kadının bir erkeğin hayvani dürtülerini hortlatmasıyla bir erkeğin hayvanlaşıp bir insana girişmesi arasındaki fark nedir? sıfır kanka, sıfır fark. ikisi de hayvani bir eylem. göt açmakla adam dövmek tastamam aynı hayvanlık kimse kusura bakmasın.
medeniyet, insanlık bunlardan çok farklı şeyler. ayrıca senin bedenin açıldıktan sonra senin olmuyor işte sıkıntı orada.
sizin bu tür şeyleri anlamanızı da beklemiyorum zaten. netekim size öyle ezberletmişler. özgürlük falan filan. sorsam anlamını bile bilmiyor.
evet bi'şeyler geliyor. sanırım taraflar anlaştı. ama neyde anlaştı artık onu bilemiyoruz, henüz. her zaman olduğu gibi yine en son biz öğreneceğiz. ama sorarsalar cumhuriyet var, halkın rejimi var dersiniz.
insanları böyle aptal yerine koyuyorlar işte. kadın istediği gibi çıplaklaşabilir sen erkek olarak iradene sahip çıkacaksın!!1! iyi de niye? ben de fiziksel gücümü kullanıp boğazını sıkayım o da karşı koyup kurtulsun elimden madem. madem herkes elindekiyle bişeyler deniyor ben de deneyeyim. benim neyim eksik? ben de sahip olduklarımı insanlara göstermek, beğenilmek istiyorum. bi kaç kaş göz patlatırken insanlar beni süzsün istiyorum.
insanlık tarihinde aptallığın en çok kutsandığı devirde yaşıyoruz maalesef.
ertesi sene en tayyip düşmanı bile nerdesin tayyyiiipppp diye meydanlarda ağlamazsa ben de bir şey bilmiyorum. olm 44 yıllık hayatımda gördüğüm en yanar döner adam bu eko yav. bir de buna ikinci atatürk falan diyorlar ha. şaka gibi.
bu ülkede kimse işini severek yapmıyor. herkes en iyi para kazanabileceğini düşündüğü işi yapıyor. yazılımcılarımız da öyle.
memleketimizde epeydir e-fatura sistemine geçildi. bu e-faturalar xml formatında saklanıyorlar. ben daha bugüne kadar bir tane firmanın xml formatının ötekininkini tuttuğunu görmedim. xml dosyasından faturanın içeriğine dair bir bilgi edinmek mucize gibi. yani ilgili yazılımcı beyimizin keyfi uygun görmüşse işte bir iki bi'şeyler karalamış biz de oradan veri koparmak için tırmalıyoruz.
sorsan bu e-faturaların bir standardı var. işte kdv hariç rakam şurada yazacak, oranlar şurada yazacak, iskonto şurada. beyimiz fatura satırlarını boş bırakmış. satırda ürünün adı var, miktarı var tutar yok, kdv oranı yok, iskonto var mı belli değil. nerede? not diye bir alan açmış. !kdv: demiş kdv'yi yazmış. biri not demiş miktarı yazmış. miktar yazması gereken yere koli adetini girmiş.
abi delireceğim yeminle. türkiyede bu işi yapan zibilyon tane entegratör var her biri kendi şeyinin keyfine göre format uydurmuş. her birinin formatına göre ayrı ayrı kodlama yapmak gerekiyor.
yalan yanlış bilgilerle aksi ispat edilemeye çalışılan olgu. bir de karşısında savunulan şey modern yönetim şekilleri. ki kadını bir parça ete, insanı adı konmamış köleye, zengini daha çok zengine, fakiri daha çok fakire çevirmiş, aslanı kediye boğdurmuş, tavşana kaç, tazıya tut demiş sistemler bunlar. yalanlar, manipülasyonlar, illüzyonlar, algı oyunları çağında yaşıyoruz. ama elbet karanlık bir gün kaybolacak ve güneş doğacak.
israil yalayıcılarını üzen gelişme. siz bir de israili yeryüzünden sildiğimiz zaman izleyin. evet israili yeryüzünden sileceğiz. zionistler bir daha asla dünya üzerinde gün yüzü göremeyecekler. sonsuza kadar yaptıkları tüm pislikleriyle birlikte hepsini cehennem kuyularına dolduracağız.
şimdi işler biraz karışık. sen zamanla muhatap olduğun için mevzuyu kafanda bir sıralamaya koyuyorsun kanka. halbuki senin sınavın da sınavının sonucu da allah için aynı anda oluyor, tabiri caizse. senin sınava tabi tutulman ve verdiğin kararlar allahın bilmesi hadisenin ta kendisi oluyor zaten. bilmiyorum anlatabiliyor muyum?
pazartesi kosgebe başvurup kredi alarak bardak mısır işine giriyorum arkadaşlar. 2 liralık bardağı 50ye 100e artık neresine denk getirirse satıyor adamlar. benim neyim eksik ki?
eve online abonesiydim bir vakit. oyun içinde belli bir kazanç düzeyine gelince plex adı verilen, oyun içi markette satılan oyun zamanı alıp oyunu bedavaya getirebiliyorsunuz. plexi diğer oyuncular satıyor. onlar da ccpden alıyor. yani bir nevi gerçek paralarını isk'e çeviriyorlar.
doğrudur kişinin maddi durumunu gösterebilir. yanlış anlamayın. zenginlik göstergesi demek istemedim. ayfonu olanların çoğu böbrek satıp aldığı için istisnalar hariç ayfon kullananların ekserisi fakirdir diyebiliriz.
alırken satanı gözet satarken alanı gözet diye bir atasözünü söyleyen bir millet nasıl oldu da bu hale geldi? nasıl biliyor musun? bu atasözünü bugün kaç kişi biliyor? işte öyle.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.