#televizyon dizileri
#final yapan diziler
2007'de yayınlanmaya başlamış toplam 3 sezondan ve 83 bölümden oluşan televizyon dizisi. sütçü ramiz ve ailesinin 1800'lü yılların sonunda manastır(bitola)'a yakın bir köydeki hayatlarını ve osmanlının balkanlardan çekilişinin etkilerinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlatan dizidir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bellerophontes" tarafından 14.11.2020 21:37 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk 60 bölümden sonra boka sarsa da; benim için türkiye'nin en iyi dönem dizisidir. kostümü, dekoru, şivesi, castı, oyunculuğu ile her şekilde mükemmel. bakmayın ilk 60 bölüm sonrası dediğime. bana göre her şekilde güzel, can bu dizi. ama bi yerden sonra baydı, sadece kadraja giren coğrafya için izletti kendini.
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
devamını gör...
2.
döneminin üstünde bir produksiyon kalitesiyle çekilmiş dizidir. atmosfer,şiveler, oyunculuklar çok iyiydi.
2000ler başları kaliteli, sıcak, samimi dizileri deli özledik...
benim gönlümün sultanı (bkz: yedi numara) yeri apayrı.
2000ler başları kaliteli, sıcak, samimi dizileri deli özledik...
benim gönlümün sultanı (bkz: yedi numara) yeri apayrı.
devamını gör...
3.
gerçekten de ilk tanıma katılarak + yapmak isterim: "sıcacık dizi".
tiplemeler ile karakterler ile renkli bir dizi. tarihi de bir saray içinde geçen entrikalar arkasına sığınmadan sindire sindire harmanlamış olan dizi.
şahsım adına konuşmak gerekirse; yerli diziler içimi kararttığından, uzun bollywood sahneleri darladığından dolayı, yerli dizi izleyemiyorum kolay kolay. 30 dakikaya sığacak bir bölümü sündürerek 1.5 saate tamamlamaları, araya konan reklamlar, her gün trajedik şeylere maruz kalan dizideki garibim aileler, fonda çalan, o bütün hayat enerjini alan dramatize müzik(komedi dizileri hariç)..
bu dizi işbu çizgiden çıkmış nadir dizilerdendir. güzel de tutmuştu zamanında.
--! spoiler !--
vahide karakterini canlandıran berrak tüzünataç'ın ayrılması ile senaryo bir türlü kendisini toparlayamadı ve çöküşe geçip tezgahı toplayıp gitti.
--! spoiler !--
tiplemeler ile karakterler ile renkli bir dizi. tarihi de bir saray içinde geçen entrikalar arkasına sığınmadan sindire sindire harmanlamış olan dizi.
şahsım adına konuşmak gerekirse; yerli diziler içimi kararttığından, uzun bollywood sahneleri darladığından dolayı, yerli dizi izleyemiyorum kolay kolay. 30 dakikaya sığacak bir bölümü sündürerek 1.5 saate tamamlamaları, araya konan reklamlar, her gün trajedik şeylere maruz kalan dizideki garibim aileler, fonda çalan, o bütün hayat enerjini alan dramatize müzik(komedi dizileri hariç)..
bu dizi işbu çizgiden çıkmış nadir dizilerdendir. güzel de tutmuştu zamanında.
--! spoiler !--
vahide karakterini canlandıran berrak tüzünataç'ın ayrılması ile senaryo bir türlü kendisini toparlayamadı ve çöküşe geçip tezgahı toplayıp gitti.
--! spoiler !--
devamını gör...
4.
çoğu izleyicide rumelilik bilinci oluşturan bir dizidir. evet, ülkemizdeki birçok insanın kökeni rumeli topraklarına dayanmakta ama ataları buraya neden, ne şartlarda geldiler çoğu bihaberdi. halbuki beş yüz seneye yakın egemen olduğumuz topraklardan iki hafta gibi bir süre içerisinde çekilmemiz onulmaz bir travma yaratması gerekirdi. bu dizi bu konuda az da olsa bir farkındalık yarattı. bendeki etkisi ise yunanistan'ın kayalar kasabasından kopup gelmek zorunda kalmış büyük büyük dedemin izini sürmek ve onun yaşadığı yeri, malvarlıklarını araştırarak bulmak oldu. tabii yıllar sürdü bu. elveda rumeli olmasaydı bu mevzuu umrumda bile olmayacaktı.
devamını gör...
5.
iki kez baştan sona izlediğim, içinizi ısıtacak bir dönem dizisi. ittihat terakki'nin çok fazla törpülenmeden izleyiciye aktarıldığı, yer yer güzel mustafa kemal atatürk detaylarına yer veren, bir de üstüne rumeli insanının o nevi şahsına münhasır ağzıyla cümleler duydukça samimiyetini hissettiğiniz dizidir. keşke bu tarz yapımlar hala yapılsa da keyfine varsak diyeceğiniz türden.
devamını gör...
6.
1896 - 1907 yılları arasında makedonya'da yaşayan bir ailenin başından geçen olayları savaş ve ekseninde anlatan 2007 yapımı 3 sezonluk türk tv dizisidir. türü tarih, dram ve yer yer komedi denebilir.
aslında konusu 1964 yapımı "damdaki kemancı" müzikalinden alınmadır.
aslında konusu 1964 yapımı "damdaki kemancı" müzikalinden alınmadır.
devamını gör...
7.
bu aralar tekrar izlediğim dizi. dizi içinde oldukça abartılan alex ve zarife sahneleri beni boğup, hay öpeyim ızdırabınızı dedirtiyor. dizinin tek itici tarafı bu bence. kurtlar vadisi'nde ömer efendi neyse benim için, bu dizide de alex ve zarife aynı o.
neyse, tekrardan izlerken şunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. ben bi diziyi izlerken sadece başrolü (sütçi ramiz'i, mustafa naaaaaamık'ı) ve etraflarında geçen hikayeyi izlemek istemiyorum lan. başrollerin başından geçen klişe olaylar yerine; terzi/kedi asan'ın şapşikliklerini, kasap cabbar efendi'nin dönüşümünü, cezmi komutan'ın ittihatçı çizgiye yakınlaşmasını, zabitan ilyas'ın fedakarlığını, ispanak namık'ın sempatikliğini, mustafa'nın/amcasinin kaymakami dilaver'in, yüzbaşı ahmet ekrem'in vatan sevdasını ve her ne kadar sinir bozucu olsa da luran ahmeti'nin canlandırdığı çeteci dimitri karakterinin kötülük motivasyonunu vs daha çok seviyorum. benim karşıma alex ve zarife gibi acı/gözyaşı pornosu içerikli şeyler çıkarmayın. arkasına duygusal müzik dayayıp dizinin bi bölümü 120 dakika ise bunun %30'unu bu tiksindirici şeye harcamayın. ya da abdül bey'in hiç bir derinliği olmayan salt kötülüğünü e dimirti'ye salt kötülük için bi boklar yiyen karakterini dayamayın bana. dimitri neyse, o bazen abartsa da bir nebze bağ kurabiliyom onunla ama abdül bey, ilk bölümlerdeki cezmi komutan, vali yardımcısı stefan, çok vatansever osmanlı sadrazamı, aşşırı kötü yabancı sefirler gibi şeyleri gördükçe nefret ediyom diziden.
ama yine de bu diziyi çok seviyom. (bkz: erdal özyağcılar) ve (bkz: şebnem sönmez)'in dram içerikli sahneleri de komedi içerikli sahneleri de mükemmel oynaması, (bkz: muhteşem yüzyıl) ve benzerlerinden farklı olarak o dönemin halkına çok yakından mercek tutmasıyla, yer yer hamaset koksa da yeri geldiğinde o zamanın en kutsalı padişah efendiyi itin götüne sokmasıyla, sımsıcak diyaloglarıyla, aşklarıyla, komedi unsurlarıyla, müzikleriyle, halk arasındaki çatışmalarıyla, bozdoğan türküsü ile çok çok özel bir yerdedir.
neyse, tekrardan izlerken şunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. ben bi diziyi izlerken sadece başrolü (sütçi ramiz'i, mustafa naaaaaamık'ı) ve etraflarında geçen hikayeyi izlemek istemiyorum lan. başrollerin başından geçen klişe olaylar yerine; terzi/kedi asan'ın şapşikliklerini, kasap cabbar efendi'nin dönüşümünü, cezmi komutan'ın ittihatçı çizgiye yakınlaşmasını, zabitan ilyas'ın fedakarlığını, ispanak namık'ın sempatikliğini, mustafa'nın/amcasinin kaymakami dilaver'in, yüzbaşı ahmet ekrem'in vatan sevdasını ve her ne kadar sinir bozucu olsa da luran ahmeti'nin canlandırdığı çeteci dimitri karakterinin kötülük motivasyonunu vs daha çok seviyorum. benim karşıma alex ve zarife gibi acı/gözyaşı pornosu içerikli şeyler çıkarmayın. arkasına duygusal müzik dayayıp dizinin bi bölümü 120 dakika ise bunun %30'unu bu tiksindirici şeye harcamayın. ya da abdül bey'in hiç bir derinliği olmayan salt kötülüğünü e dimirti'ye salt kötülük için bi boklar yiyen karakterini dayamayın bana. dimitri neyse, o bazen abartsa da bir nebze bağ kurabiliyom onunla ama abdül bey, ilk bölümlerdeki cezmi komutan, vali yardımcısı stefan, çok vatansever osmanlı sadrazamı, aşşırı kötü yabancı sefirler gibi şeyleri gördükçe nefret ediyom diziden.
ama yine de bu diziyi çok seviyom. (bkz: erdal özyağcılar) ve (bkz: şebnem sönmez)'in dram içerikli sahneleri de komedi içerikli sahneleri de mükemmel oynaması, (bkz: muhteşem yüzyıl) ve benzerlerinden farklı olarak o dönemin halkına çok yakından mercek tutmasıyla, yer yer hamaset koksa da yeri geldiğinde o zamanın en kutsalı padişah efendiyi itin götüne sokmasıyla, sımsıcak diyaloglarıyla, aşklarıyla, komedi unsurlarıyla, müzikleriyle, halk arasındaki çatışmalarıyla, bozdoğan türküsü ile çok çok özel bir yerdedir.
devamını gör...
8.
her türk dizisi gibi sadece ilk sezonu güzel. ittihatçı bir dizi olduğu için dönemin malum kişisi nasıl müsaade etmiş diye düşündürmüştü beni, sonradan izlediğimde. ıspanak namık fav karakterim, alex ise aşık olduğum kişi falan sayılır....
devamını gör...
9.
çok güzeldi ya. çocukluğumdan hatırladığım en minnoş şeylerden biri. babam hâlâ sütçü ramizin kızlarına seslendiği gibi seslenir. biz de babama öyle sesleniriz. ayrıca babam sevimli ve yaramaz olan çocukları kamuş diye sever. bizim için özel bir dizi galiba
devamını gör...
10.
izleyeni içine alan, sıcaklığı ile insanı ısıtan milenyum yıllarının başında yayınlanan dizi. aşkı, aileyi, 'eski zamanlar'ı çok güzel anlatır. onu sevip de içinde nefret barındıran insan olamaz bence.
eşeğine 'kâmuş' diyen adamdan ne zarar gelir?
eşeğine 'kâmuş' diyen adamdan ne zarar gelir?
devamını gör...
11.
çok sıcak samimi bir dizi. dizi de sevdiğim 4 karakter var. sütçü ramiz karakteri en sevdiğim bana babamı hatırlatıyor yaptığı şakalar, samimiyeti, sıcaklığı karşılığını sonucunu düşünmeden yaptığı fedakarlıklar. 2. fatma (ramizin eşi) eli maşalı 5 kız anası her zaman korumacı ve otoriter sütçi ramiz genelde çok sevdiği fatmasından gizli iş tutar çünkü izin vermez fatma mantıksız işlere. 3. terzi ölmüş kardeşinin eşi ve oğullarına sahip çıkan dikiş makinası hayaliyle yaşayan gariban şapşal terzi. 4. ıspanak namık bir karakter dönem dizisinde ancak bu kadar ofansif olabilir mükemmel ya. sözleri hayalleri kendisine olan özgüveni. aslan asker şvayk gibi bir karakter. acaba o mu aptal onu aptal yerine koyanlar mı.
devamını gör...
12.
dünyanın en güzel dizisidir, bence. hakkında yazmak ve söylemek istediğim bir çok şey var. aşk beklentilerimi yükselttiği için 21. yüzyıl aşklarına inancımı sıfırlamıştır aynı zamanda. izleyen birisi gördüğümde o kişiye sarılma isteğiyle dolup taşarım. bunları yazarken bile gözlerim dolu dolu mesela. :)
devamını gör...
13.
bu cuma günü saat 21:00'da değerli tarihçi, yazar (bkz: mehmet berk yaltırık) ile yapacağımız radyo yayınında hatırlayacağımız, üzerinde konuşacağımız özlenen dizi. yayına hazırlanmak için 15 gündür yeniden izledim diziyi. alex-zarife sahnelerini ileri sarmaktan sağ işaret tuşum bozuldu ancak olsun, değer be.
ayrıca; dizideki esas kötüyü dimitri olarak görür herkes ancak bence abdül çok daha büyük bir hımınının jojuğudur. adamın suratından, sesinden iğreniyorum. iğrençsin ibiş. ondan daha kötü olan kişi de (bkz: nejat işler)'dir. dizinin takipçileri bilir ki, vahide'yi bizden koparan dimitri değil, o zamanlar berrak tüzünataç ile beraber olan nejat işler saygısızı idi.
ayrıca; dizideki esas kötüyü dimitri olarak görür herkes ancak bence abdül çok daha büyük bir hımınının jojuğudur. adamın suratından, sesinden iğreniyorum. iğrençsin ibiş. ondan daha kötü olan kişi de (bkz: nejat işler)'dir. dizinin takipçileri bilir ki, vahide'yi bizden koparan dimitri değil, o zamanlar berrak tüzünataç ile beraber olan nejat işler saygısızı idi.
devamını gör...
14.
merakla beklediğim bir yayının konusu olacakmış bu dizi.
mehmet berk yaltırık'ın daha önce de iki kitabını okumuş ve bolca youtube videosunu izlemiştim.
diziyle konuğu nasıl bağlayacak yayıncı onu da merak ediyorum.
mehmet berk yaltırık'ın daha önce de iki kitabını okumuş ve bolca youtube videosunu izlemiştim.
diziyle konuğu nasıl bağlayacak yayıncı onu da merak ediyorum.
devamını gör...