edi pakbayram

ulamanın en güzel örneğidir.

suna yakın'ın peluş kuklasının adıdır. bir de kardeşi vardır (bkz: büdü pakbayram)

deme tevgar.

hali takçatepe

ya ben bu adamın adının edip olduğunu öğrendiğimde 12 yaşındaydım. işin kötü tarafı 9 yaşındayken bu adamla tanıştım ve adama edi amca dedim. yetmedi çocuk olmanın verdiği rahatlıkla festival alanında dinlenen adamın başına çöreklendim adamla yarım saat takıldım, atmadı beni başından sonra da babamı tanıştırdım. babam beni ''oğlum edip bey'e edi diyip durma, adı edip kendisinin'' diye uyardı. babama da atar gider yaptım ''ne edip'i edi pakbayram pak!'' dedim. kendim de ak pak bir bayram olarak görüyorum adamı. çok ak, öyle böyle değil pakbayram gibi bir savunmam var. ama kendisi de hak etti şimdi. t shirtüme imza atmasını rica ettim. imzayı attı, üstüne de adını yazdı.

''edi pakbayram''

ben şimdi nasıl ikna olayım bu adamın adının edi olmadığına? yıllarca direndim bu konuda. hepsi senin suçun be edi.