durduk yere çığlık atma isteği

t: kişinin bunaldığında rahatlamak için yapmak isteyebileceği eylemdir.
böyle tüm nefesini toplayıp yarınlar yokmuşcasına çığırmak, canım çekti.
ara ara bağırırım durduk yere. deşarj oluyorum böyle, deneyiniz.

çığlık atarak boğazım parçalanana kadar ağlamak o kadar isterdim ki. içten içe ölüyorum, hissediyorum bunu. beni yaşama bağlayan her şey anlamsızlaşıyor. çabalamak için bir nedenim kalmadı, soyutlanıyorum. biliyorum; iyice koptuğumu, sonumun yaklaştığını ama sesimi duyuramıyorum.

bu isteğimi 0850 li numaralardan arandığımda konuşan telesekretere bağırarak atıyorum tavsiye ederim.

rüyada gelesi makbul olan.
*

dış ses çok fazla ise iç sesi, yani bizden gelen sesi artırarak , kulak iç basıncını dengelemeye yarıyor, aklınızda bulunsun.

özellikle arabada yalnızken doruk seviyelere çıkan dürtü. ben de müziği son ses açıp amaçsızca bağırmak istiyorum da, sesim kötü.

çığlık ata ata ağlamak istiyorum.

anksiyeteyi azaltacak istektir.

behlül gibi delirmek istiyorum bazen. bin arabaya, arkaya aşk-ı memnu jenerik müziğini aç, direksiyona vura vura bağır.

deli behlül

imdat diye bağırarak koşucam yakında az kaldı.

çığlık değil de .. arabayı sürerken yüksek sesle müzik açıp aaaa diye bağırdığımı bilirim ... iyi geliyordu sanki...

çocukluğumun aklımda kalan anılarından biri. dayım keyiflenince çığlık değil de nara atardı. komik gelirdi bana da. yıllar önce aniden geldi bu istek bana. ama keyifli değildim tabii. nasıl yaparım nasıl ederim sonra buldum çözümü. şehirler arası yalnız yolculuk yaparken trafikte araç içinde bağırmak, çığlık atmak adına ne diyorsanız.
ya da gecenin bir vakti arabaların vızır vızır geçtiği, insanların o an bulunmadığı bir anayolu tercih edebilirsiniz. hem yürüyün hem bağırın. gerçekten insanı rahatlatıyor, bütün dertlerini alıp götürmüyor ama bir süreliğine uzaklaştırıyor. duruma göre adrenalin de salgılatıyor. kışın eksi derecelerde buzlu suya girerseniz ne demek istediğimi anlarsınız..

universite 3.sinif zamanlari, 3 yillik muhtesem giden bir iliskim var, cok seviyoruz, sevisiyoruz evlenicez kesin ama bir sikinti var surekli aldatiyorum ama isimi cok iyi yapiyorum hic yakalanmiyorum lakin 3.sinifta iken aldattigim kizla iliski biraz arapsacina dondu, aldatmadan cikti 2. iliskiye dondu. kafam allak bullak oldu, esas kizi cok seviyorum ama digerini de cok begeniyorum, hayatimin akisi degisti resmen. calvin harris dinleyen ben o donem yildiz tilbe'ye kadar dustum. 2 kadin 1 adam - el adami - delikanlim adli eserlerini dinliyorum yildiz'in. kendi kendime soruyorum olm aldatan sensin, aldatilan kizlar gibi aci cekip yildiz tilbe sarkilari dinlemekte neyin nesi diye, duble aci cekiyorum yani. suan kahkaha attim. neyse bu ikinci kizla iliskim 6.ayina girdi, ay donumlerini kutluyoruz, her kizla her ay, ay donumu kutlamaktan cepte para falan kalmaz hale dondu. kizin biri karsiyaka'da digeri bornova'da, ben goztepe'de yasiyorum, 2 lt. araba var odedigim benzin parasinin hesabini tutamaz hale geldim. artik esas kizi aldatmamam gerektiginin farkina varip, diger kizdan ayrilmam gerekiyor, diger kizda esas kizi biliyor, o da diger yandan bana press yapiyor esas kizi birak bana gel diyerek. arada kalmaktan biktigi icin karsiyaka- bayrakli yolunda cami acip kafayi cikartip ciglik atmisti. kiza bakip, kizi dusurdugum hale bak deyip ona da uzulmustum, halbuki diger aldatmalarimda aradaki kizlar hic umrumda olmazdi. sonra ne mi oldu, 2sinden de ayrilmadim, muhtemelen ve yuksek ihtimalle arada kalan kiz, esas kizla gorustu smsleri gosterdi, benim odami tarif etti, arabamin modelini markasini soyledi vs benimle ilgili ne biliyorsa anlatti ikiside ayni anda kicima tekme basti.
umrumda oldu mu? - oldu tabii.

kizlara durduk yere ciglik attirmayin sonrasi hic iyi olmuyor.

durduk yere olmadığını fark ettiğim istektir. birikimin kendini dışarı atma isteğidir. bastırılmış duyguların acı çekerek salınması durumudur. bağırın!

kimsenin duyamayacağı kaç çığlık atıyorum içimde buda dahil mi?

deniz kenarına gidip çığlık atmak istiyorum böyle filmlerdeki gibi. ama işin sonunda deli gömleği giydirebilirler, korkuyorum.

bu isteyi dindire bilmek için bir alternatif bulduk. sokakta yürürken, durup dururken "bağır" diye bir-birimize komut vermek. komut verilen kişi de bunu mutlaka yapmak zorundadır ve tüm gücüyle "uaağğğ" diye yayılır sokakta. çok iğrenç bir durum, ama hepimiz aynı çöplüğün ucubeleriyiz.

manyak mısınız olum?

her şey üst üste geldiğinde fleabag'teki meşhur metro sahnesindeki gibi içimden çığlık atıyorum, en azından birilerinin kafasını duvara sürtme isteğim azalıyor o an.