#televizyon dizileri
#final yapan diziler
2007'de yayınlanmaya başlamış toplam 3 sezondan ve 83 bölümden oluşan televizyon dizisi. sütçü ramiz ve ailesinin 1800'lü yılların sonunda manastır(bitola)'a yakın bir köydeki hayatlarını ve osmanlının balkanlardan çekilişinin etkilerinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlatan dizidir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eşrefoğlu süleyman beğ" tarafından 14.11.2020 21:37 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk 60 bölümden sonra boka sarsa da; benim için türkiye'nin en iyi dönem dizisidir. kostümü, dekoru, şivesi, castı, oyunculuğu ile her şekilde mükemmel. bakmayın ilk 60 bölüm sonrası dediğime. bana göre her şekilde güzel, can bu dizi. ama bi yerden sonra baydı, sadece kadraja giren coğrafya için izletti kendini.
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
başrollerinde; (bkz: erdal özyağcılar), (bkz: şebnem sönmez), (bkz: filiz ahmet), (bkz: gülçin şantırcıoğlu), (bkz: tuna orhan), (bkz: ertan saban) gibi muhteşem, usta oyuncuların olduğu sıcacık dizi. soundtrackleri yeter ulan.
sıcak bakışlar
balkan rüzgarı aka jenerik
jarnana
mavrova
çıkayım gideyim
bozdoğan
devamını gör...
2.
döneminin üstünde bir produksiyon kalitesiyle çekilmiş dizidir. atmosfer,şiveler, oyunculuklar çok iyiydi.
2000ler başları kaliteli, sıcak, samimi dizileri deli özledik...
benim gönlümün sultanı (bkz: yedi numara) yeri apayrı.
2000ler başları kaliteli, sıcak, samimi dizileri deli özledik...
benim gönlümün sultanı (bkz: yedi numara) yeri apayrı.
devamını gör...
3.
gerçekten de ilk tanıma katılarak + yapmak isterim: "sıcacık dizi".
tiplemeler ile karakterler ile renkli bir dizi. tarihi de bir saray içinde geçen entrikalar arkasına sığınmadan sindire sindire harmanlamış olan dizi.
şahsım adına konuşmak gerekirse; yerli diziler içimi kararttığından, uzun bollywood sahneleri darladığından dolayı, yerli dizi izleyemiyorum kolay kolay. 30 dakikaya sığacak bir bölümü sündürerek 1.5 saate tamamlamaları, araya konan reklamlar, her gün trajedik şeylere maruz kalan dizideki garibim aileler, fonda çalan, o bütün hayat enerjini alan dramatize müzik(komedi dizileri hariç)..
bu dizi işbu çizgiden çıkmış nadir dizilerdendir. güzel de tutmuştu zamanında.
--! spoiler !--
vahide karakterini canlandıran berrak tüzünataç'ın ayrılması ile senaryo bir türlü kendisini toparlayamadı ve çöküşe geçip tezgahı toplayıp gitti.
--! spoiler !--
tiplemeler ile karakterler ile renkli bir dizi. tarihi de bir saray içinde geçen entrikalar arkasına sığınmadan sindire sindire harmanlamış olan dizi.
şahsım adına konuşmak gerekirse; yerli diziler içimi kararttığından, uzun bollywood sahneleri darladığından dolayı, yerli dizi izleyemiyorum kolay kolay. 30 dakikaya sığacak bir bölümü sündürerek 1.5 saate tamamlamaları, araya konan reklamlar, her gün trajedik şeylere maruz kalan dizideki garibim aileler, fonda çalan, o bütün hayat enerjini alan dramatize müzik(komedi dizileri hariç)..
bu dizi işbu çizgiden çıkmış nadir dizilerdendir. güzel de tutmuştu zamanında.
--! spoiler !--
vahide karakterini canlandıran berrak tüzünataç'ın ayrılması ile senaryo bir türlü kendisini toparlayamadı ve çöküşe geçip tezgahı toplayıp gitti.
--! spoiler !--
devamını gör...
4.
çoğu izleyicide rumelilik bilinci oluşturan bir dizidir. evet, ülkemizdeki birçok insanın kökeni rumeli topraklarına dayanmakta ama ataları buraya neden, ne şartlarda geldiler çoğu bihaberdi. halbuki beş yüz seneye yakın egemen olduğumuz topraklardan iki hafta gibi bir süre içerisinde çekilmemiz onulmaz bir travma yaratması gerekirdi. bu dizi bu konuda az da olsa bir farkındalık yarattı. bendeki etkisi ise yunanistan'ın kayalar kasabasından kopup gelmek zorunda kalmış büyük büyük dedemin izini sürmek ve onun yaşadığı yeri, malvarlıklarını araştırarak bulmak oldu. tabii yıllar sürdü bu. elveda rumeli olmasaydı bu mevzuu umrumda bile olmayacaktı.
devamını gör...
5.
iki kez baştan sona izlediğim, içinizi ısıtacak bir dönem dizisi. ittihat terakki'nin çok fazla törpülenmeden izleyiciye aktarıldığı, yer yer güzel mustafa kemal atatürk detaylarına yer veren, bir de üstüne rumeli insanının o nevi şahsına münhasır ağzıyla cümleler duydukça samimiyetini hissettiğiniz dizidir. keşke bu tarz yapımlar hala yapılsa da keyfine varsak diyeceğiniz türden.
devamını gör...
6.
1896 - 1907 yılları arasında makedonya'da yaşayan bir ailenin başından geçen olayları savaş ve ekseninde anlatan 2007 yapımı 3 sezonluk türk tv dizisidir. türü tarih, dram ve yer yer komedi denebilir.
aslında konusu 1964 yapımı "damdaki kemancı" müzikalinden alınmadır.
aslında konusu 1964 yapımı "damdaki kemancı" müzikalinden alınmadır.
devamını gör...
7.
bu aralar tekrar izlediğim dizi. dizi içinde oldukça abartılan alex ve zarife sahneleri beni boğup, hay öpeyim ızdırabınızı dedirtiyor. dizinin tek itici tarafı bu bence. kurtlar vadisi'nde ömer efendi neyse benim için, bu dizide de alex ve zarife aynı o.
neyse, tekrardan izlerken şunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. ben bi diziyi izlerken sadece başrolü (sütçi ramiz'i, mustafa naaaaaamık'ı) ve etraflarında geçen hikayeyi izlemek istemiyorum lan. başrollerin başından geçen klişe olaylar yerine; terzi/kedi asan'ın şapşikliklerini, kasap cabbar efendi'nin dönüşümünü, cezmi komutan'ın ittihatçı çizgiye yakınlaşmasını, zabitan ilyas'ın fedakarlığını, ispanak namık'ın sempatikliğini, mustafa'nın/amcasinin kaymakami dilaver'in, yüzbaşı ahmet ekrem'in vatan sevdasını ve her ne kadar sinir bozucu olsa da luran ahmeti'nin canlandırdığı çeteci dimitri karakterinin kötülük motivasyonunu vs daha çok seviyorum. benim karşıma alex ve zarife gibi acı/gözyaşı pornosu içerikli şeyler çıkarmayın. arkasına duygusal müzik dayayıp dizinin bi bölümü 120 dakika ise bunun %30'unu bu tiksindirici şeye harcamayın. ya da abdül bey'in hiç bir derinliği olmayan salt kötülüğünü e dimirti'ye salt kötülük için bi boklar yiyen karakterini dayamayın bana. dimitri neyse, o bazen abartsa da bir nebze bağ kurabiliyom onunla ama abdül bey, ilk bölümlerdeki cezmi komutan, vali yardımcısı stefan, çok vatansever osmanlı sadrazamı, aşşırı kötü yabancı sefirler gibi şeyleri gördükçe nefret ediyom diziden.
ama yine de bu diziyi çok seviyom. (bkz: erdal özyağcılar) ve (bkz: şebnem sönmez)'in dram içerikli sahneleri de komedi içerikli sahneleri de mükemmel oynaması, (bkz: muhteşem yüzyıl) ve benzerlerinden farklı olarak o dönemin halkına çok yakından mercek tutmasıyla, yer yer hamaset koksa da yeri geldiğinde o zamanın en kutsalı padişah efendiyi itin götüne sokmasıyla, sımsıcak diyaloglarıyla, aşklarıyla, komedi unsurlarıyla, müzikleriyle, halk arasındaki çatışmalarıyla, bozdoğan türküsü ile çok çok özel bir yerdedir.
neyse, tekrardan izlerken şunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. ben bi diziyi izlerken sadece başrolü (sütçi ramiz'i, mustafa naaaaaamık'ı) ve etraflarında geçen hikayeyi izlemek istemiyorum lan. başrollerin başından geçen klişe olaylar yerine; terzi/kedi asan'ın şapşikliklerini, kasap cabbar efendi'nin dönüşümünü, cezmi komutan'ın ittihatçı çizgiye yakınlaşmasını, zabitan ilyas'ın fedakarlığını, ispanak namık'ın sempatikliğini, mustafa'nın/amcasinin kaymakami dilaver'in, yüzbaşı ahmet ekrem'in vatan sevdasını ve her ne kadar sinir bozucu olsa da luran ahmeti'nin canlandırdığı çeteci dimitri karakterinin kötülük motivasyonunu vs daha çok seviyorum. benim karşıma alex ve zarife gibi acı/gözyaşı pornosu içerikli şeyler çıkarmayın. arkasına duygusal müzik dayayıp dizinin bi bölümü 120 dakika ise bunun %30'unu bu tiksindirici şeye harcamayın. ya da abdül bey'in hiç bir derinliği olmayan salt kötülüğünü e dimirti'ye salt kötülük için bi boklar yiyen karakterini dayamayın bana. dimitri neyse, o bazen abartsa da bir nebze bağ kurabiliyom onunla ama abdül bey, ilk bölümlerdeki cezmi komutan, vali yardımcısı stefan, çok vatansever osmanlı sadrazamı, aşşırı kötü yabancı sefirler gibi şeyleri gördükçe nefret ediyom diziden.
ama yine de bu diziyi çok seviyom. (bkz: erdal özyağcılar) ve (bkz: şebnem sönmez)'in dram içerikli sahneleri de komedi içerikli sahneleri de mükemmel oynaması, (bkz: muhteşem yüzyıl) ve benzerlerinden farklı olarak o dönemin halkına çok yakından mercek tutmasıyla, yer yer hamaset koksa da yeri geldiğinde o zamanın en kutsalı padişah efendiyi itin götüne sokmasıyla, sımsıcak diyaloglarıyla, aşklarıyla, komedi unsurlarıyla, müzikleriyle, halk arasındaki çatışmalarıyla, bozdoğan türküsü ile çok çok özel bir yerdedir.
devamını gör...
8.
her türk dizisi gibi sadece ilk sezonu güzel. ittihatçı bir dizi olduğu için dönemin malum kişisi nasıl müsaade etmiş diye düşündürmüştü beni, sonradan izlediğimde. ıspanak namık fav karakterim, alex ise aşık olduğum kişi falan sayılır....
devamını gör...
9.
çok güzeldi ya. çocukluğumdan hatırladığım en minnoş şeylerden biri. babam hâlâ sütçü ramizin kızlarına seslendiği gibi seslenir. biz de babama öyle sesleniriz. ayrıca babam sevimli ve yaramaz olan çocukları kamuş diye sever. bizim için özel bir dizi galiba
devamını gör...
10.
izleyeni içine alan, sıcaklığı ile insanı ısıtan milenyum yıllarının başında yayınlanan dizi. aşkı, aileyi, 'eski zamanlar'ı çok güzel anlatır. onu sevip de içinde nefret barındıran insan olamaz bence.
eşeğine 'kâmuş' diyen adamdan ne zarar gelir?
eşeğine 'kâmuş' diyen adamdan ne zarar gelir?
devamını gör...
11.
çok sıcak samimi bir dizi. dizi de sevdiğim 4 karakter var. sütçü ramiz karakteri en sevdiğim bana babamı hatırlatıyor yaptığı şakalar, samimiyeti, sıcaklığı karşılığını sonucunu düşünmeden yaptığı fedakarlıklar. 2. fatma (ramizin eşi) eli maşalı 5 kız anası her zaman korumacı ve otoriter sütçi ramiz genelde çok sevdiği fatmasından gizli iş tutar çünkü izin vermez fatma mantıksız işlere. 3. terzi ölmüş kardeşinin eşi ve oğullarına sahip çıkan dikiş makinası hayaliyle yaşayan gariban şapşal terzi. 4. ıspanak namık bir karakter dönem dizisinde ancak bu kadar ofansif olabilir mükemmel ya. sözleri hayalleri kendisine olan özgüveni. aslan asker şvayk gibi bir karakter. acaba o mu aptal onu aptal yerine koyanlar mı.
devamını gör...
12.
dünyanın en güzel dizisidir, bence. hakkında yazmak ve söylemek istediğim bir çok şey var. aşk beklentilerimi yükselttiği için 21. yüzyıl aşklarına inancımı sıfırlamıştır aynı zamanda. izleyen birisi gördüğümde o kişiye sarılma isteğiyle dolup taşarım. bunları yazarken bile gözlerim dolu dolu mesela. :)
devamını gör...
13.
bu cuma günü saat 21:00'da değerli tarihçi, yazar (bkz: mehmet berk yaltırık) ile yapacağımız radyo yayınında hatırlayacağımız, üzerinde konuşacağımız özlenen dizi. yayına hazırlanmak için 15 gündür yeniden izledim diziyi. alex-zarife sahnelerini ileri sarmaktan sağ işaret tuşum bozuldu ancak olsun, değer be.
ayrıca; dizideki esas kötüyü dimitri olarak görür herkes ancak bence abdül çok daha büyük bir hımınının jojuğudur. adamın suratından, sesinden iğreniyorum. iğrençsin ibiş. ondan daha kötü olan kişi de (bkz: nejat işler)'dir. dizinin takipçileri bilir ki, vahide'yi bizden koparan dimitri değil, o zamanlar berrak tüzünataç ile beraber olan nejat işler saygısızı idi.
ayrıca; dizideki esas kötüyü dimitri olarak görür herkes ancak bence abdül çok daha büyük bir hımınının jojuğudur. adamın suratından, sesinden iğreniyorum. iğrençsin ibiş. ondan daha kötü olan kişi de (bkz: nejat işler)'dir. dizinin takipçileri bilir ki, vahide'yi bizden koparan dimitri değil, o zamanlar berrak tüzünataç ile beraber olan nejat işler saygısızı idi.

devamını gör...
14.
merakla beklediğim bir yayının konusu olacakmış bu dizi.
mehmet berk yaltırık'ın daha önce de iki kitabını okumuş ve bolca youtube videosunu izlemiştim.
diziyle konuğu nasıl bağlayacak yayıncı onu da merak ediyorum.
mehmet berk yaltırık'ın daha önce de iki kitabını okumuş ve bolca youtube videosunu izlemiştim.
diziyle konuğu nasıl bağlayacak yayıncı onu da merak ediyorum.
devamını gör...
15.
bugün farklı bir şekilde bakmak, incelemek istediğim, bugünlerimizle benzerliklerinin çok olduğu en sevdiğim yerli dizilerden biri.
tanımı yaptık, geçelim içeriğe. youtube'da ataresmi diye bir kanal var. severek takip ettiğim, bazı anelizlerine katıldığım bazılarına katılmadığım. benim takip edip sevme sebebim geçmişte izlediğim dizilerdeki karakterlerin günümüzde hangi partiye oy vereceği, hangi siyasi görüşe yakın olduğuna dair videolarıydı. bir kaç örnek ekleyeyim sonra asıl meramıma geçeyim.
kurtlar vadisi politik analiz
çocuklar duymasın politik analiz
ben de bu abimizin bu videoda örneklerini gördüğünüz üzere elveda rumeli karakterleri günümüzde hangi partiye oy verirdi şeklinde bir aneliz sıçacağım kendimce. o dönemin şartları ile bu dönemin şartları elbette bir değil ancak yer yer benzer. anakronizme kaçabilirim ara sıra. karakterleri bugünün partilerine, siyasetine yerleştireceğim için bazı yerler saçma gelebilir. yer yer günümüzde var olmayan partilerden de örnek verebilirim. dp, anap falan da diyebilirim ancak yine de başlayalım, anladınız siz derdimi.
sütçi ramiz: saf, temiz, yeri geldiğinde despot/ataerkil/gelenekçi bir karakter. ilk bölümlerde abdülhamit'in lafı geçtiğinde aman bizden uzak olsun allah başımızdan eksik etmesin tarzı bir repliği vardı. dizi ilerledikçe de görürüz ki; abdülhamit, ittihat terakki, enver, talat pek bilmez. anlamaz. güvenlik ve açlık sıkıntısı oluşmadığı sürece, ailesine dokunulmadığı sürece şükürcüdür, elindeki ile yetinir. temiz kalpli ve saftır. indiragandi ile vs işi olmaz. devletten ya da devlet görevlilerinden zulüm görmüştür. ancak yine de günün sonunda birlik, beraberlik ve vatan savunması konusunda tavizsizdir. karmaşık şeylere aklı pek ermez, duygularıyla hareket eder. hristiyandan dönme müslüman aleks ile evlenen zarife'yi reddeder. ancak sonra kalbi yumuşar, kabul eder. duygusal ve ponçik biridir. günümüzde yaşasa kırgın akp'li olup yeni ihanet sürecini gördükten sonra iyip tarafına geçen bir profil çizerdi diye düşünüyorum.
fatma: evin asıl sahibi. ailenin babası ramiz üzerinde bir otoritesi vardır. ancak bu otoritesini öyle kullanır ki, gücü yeterken ramiz mamiz dinlemez çıkar diklenir, horozlanır, gücünün yetmediği yerde ramiz'in otoritesini kullanır, onu kullanarak işlerini halleder. feminist vb değildir, o da duygusaldır ancak dönemin şartlarını iyi okuyup ona göre hareket eder. bana göre günümüzde yaşasa bahçeli dönmezden evvelki mhp'ye oy veren bir karakter olurdu. bahçeli döndükten sonra da özdağ'lı, akşenerli iyip'e oy verirdi. o da dağıldıktan sonra özgür özel chp'sine oy verirdi diye düşünüyorum.
sütçi kızı hatice: fatma ve sütçi ramiz'in beyaz kızı. büyük kızı. gelenekçi, fatma'nın yokluğunda evi çekip çeviren, zaman zaman güçlü zaman zaman kırılgan bir karakter. bana göre tam olarak iyip seçmeni kendisi.
sütçi kızı vahide: çakır güzlümüz. ölümü ile yüreğimizi dağlayan, elde silah gezen, korkusuz, gözüpek, bir miktar feminik, bir miktar maskülen ama yine çokça duygusal, ailenin asker kızı. fatma'nın en sevdiği kızı. yaptığı bir atar sonrası anası fatma'nın hey be ne güzel doğurmuşum tam iki metro demişliği vardır. candır, canımızdır. buraya kadar yazdıklarımla zafer partisi'ne yazacağımı düşünenler olabilir ancak kendisi ilk kadrolardan gelme, ulusalcı chp'li. artık kalmasa da memleket partili bence.
sütçi kızı zarife: aleks ile olan mevzuları bir yerden sonra beni aşşırı ama aşşırı sıkıyor. başından geçen onca badireye rağmen uslanmaması, laf dinlememesi, yaptığı her hareket ile ailenin başına bin türlü şey getiren bu zarifeyi sevmiyorum ne yazık ki. bütün bunların nedeni yaşadığı aşk, sevgi, duygular vs. ancak benim sevip sevmememden bağımsız olarak kendisini sırf bu saf ve pembe gözlüklü duyguları nedeniyle tatlı su solcusu tiplere benzetiyorum. o yüzden bugün yaşasa tip'e oy verirdi kanımca. ağır bi sera kadıgil, feyza altun gibi tiplerin peşinde koşardı sanırım.
terzi hasan: sütçi kızı hatice'nin kocası. saf, şapşalak, rüzgar nereye eserse tayfadan, tezcanlı, ancak yine de sapına kadar saf vatansever, gözünü kırpmadan ölebilecek bi karakter. yunan savaşında kaybettiği akrabalarından kalan çocuğu sahiplenecek, onları korumak için çatışabilecek, kafası çok çalışmayan ama bu saf duyguları kullanılarak çok kolay manipüle edilebilecek biri. ülkü ocaklarında yeri hazır. kendisine mehape yazıyorum.
(bkz: aleksander makedonski): zarife'nin hristiyandan dönme vatansever, delikanlı kocası. zarife kadar mallaştığı çok yer oldu ancak sonrasında topladı. takdirimi topladı. kendisi, aşkı, kökleri ile kavgası ve sonra saf tuttuğu yer ile herhangi bir partiye aidiyet atamaktan ziyade daha tarafsız ve akılcı bir yerde tutuyorum kendisini. o da hem kendi kökeninden, inancından kişilerden dayak yedi hem de devletin sillesini yedi. gazeteye yazılar yazması vs. hrant dink'i andırıyor gözümde bir çıtır.
tıbbiyeli mustafa: dizinin kökten ittihatçı süper kahramanı. zafer partisi demek isterdim ancak bence değil. hkp ve nurullah efe ankut canlanıyor kafamda bu adamı düşündükçe.*
amcasinin kaymakami dilaver: heh işte bu adem tam olarak zafer partili. hali, tavrı, gözüpekliği, ittihatçılığı, yer yer saflık derecesinde gözü kör bişilerin içine atlaması falan. severim kendisini. bu karakter yaratılırken ilham alınan tahsin uzer karakterinin hatıratlarını her türk evladının okuması gerek.
yüzbaşı ahmet ekrem: dizi bittikten bir iki sene sonra elveda rumeli fan sayfası gibi bir internet sitesinde, dizi bittikten sonra hangi karakter ne yaptı, ne oldu diye bir fiction bişi okumuştum. orada yüzbaşı ahmet ekrem için izmir suikastine karıştı ve idam edildi şeklinde bir ibare vardı. ben buna katılırım. katıksız bir it'ci. devlet aşığı, derin devletçi adayı. bir bölümde doğumunu, büyümesini, ailesini falan anlatıyordu. o bölümdeki o tiradını da gördükten sonra oturmuştu benim kafada da kendisinin karakter derinliği. zp falan kesmez bu adamı, bu adam doğumundan ölümüne it'ci. ama kara kemal(küçük efendi) kanadından değil, silahlı/şahin kanattan it'ci.
ıspanak namık: köylü kurnazı, çıkarcı, yampiri. dinle pek alakasını görmesek de hacca giderek çıktı diziden. fakirlikte ağzı kokarken bir anda zengin olunca karakteri değişenlerden. o yüzden fanatik akp'li.net
dimitri: abdullah öcalan köpeğinin elveda rumeli versiyonu. süzme orevladı, piç, çakal, şerrefsiz oğlu şerefsiz. dizinin geçtiği dönemde o da barış, huzur ayağına paçayı yırttığı olduğu ancak hele şükür kan kusa kusa geberdi gitti.
terzi nikola: bölücü, ayrılıkçı, öğretmen/kadınn/çoluk/çocuk demeden öldürme planları yapabilecek zengin kesimden. dem seçmeni. kendisi gözümde direkt olarak pervin buldan'ın kocası olarak canlanıyor.
paşa ogli paşa abdül: ben babamın ne hıyrını gördüm diyerek düşmanla iş tutan, dönme, işbirlikçi. evet aklınıza gelen kişi. ssö. ssö kendini bazılarına sempatik olarak yutturabilmişti. bu abdül onun sempatik olmayan versiyonu.
kasap cabbar efendi: yrp/saadet çizgisinde zengin, saf, varlıklı, temiz kalpli tonton dede.
şimdilik aklıma gelenler bu kadar.
edit: mazhar paşa: geçtiğimiz günlerde merkeze çekilen tunceli valisi.
tanımı yaptık, geçelim içeriğe. youtube'da ataresmi diye bir kanal var. severek takip ettiğim, bazı anelizlerine katıldığım bazılarına katılmadığım. benim takip edip sevme sebebim geçmişte izlediğim dizilerdeki karakterlerin günümüzde hangi partiye oy vereceği, hangi siyasi görüşe yakın olduğuna dair videolarıydı. bir kaç örnek ekleyeyim sonra asıl meramıma geçeyim.
kurtlar vadisi politik analiz
çocuklar duymasın politik analiz
ben de bu abimizin bu videoda örneklerini gördüğünüz üzere elveda rumeli karakterleri günümüzde hangi partiye oy verirdi şeklinde bir aneliz sıçacağım kendimce. o dönemin şartları ile bu dönemin şartları elbette bir değil ancak yer yer benzer. anakronizme kaçabilirim ara sıra. karakterleri bugünün partilerine, siyasetine yerleştireceğim için bazı yerler saçma gelebilir. yer yer günümüzde var olmayan partilerden de örnek verebilirim. dp, anap falan da diyebilirim ancak yine de başlayalım, anladınız siz derdimi.
sütçi ramiz: saf, temiz, yeri geldiğinde despot/ataerkil/gelenekçi bir karakter. ilk bölümlerde abdülhamit'in lafı geçtiğinde aman bizden uzak olsun allah başımızdan eksik etmesin tarzı bir repliği vardı. dizi ilerledikçe de görürüz ki; abdülhamit, ittihat terakki, enver, talat pek bilmez. anlamaz. güvenlik ve açlık sıkıntısı oluşmadığı sürece, ailesine dokunulmadığı sürece şükürcüdür, elindeki ile yetinir. temiz kalpli ve saftır. indiragandi ile vs işi olmaz. devletten ya da devlet görevlilerinden zulüm görmüştür. ancak yine de günün sonunda birlik, beraberlik ve vatan savunması konusunda tavizsizdir. karmaşık şeylere aklı pek ermez, duygularıyla hareket eder. hristiyandan dönme müslüman aleks ile evlenen zarife'yi reddeder. ancak sonra kalbi yumuşar, kabul eder. duygusal ve ponçik biridir. günümüzde yaşasa kırgın akp'li olup yeni ihanet sürecini gördükten sonra iyip tarafına geçen bir profil çizerdi diye düşünüyorum.
fatma: evin asıl sahibi. ailenin babası ramiz üzerinde bir otoritesi vardır. ancak bu otoritesini öyle kullanır ki, gücü yeterken ramiz mamiz dinlemez çıkar diklenir, horozlanır, gücünün yetmediği yerde ramiz'in otoritesini kullanır, onu kullanarak işlerini halleder. feminist vb değildir, o da duygusaldır ancak dönemin şartlarını iyi okuyup ona göre hareket eder. bana göre günümüzde yaşasa bahçeli dönmezden evvelki mhp'ye oy veren bir karakter olurdu. bahçeli döndükten sonra da özdağ'lı, akşenerli iyip'e oy verirdi. o da dağıldıktan sonra özgür özel chp'sine oy verirdi diye düşünüyorum.
sütçi kızı hatice: fatma ve sütçi ramiz'in beyaz kızı. büyük kızı. gelenekçi, fatma'nın yokluğunda evi çekip çeviren, zaman zaman güçlü zaman zaman kırılgan bir karakter. bana göre tam olarak iyip seçmeni kendisi.
sütçi kızı vahide: çakır güzlümüz. ölümü ile yüreğimizi dağlayan, elde silah gezen, korkusuz, gözüpek, bir miktar feminik, bir miktar maskülen ama yine çokça duygusal, ailenin asker kızı. fatma'nın en sevdiği kızı. yaptığı bir atar sonrası anası fatma'nın hey be ne güzel doğurmuşum tam iki metro demişliği vardır. candır, canımızdır. buraya kadar yazdıklarımla zafer partisi'ne yazacağımı düşünenler olabilir ancak kendisi ilk kadrolardan gelme, ulusalcı chp'li. artık kalmasa da memleket partili bence.
sütçi kızı zarife: aleks ile olan mevzuları bir yerden sonra beni aşşırı ama aşşırı sıkıyor. başından geçen onca badireye rağmen uslanmaması, laf dinlememesi, yaptığı her hareket ile ailenin başına bin türlü şey getiren bu zarifeyi sevmiyorum ne yazık ki. bütün bunların nedeni yaşadığı aşk, sevgi, duygular vs. ancak benim sevip sevmememden bağımsız olarak kendisini sırf bu saf ve pembe gözlüklü duyguları nedeniyle tatlı su solcusu tiplere benzetiyorum. o yüzden bugün yaşasa tip'e oy verirdi kanımca. ağır bi sera kadıgil, feyza altun gibi tiplerin peşinde koşardı sanırım.
terzi hasan: sütçi kızı hatice'nin kocası. saf, şapşalak, rüzgar nereye eserse tayfadan, tezcanlı, ancak yine de sapına kadar saf vatansever, gözünü kırpmadan ölebilecek bi karakter. yunan savaşında kaybettiği akrabalarından kalan çocuğu sahiplenecek, onları korumak için çatışabilecek, kafası çok çalışmayan ama bu saf duyguları kullanılarak çok kolay manipüle edilebilecek biri. ülkü ocaklarında yeri hazır. kendisine mehape yazıyorum.
(bkz: aleksander makedonski): zarife'nin hristiyandan dönme vatansever, delikanlı kocası. zarife kadar mallaştığı çok yer oldu ancak sonrasında topladı. takdirimi topladı. kendisi, aşkı, kökleri ile kavgası ve sonra saf tuttuğu yer ile herhangi bir partiye aidiyet atamaktan ziyade daha tarafsız ve akılcı bir yerde tutuyorum kendisini. o da hem kendi kökeninden, inancından kişilerden dayak yedi hem de devletin sillesini yedi. gazeteye yazılar yazması vs. hrant dink'i andırıyor gözümde bir çıtır.
tıbbiyeli mustafa: dizinin kökten ittihatçı süper kahramanı. zafer partisi demek isterdim ancak bence değil. hkp ve nurullah efe ankut canlanıyor kafamda bu adamı düşündükçe.*
amcasinin kaymakami dilaver: heh işte bu adem tam olarak zafer partili. hali, tavrı, gözüpekliği, ittihatçılığı, yer yer saflık derecesinde gözü kör bişilerin içine atlaması falan. severim kendisini. bu karakter yaratılırken ilham alınan tahsin uzer karakterinin hatıratlarını her türk evladının okuması gerek.
yüzbaşı ahmet ekrem: dizi bittikten bir iki sene sonra elveda rumeli fan sayfası gibi bir internet sitesinde, dizi bittikten sonra hangi karakter ne yaptı, ne oldu diye bir fiction bişi okumuştum. orada yüzbaşı ahmet ekrem için izmir suikastine karıştı ve idam edildi şeklinde bir ibare vardı. ben buna katılırım. katıksız bir it'ci. devlet aşığı, derin devletçi adayı. bir bölümde doğumunu, büyümesini, ailesini falan anlatıyordu. o bölümdeki o tiradını da gördükten sonra oturmuştu benim kafada da kendisinin karakter derinliği. zp falan kesmez bu adamı, bu adam doğumundan ölümüne it'ci. ama kara kemal(küçük efendi) kanadından değil, silahlı/şahin kanattan it'ci.
ıspanak namık: köylü kurnazı, çıkarcı, yampiri. dinle pek alakasını görmesek de hacca giderek çıktı diziden. fakirlikte ağzı kokarken bir anda zengin olunca karakteri değişenlerden. o yüzden fanatik akp'li.net
dimitri: abdullah öcalan köpeğinin elveda rumeli versiyonu. süzme orevladı, piç, çakal, şerrefsiz oğlu şerefsiz. dizinin geçtiği dönemde o da barış, huzur ayağına paçayı yırttığı olduğu ancak hele şükür kan kusa kusa geberdi gitti.
terzi nikola: bölücü, ayrılıkçı, öğretmen/kadınn/çoluk/çocuk demeden öldürme planları yapabilecek zengin kesimden. dem seçmeni. kendisi gözümde direkt olarak pervin buldan'ın kocası olarak canlanıyor.
paşa ogli paşa abdül: ben babamın ne hıyrını gördüm diyerek düşmanla iş tutan, dönme, işbirlikçi. evet aklınıza gelen kişi. ssö. ssö kendini bazılarına sempatik olarak yutturabilmişti. bu abdül onun sempatik olmayan versiyonu.
kasap cabbar efendi: yrp/saadet çizgisinde zengin, saf, varlıklı, temiz kalpli tonton dede.
şimdilik aklıma gelenler bu kadar.
edit: mazhar paşa: geçtiğimiz günlerde merkeze çekilen tunceli valisi.
devamını gör...
16.
x'te karşıma çıkan kesitleri ile binbeşyüzüncü kez baştan başlayasımın geldiği dizi.
sen isteysın ittihatçıları sayam sana. sayam. ben, asan, naamik, baytar efen..- yok baytar efendı olmadı..
x.com/balkanagidi/status/19...
sen isteysın ittihatçıları sayam sana. sayam. ben, asan, naamik, baytar efen..- yok baytar efendı olmadı..
x.com/balkanagidi/status/19...
devamını gör...
17.
eski bir atv dizisi
devamını gör...