yüzlerini kırmızı çamurla boyamasıdır; denilir.
bir navajo'ya (ki güneyli olduklarından oldukça esmer tenliydi) siz türk asılı mısın diye sormuştum. o da "tam tersine, türkler navajolardan gelmedir" diye cevap vermişti. kontr sürkontr olayı yani.
günümüzden 12800 yıl ve daha öncesinde, bering boğazı henüz buzlarla kaplıyken buradan yaya geçen asyalı kavimlerden gelmedir çoğu. ama bu göç tek yönlü değildir. tersine göç de olmuştur. buz çağı sona erip bering boğazı suyla kaplanınca kitlesel göçler durmuştur. ikinci bir göç dalgası mısır'dan yapılan göçtür. modern arkeolojinin reddinin aksine eski mısırlılar siyahiydi. amerika kıtasını biliyorlardı ve oraya göç etmişlerdi. olmecler falan.
ulaşmamız için bize hedef gösterilen muassır (ve hatta muhassır) batı medeniyyetine sahip ülkeler amerika'ya göçüp buradaki 60 milyonluk yerli halkın köküne kibrit suyu dökmüşlerdir. kafa derisi yüzmeyi yerliler beyazlara değil beyazlar yerlilere öğretmişlerdir. devlet her kafa derisine 1 dolar verince ne kadar onun bunun çocuğu katil varsa insan avına çıkmıştır. sadece kafa derisi değil, el parmakları, kulak, kadınların vajina ve memeleri de "trophy" olarak toplanmıştır bu medeni insanlar tarafından.
en son nobel ödüllü churchill, ki kendisi muassır medeniyyet seviyesine ulaşmış bir ülkenin başbakanlığını da yapmıştır, amerikan yerlilerine ve aboriginlere yapılanların üstün bir ırkın altı bir ırka yaptıkları olduğunu, bunun da normal olduğunu söylemiştir.
yavaş yavaş çözülüyor. bir iki il dışında (izmir, istanbul ve eskişehir) belediyeler harıl harıl topluyorlar. sıra eskişehir'e geliyor olmalı ki dün bir grup itperest gösteri yürüyüşü yapmış. video falan da çekmişler. toplasan 100 kişi. izmir'de bir kişi barınaktan "ben bakarım" diye çıkardığı itleri araziye saldı diye 170bin lirayı geçkin bir para cezasına çarptırılmış. bir daha ziptirik it bile bakamayacak olması cabası. bizim buralarda hemen hiç kalmadı. bazen civar illerden getirip bırakıyorlar ama özgürlükleri iki saat falan sürüyor. belediyemizin sabık başkanının sabık yardımcısının 300 hayvanlık kapasite var, ben binlerce hayvanı nereye koyayım argümanını, kuyu tipi barınaklar yapın diye çürüttüm. şimdi antalya ve havalisinde çok fazla it yok. ormanları halen bilmiyoruz ama kışın karlı ve soğuk. herhalde fazla dayanamazlar.
size öyle geliyor.
yolumun üstünde üç ayakçı mp bayi var. biri kazı kazan türü şeyler de satıyor. tam biletler hariç tü biletleri satmış. diğerleri de öyle.
ama tabi eski heyecan yok kimsede. biliyorlar ki büyük ikramiyenin adresi baştan belli.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.