earthlings

2005 yapımı, insanın dünyaya - aslında hayvanlara- verdiği zararı anlatan bir belgesel.

insanların, dünya yalnızca kendilerine aitmiş; diğer hiçbir canlının duyuları, hisleri ve canları yokmuş gibi yaşadığını gösteren bir yapım.
barınaklardaki berbat uygulamalar; fabrikalaşmayla birlikte hayvansal gıdaların üretiminde hayvanlara uygulanan eziyet, işkence, canilik; bir deri parçası uğruna hayvanlara çektirilen işkenceler belgeselde konu edilmiş.

hayvan hakları savunucularından çok çabuk sıkılıyor insanlar, umarım bu görüntüler bir nebze olsun insanlarda farkındalık yaratmıştır. teknoloji çağında tamamen önüne geçmek belki mümkün değil tabii ki ama şartların düzeltilmesi için bir şeyler yapılabilir sanırım. bu görüntülerden sonra bir süre et-tavuk tüketebileceğimi pek sanmıyorum. yumurtayı komşumuzun tavuklarından sütü de yine komşumuzdan aldırmayı düşünüyorum.

belgesel insanı insanlıktan utandıracak cinsten görüntüler barındırıyor. hassas kişilerin izlemesini önermiyorum.

psikolojimi etkileyen, izledikten sonra paranoya olmama neden olan, joaquin phoenix'in seslendirdiği belgesel. hiçbir gerçekten bu kadar korkmamışımdır. belgeselde hayvanların, yemekten eğlence sektörüne kadar nasıl sömürüldüğü çarpıcı videolarla gösteriliyor. insanların kendilerini dünyanın hükümdarı sanıp diğer dünyalılara karşı acımasız tavırları gerçekten çok acı verici. sık et tüketen bir ailede olmamdan kaynaklı sürekli et vb. tüketen benim, bir süre yeme bozukluğum oluştu. şimdi diceksiniz önceden bilmiyor muydun hayvan yediğini, haklısınız ama önümüze hazır gelen bi yemeği sorgulamayız genelde. vegan olmadım daha fakat zar zor tüketir oldum eti. yeme sıklığımı azalttım, her yediğimde vicdan azabı hissediyorum. birden kesmek benim için zor olacağı için yavaş adımlarla veganlık sürecine girmeyi düşünüyorum. ve psikolojisi kaldıracak kişilerin izlemesini, kaldıramam diyenlerinde buna ilişkin makaleler okumasını öneriyorum. ne zaman eco > ego olursa o zaman bu dünya daha katlanılabilir olacaktır.