dünyanın en enteresan sporları
başlık "bal porsuğu" tarafından 17.12.2020 14:27 tarihinde açılmıştır.
1.
aşağıdaki sporlar ile ilgili turnuvalar giderek yaygınlaşıyor. kimbilir belki 1. kafa sözlük olimpiyat oyunları düzenleninceye kadar yeni enteresan sporlar da çıkar.
eş taşıma: kadın partnerinizi sırtınıza alıp, farklı parkurlardan oluşan yarışı birincilikle tamamlamaya çalışıyorsunuz. partnerinize ve de kendinize güveniyorsanız, finlandiya’nın sonkanjärvi kentinde düzenlenir.
bossaball: plaj voleyboluna bir alternatif olarak çıkan bu oyunun prensibi büyük bir trombolin (şişme tramplen) üzerinde voleybol, futbol ve latin danslarının karışımından oluşan hareketlerle müsabakayı kazanmak.
yastık savaşı: pijamayla yapılan bu aktiviteye katılanlar, koruyucu giysiler, dizlik ve dirseklik giymek zorundalar. yarışmaların galibi ise oyundaki dayanıklılık ve tekniğe göre belirleniyor.
bacak tekmeleme: ingiltere’nin gloucestershire bölgesi çıkışlı olan bacak tekmeleme (shin kicking) adlı sporun temelleri, 1600’lü yıllara dayanıyor. ingilizler, bu oyunu, o kadar kendi tarihlerinin ve geleneklerinin bir parçası olarak görüyorlar ki; bu sporun olimpiyatlarda yer alması için, olimpiyat komitesine başvuruda bile bulundular. ancak komite, bu sporu biraz şiddetli buldu.
cable wakeboard: elinizde ip, ayağınız ya da poponuzun üzerinde bir boardla bekliyorsunuz. makara dönüyor, ip geriliyor. sonra yarış başlıyor. makara sistemine dayalı bir parkurda kiteboard ve snowboard'un bir sentezi.
zorbing: plastik büyük bir topun içine girip bağlantılarla sabitlendikten sonra yamaçtan aşağı yuvarlanıyorsunuz. tehlikeli görünse de sıfır risk taşıyan bu sporu yapanlar çok zevkli olduğunu söylüyor.
merdiven tırmanma: merdiven tırmanarak spor yapmayı alışkanlık hâline getirmiş bir grup insan bir araya geliyor ve birlikte, 70 kat ve üzerindeki binalara tırmanmaya çalışıyor. empire state binası, chicago wills kulesi, tayvan kulesi gibi mekânlar, yarışma için en çok seçilen yerler arasında yer alıyor.
ayak voleybolu: "sepak takraw" olarak bilinen bu sporda üçer kişilik 2 takım, voleybolun aynısı olan sporu ellerini hiç kullanmadan ayaklarıyla yapmaya çalışıyorlar. bu file sporu büyük güç, konsantrasyon ve yetenek gerektiriyor.
yamakasi: luc besson'un aynı adlı filminden ilham alan bu sporda hiç bir ekipman kullanmadan oradan oraya sıçranıp atlanıyor, damdan dama geçiliyor.
unicycle: bir sirk maymununa benzediğiniz bu aktivitede tek tekerlekli bisiklet üzerinde hokey oynamak, yoga yapmak, yarışmak gibi istediğiniz aktiviteyi gerçekleştirebiliyorsunuz.
peynir yuvarlama: ingiltere'nin brockworth kentinde her yıl geleneksel olarak yüzlerce katılımcıyla yapılıyor. yarışmacılar bir yamaçtan aşağıya deli gibi koşarak, yuvarlanan yerel dev peyniri yakalamaya çalışıyorlar.
satranç boksu: hollandalı lepe rubingh'in, fransız çizer enki bilal’in satranç ve boksu birleştirdiği öyküsü “froid équateur (soğuk ekvator)”dan etkilenerek 2003 yılında spor dünyasına kazandırdığı satranç boksunda ringe çıktıktan sonra, hem birbirlerine vuruyor hem de satranç oynuyorlar.
bataklık futbolu: ilk dünya şampiyonası 1998 yılında finlandiya’da yapılan bataklık futbolu, 2000 yılından itibaren, ingiltere ve iskoçya’da da oynanmaya başladı. deterjan reklamlarına malzeme olacak cinsten bir çamurun içinde oynanan bu oyuna kadınlar da turnuvalara katılıyor.
bataklık dalışı: herhangi bir bataklıkta, düz bir parkurda, gözlük ve şnorkel takan yüzücüler yarışıyorlar. ancak klasik yüzme metotları yasak, sadece yunus gibi ayaklar kullanıp kıvrılarak yüzülmesine izin var.
gelincik saklama: bu sporda, bir hayvan olan dağ gelinciğini (ferret) paçalarını ayak bileğinize bağladığınız beyaz pantolonunuzdan içeri atıyorsunuz ve onu orada, mümkün olduğunca uzun bir süre tutuyorsunuz. bu spor için her yıl, ingiltere’nin york bölgesinde özel bir turnuva düzenleniyor. gelincikler ısırır ve beyaz pantolonunuzu kanlar içinde bırakabilir, dikkatli olun.
ekstrem ütücülük: 1997 yılında leicester'lı fabrika işçisi hans meimban’ın icat ettiği bir spor olan ekstrem ütücülük; havada, karada, dağda veya suda ütü yapmak isteyen çılgın insanların sporu olarak görülüyor. sporun ilk turnuvası, 2002 yılında, almanya’da yapıldı ve yarışmacılar; hurda bir otomobilde, ağaç tepesinde ve sörf yaparken ütü yapmaya çalıştı.
eş taşıma: kadın partnerinizi sırtınıza alıp, farklı parkurlardan oluşan yarışı birincilikle tamamlamaya çalışıyorsunuz. partnerinize ve de kendinize güveniyorsanız, finlandiya’nın sonkanjärvi kentinde düzenlenir.
bossaball: plaj voleyboluna bir alternatif olarak çıkan bu oyunun prensibi büyük bir trombolin (şişme tramplen) üzerinde voleybol, futbol ve latin danslarının karışımından oluşan hareketlerle müsabakayı kazanmak.
yastık savaşı: pijamayla yapılan bu aktiviteye katılanlar, koruyucu giysiler, dizlik ve dirseklik giymek zorundalar. yarışmaların galibi ise oyundaki dayanıklılık ve tekniğe göre belirleniyor.
bacak tekmeleme: ingiltere’nin gloucestershire bölgesi çıkışlı olan bacak tekmeleme (shin kicking) adlı sporun temelleri, 1600’lü yıllara dayanıyor. ingilizler, bu oyunu, o kadar kendi tarihlerinin ve geleneklerinin bir parçası olarak görüyorlar ki; bu sporun olimpiyatlarda yer alması için, olimpiyat komitesine başvuruda bile bulundular. ancak komite, bu sporu biraz şiddetli buldu.
cable wakeboard: elinizde ip, ayağınız ya da poponuzun üzerinde bir boardla bekliyorsunuz. makara dönüyor, ip geriliyor. sonra yarış başlıyor. makara sistemine dayalı bir parkurda kiteboard ve snowboard'un bir sentezi.
zorbing: plastik büyük bir topun içine girip bağlantılarla sabitlendikten sonra yamaçtan aşağı yuvarlanıyorsunuz. tehlikeli görünse de sıfır risk taşıyan bu sporu yapanlar çok zevkli olduğunu söylüyor.
merdiven tırmanma: merdiven tırmanarak spor yapmayı alışkanlık hâline getirmiş bir grup insan bir araya geliyor ve birlikte, 70 kat ve üzerindeki binalara tırmanmaya çalışıyor. empire state binası, chicago wills kulesi, tayvan kulesi gibi mekânlar, yarışma için en çok seçilen yerler arasında yer alıyor.
ayak voleybolu: "sepak takraw" olarak bilinen bu sporda üçer kişilik 2 takım, voleybolun aynısı olan sporu ellerini hiç kullanmadan ayaklarıyla yapmaya çalışıyorlar. bu file sporu büyük güç, konsantrasyon ve yetenek gerektiriyor.
yamakasi: luc besson'un aynı adlı filminden ilham alan bu sporda hiç bir ekipman kullanmadan oradan oraya sıçranıp atlanıyor, damdan dama geçiliyor.
unicycle: bir sirk maymununa benzediğiniz bu aktivitede tek tekerlekli bisiklet üzerinde hokey oynamak, yoga yapmak, yarışmak gibi istediğiniz aktiviteyi gerçekleştirebiliyorsunuz.
peynir yuvarlama: ingiltere'nin brockworth kentinde her yıl geleneksel olarak yüzlerce katılımcıyla yapılıyor. yarışmacılar bir yamaçtan aşağıya deli gibi koşarak, yuvarlanan yerel dev peyniri yakalamaya çalışıyorlar.
satranç boksu: hollandalı lepe rubingh'in, fransız çizer enki bilal’in satranç ve boksu birleştirdiği öyküsü “froid équateur (soğuk ekvator)”dan etkilenerek 2003 yılında spor dünyasına kazandırdığı satranç boksunda ringe çıktıktan sonra, hem birbirlerine vuruyor hem de satranç oynuyorlar.
bataklık futbolu: ilk dünya şampiyonası 1998 yılında finlandiya’da yapılan bataklık futbolu, 2000 yılından itibaren, ingiltere ve iskoçya’da da oynanmaya başladı. deterjan reklamlarına malzeme olacak cinsten bir çamurun içinde oynanan bu oyuna kadınlar da turnuvalara katılıyor.
bataklık dalışı: herhangi bir bataklıkta, düz bir parkurda, gözlük ve şnorkel takan yüzücüler yarışıyorlar. ancak klasik yüzme metotları yasak, sadece yunus gibi ayaklar kullanıp kıvrılarak yüzülmesine izin var.
gelincik saklama: bu sporda, bir hayvan olan dağ gelinciğini (ferret) paçalarını ayak bileğinize bağladığınız beyaz pantolonunuzdan içeri atıyorsunuz ve onu orada, mümkün olduğunca uzun bir süre tutuyorsunuz. bu spor için her yıl, ingiltere’nin york bölgesinde özel bir turnuva düzenleniyor. gelincikler ısırır ve beyaz pantolonunuzu kanlar içinde bırakabilir, dikkatli olun.
ekstrem ütücülük: 1997 yılında leicester'lı fabrika işçisi hans meimban’ın icat ettiği bir spor olan ekstrem ütücülük; havada, karada, dağda veya suda ütü yapmak isteyen çılgın insanların sporu olarak görülüyor. sporun ilk turnuvası, 2002 yılında, almanya’da yapıldı ve yarışmacılar; hurda bir otomobilde, ağaç tepesinde ve sörf yaparken ütü yapmaya çalıştı.
devamını gör...
2.
formula 1 in 60-70lerdeki hali. o zamanlarda araçlarda güvenlik yok bişey yok, uçan tenekenin içinde giden insancıklar var. sürekli yarış pilotları ölüyor.
şu anda alev topuna dönmüş araçtan sağ çıkan birsürü pilot var ama eskiden bu spor delilikten başka bir şey değildi.
şu anda alev topuna dönmüş araçtan sağ çıkan birsürü pilot var ama eskiden bu spor delilikten başka bir şey değildi.
devamını gör...
3.
su altı dedektörle arama ve temizlik yapma bir spormuş. * deniz bunu beğendi. *
devamını gör...
4.
geri geri koşma.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
7.
boşa kürek çekmek..
devamını gör...