eften püften bahanelerle çalışanın iş akdini fesh etmek

çok pis adiliktir bla bla ama aşırı zevkli eylem. böyle konuşmaları ulu orta yapmamak lazım çocuklar. şirket içi hattan ik'da kahve falı baktıran bilmem kim hanıma 'fırsat verdim olmadıya' bağlayıp, çıkış işlemleri için muhasebeye haber vermesini direktif veriyorum. ihbar tazminatı varsa üç beş bir şey imzalatıp, bugüne kadar ki emekleri için teşekkür etmece.

çok fazla erkek çalışan sevmiyorum. tarz meselesi. erkek çalışanlarımın azimli olmasını beklerim hep. yazın gelmesi ile birlikte bir takım kıpırdamalar baş gösterir. her şirkette bir işleri savsaklama bi ne bileyim işte tiplerini sevmiyorum çirkin suratlıların. bık bık.. aslındaaa şöylee olsa daha iyi olmaz mıı diye yükselmeler falan.. tahammül edemiyorum erkeklere.

müdahale etmek lazım. bahaneler kimi zaman '2 haftadır yaprak kıpırdamıyor satışlarda' olur kimi zaman o müşteriye neee oldu yhaa olur. bazen sektör sana uygun değile bağlarım. bön bön bakarlar üzgün üzgün.. offf acayip neşeleniyorum böyle anlarda.

spor resmen benimkisi.. sözlükte boş boş gezen yazarları keşke sirkete bekçi olarak başlatsam. 2 aya şutlardım hemen.

titredim bak. harika fikir. asgari ücret falan şeey yaparız ya. cebiniz üç beş para görür.

kırbaç vurmayı seven patron işi.

bir patronum vardı, rüyamda gördüm, sen makinelere, malzemeye zarar veriyormuşsun, hırsızlık yapıyormuşsun, işi savsaklıyormuşsun diye işçi çıkartırdı. bir ispanyol meslektaşım onun için
"son of b.tch, but international son of a b.tch" demişti.
doğru bir analizdi.