ekmek musaf çarpsın

çocukken edilen ve asla inandırıcı olmayan yemin.
bir son samuray ukdesi.

dolaylı şirk sözü olduğu söylenir.

musaf değil de mushaf olmasın sakın?

ikisi birden mi ayrı ayrı mı..?! karar verin ki fişleri ona göre taksınlar dimi.. ( yav yazmadan önce komik gibiydi ama, yazınca ben de farkettim o kadar komik olmadığını.neyse.)

kendisiyle ilginç bir anıya sahip olduğum söz. şimdi efenim bu sözdeki musaf kelimesi esasen mushaftır* ancak insanımız bunu çok çeşitli şekillerle yanlış* söyler. bu çeşitlerden biri de musaptır. aynı zamanda dilimizde, alevi kültürüne ait olan musahip* şeklinde bir kelime de vardır ve o da çok çeşitli şekillerde yanlış telaffuz edilir, bu yanlışlardan biri de mısayiptir. görebildiğiniz üzere epey benziyor musap ile, konuşurken hızlı telaffuz etmelerden vb. dolayı daha da çok benziyor. işte bu benzerlik yüzünden ben çocukken bu yemini ettikten sonra eğer yemini tutamazsam babamın musahibi olan umut amcamın beni çarpacağını sanıyordum. gayet nazik, sakin biri olmasına rağmen gereksiz bir korku geliştirmiştim adama karşı.

(bkz: ekmek mustafa çarpsinkine) *

avrupa yakası'nın bir bölümünde selin yerebakan, "ekmek mustafa çarpsın" diyordu, salak olduğu için, böyle diyebilirdi.

modirişler nerede? mushaf yapsın başlığı. mushaf, kitap işte, kuran.
ekmek kuran çarpsın.

(bkz: ekmek şarap çarpsın)

çarpar da.

mahrum eder kendinden de bu nasıl sopa böyle dersin.

keşke yakıp yıksaydı, kırıp dökseydi dersin.
keşke böyle çarpmasaydı.

dersin.

simdi anladim lan bu deyimin anlamini hic bi yerden bakmadim birdenbire aydinlandim.

ekmek, mushaf carpsin* olacak lan o.

mushaf, kuran demek. ekmek mushaf carpsin.