eğer tanrı varsa bir bilye biçimindedir

italyan yazar sandra petrignani’nin oyuncak kataloğu isimli henüz türkçeye çevrilmediğini düşündüğüm kitabında öne sürdüğü iddiadır. yazarın bu iddiayı nasıl açıkladığına derin bir bilgim yok ancak alejandro zambra tarafından aktarılan kısmında yazarın değerli olan ve içinde bambaşka bir dünya saklayan bilye metaforunu anlayabiliyoruz. zaten bu kadarı bile yazarın anlatmak istediğini anlamak için yeterlidir.

tanrının varlığı ya da yokluğu üzerine düşünmek aklımın ucundan bile geçmiyor. bu konuda ise asla kimse ile tartışmam. ilgilendiğim bir konu da değil. ama eğer tanrı varsa bilye metaforu benim için de kabul edilebilir bir anlatımdır.

bilyeler ona sahip olan insanlar için çok değerlidir çünkü. belki de çocukluk oyuncaklarının en büyülü olanlarıdır. bilye sizin ilginizi çekmeyen bir oyuncak ise eğer onu değersiz cam parçası olarak görebilirsiniz. ama cebinize taşıdığınız bilye o kadar değerlidir ki. varlığı bile mahalleye çıktığınız an size huzur verir. tıpkı içinde tanrıyı taşıyan bir inanan gibi.

ayrıca şöyle tek gözünüzü kısıp, hayatın diğer gerçekliklerini bir kenara bırakıp kafanızı kaldırarak sadece bilyenin içine bakarsanız bilyenin içinde bir renk geçidinin olduğunu ve bu basit görünen oyuncağın içinde bir başka dünya barındırdığını görürsünüz. o dünya içinde olduğunuz dünyadan çok daha renkli, çok daha huzur vericidir. tıpkı inananların tanrıyı gördükleri gibi.

çocukluğum bitmek üzereyken bir gün mahallenin çocuklarına dağıttım bütün bilyelerimi mutfak camından atarak. hiç bilyem kalmadı benim.

ben bilye oynamaya gidiyorum...

içip içip altına işeyen şarapçı dayılar daha iyi metafor yapar.

"eğer tanrı varsa bir bilye içindedir" diye de söylenebilir.

ben de çocukken "bu bilyenin içinde ne var acaba?" diye merak edip bilyeyi ışığa doğru tutup o gezegen görünümünde kaybolurdum. o sihirli dünyada gezinirken bu dünyadan ayrılırdım.

elbette yukarıda yazılanları anlamayacaklar. çocukken hiç bir şeyi merak etmeyen insanın bedenen irileştikten sonra da bir şey merak etmemesi normal. hadi merak etmiyorsunuz bari merak edip bir şeyler keşfedenlerin yazdıklarını okuyun... o da yok.

<80 i.q. ile nasıl yaşıyorlar anlamıyorum. bu tipler sadece televizyon izleyip, yiyip-içip ölecekler. arkalarında en ufak bir iz kalmayacak.

evet transformers oyuncağı bilyeden güze.