rumeli türküleri

daha bir huzur verici ve anlamlı gelmiştir bana her zaman.
örnek;
bir fırtına tuttu bizi
bülbülüm altın kafeste

hemen hemen hepsinin bir hikayesi vardır. derin ve duygusaldır. bu türküleri karadeniz türküleriyle kıyaslamaksa en hafif tabirle garabettir.

selam ve adam öldürmeyi oyun mu sandın bre hasan ile...

rumeli oyun havaları da iyidir.
şöyle bir arnavut düğünü olsa da ön masada oturup delirmişçesine payduşka oynayan halay takımını izlesem. ama sadece izlesem yani. oynayamam.

tarihi bir aurası vardır. ata yadigarı müziklerdir.

a benim mor çiçeğim
abo (ralin altı sular akar)
ağlarım çağlar gibi
ah suda yüzer balıklar
ak katır dosttan gelir (kerimem)
aklı da basma giyersin
aksadeler giyer boylu boyunca
akşam akşam mumları yakarım
akşam oldu gün kavuştu
akşam oldu yakamadım gazımı
akşam oldu yine bastı kareler
akşam yeli
alişimin kaşları kare
alişimin kaşları kare 1
alişimin kaşları kare 2
alıverin bağlamamı çalayım
altın tabakta vişne
aman huriye'm
arabaya taş koydum
arda boylarında kırmızı erik
aşık kerem düş eylemiş daylere
atladım bahçene girdim
avcı mısın yar ne gezersin
avlu deliğinden boyun gösterir
ayağına giymiş sedef nalini
ayde vino piyam
bağa gittim üzüme
bahçe bahçe gezdim
bahçelerde enginar
bahçeye bar diyemem
balkan güzeli
be gemici gemici
beligrat kalesi
ben armudu dişledim
ben gül idim
benim bugün ahım var
berber ver ayna bakayım
beşli martin çaybaşı'ndan patladı
beyler bahçesinde bir ulu çınar
bilmem ki bilemem ki
bir alçacık gügem dalı
bir gemimiz vardır telli varaklı 2
bir sarı yılan sarmaladı beni
bizi barıştıran diller öyünsün
bizim sahraların başı 1
bosna'dan bize haber geldi
bülbüle kursam tuzağı
bülbüller ötüyor seher vaktidir
bülbülüm altın kafeste
bulut gelir seher ile
buna er meydanı derler
çaldağın kayınları
çalın davulları 1 (selanik)
çalın davulları 2 (selanik)
ceddin deden neslin baban
çek efendim hançerini
çeşme başında yarimi beklerim
çeşmenin başı güzel
çıkayım gideyim urum eline
çubuğum yok aman
çubuğumu saldım ben bir dikene
dağlar dağlar viran dağlar
dama bulgur sererler 2
daşda da fener yanar mı
değirmene vardım nöbetim nöbet
demirciler demir döver 2
deniz içinde şamdan
dere gelir kütükten
dere kenarında vişneler açar
deryalar (kırceliyle arda arası)
dinleyin kardaşlar benim sözümü
duman çökmüş yar yolunu seçemem
elma attım denize
elveda dost deli gönül elveda 1
emine'min karda buldum izini
entarisi kırmızı
estergon kalesi
ev ardında haşlama
evlerim evlerim yüksek evlerim
evlerimizin önü cami
evler(i)mizin önü nane maydanoz
evlerinin önü handır
ey benim mestane gözlüm
ey serenler
ey serenler serenler
fındıklı bizim de yolumuz
florina'nın dağları
gemi kalkar (süleyman)
gemi kalkar (süleyman) 1
gide gide yarelerim dirildi
gidem dedim yarenlerim darıldı
gine de şahlanıyor aman
gitme hamdi'm gitme
göçmen kızı
gök güvercin olaydım sabriyem
göster ey allah'ım göster
gözünaydın olan oldu
gül ağacı
gül ezerler
hafızların avlusunda davullar çalar,
hanıma bak hanıma
hapishane içinde ben kurdum
hapishane içinde bir ulu incir
haticem (evinizin önü)
haticeme varayım
haticemin pelikleri
havada uçan teyyare (yar aman)
haydi de ramizem
hiç olur mu dağlar başı dumansız
hokka hokka lokumları
hotina'nın ufak taşı
ihtiyatlar silah çatmış
iki bülbül bir derede ötüşür
iki dilber söyleşirler
iki durnam gelir aşeden
indim yarin bahçesine
iskeçe'nin odunu
istanbol saraydan (ferman)
istanbol'dan çıkar vapor dumani
kahvenin önünden gelir geçersin
kalk (kovk) gelin hanım
kar yağar alçaklara
karaoğlan dağında bir yuva
kendim ettim kendim buldum
kerem eyle (gel yanıma)
kim görmüştür güzellerin vefasın
kırım'dan gelirim
kırım'dan gelirim adım sinan'dır
kırkpınarlar durgun akar
kırmızı gülün alı var
kız pınar başında
köseler'in evleri
küffar sanur hüccet almış
lanet olsun şu gurbetin yoluna
lofça'nın ardında kaya (lofçalı) 2
maçin dağı
manastır köprüsü dardır geçilmez
manastır'ın ortasında (dimetoka)
mavrova'dan aldım sümbül
meço ibiram
monastire gideriken
muradiye gider koştan yolmaya
nazoğlu'nu manisa'da vurdular
ne hoş imiş (şardağ'ın suları)
ne hoş rum eli eli
ne mahzun durursun
ocak başında kaldım
oduncular dağdan odun indirir 2
osman paşa der ki varırım karadan
öyledir ey öyledir
pencere açıldı bilal oğlan
pencereden kar geliyor
pıravış'tan çıkardılar kargayı
portakal oyamadım,
radalya minaresi (ayşe'm)
ralin altı sular akar (abo)
ramizem (indim bahçeye)
rodop dağları (pakize'm)
rumeli (eski hava türkülerde)
sabah namazından (aman felek)
sabah oldu uyansana
sabah sabah ben zülfümü tararım
salkım söğüdün altında
salkuvan içinde bir ince kaldırım
şanışın altından gelir geçersin
sarı tütün yelpaze
sarı zeybek şu dağlara yaslanır
şefo'nun evi
selanik kahbe selanik
soyka (daracık sokaktan)
şu karşıdan iniyor (sıdıkam)
tuna nehri akmam diyor 1
tuna nehri akmam diyor 2
tuna nehri akmam diyor 3
tuna nehri akmam diyor 4
tuna'nın eser bad-ı saba yeli
tuna'nın etrafı koru
tunca boylarında
tutamadım bir vatan
üç çınar altında lambalar yanar
üç güzeller
üşüdüm emine'm üşüdüm
uzun kavak gıcır gıcır gıcırdar
vardar ovası
vardım gittim su başına
ver ateşi yalan dünya
viran kalsın hapisanenin kilidi
yalı kenarında zülfüm tararım
yarım hava
yaş nane kuru nane
yazan katip kara yazmış
yelkenler biçilecek
yeni çıkma basmalar var 1
yolçatı'dır köyümüz
yörük hasan'ın çardağı
yörük yaylası
yüce dağ başında bir tanem
yüce dağ başında bir ulu çınar
yüce dağ başında kervanın ucu
yüksek kahvelerde (ahmet)
yüksek minareden attım fesimi
zemun zemun allı zemun
zeytinyağı şişesi
zilli de maşa darbuka 1

kaynak

(bkz: yasemin göksu)nun çok iyi yorumladığını düşündüğüm türküler.

(bkz: elveda rumeli) dizisi sayesinde sevdiğim türküler.

acıyı da neşeyi de dibine kadar hissettiren türkülerdir.

estergon kal'ası türküsünü hatırlatan başlık.

drama köprüsü...

selanik türküsü başta olmak üzere derinden etkileyici türküler

coh hojdur diyebileceğim türküler. ne iç anadolu türküleri gibi sapık ne de karadeniz türküleri gibi kafa ütüler. olması gerektiği kadar eğlenceli olması gerektiği kadar duygusal.

selam ve kazanamadım rakı parası ile.

oralar bizim oralar. (bkz: güldaniyem)

arda boylarında kırmızı erik ve aman bre deryalar türkülerini aklıma getiren başlık.

insanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden.
sevdim insanlardan çok türkülerini
demiş şair*
ne de güzel söylemiş.

bu türküler de öyledir işte : duyguları uçlarda anlatır, acıyı ve kederi de ; ama bir komiklik koymadan duramaz araya.

üç kuşak söylerdik türkülerinden.
o zamanlar anneannem hem çok genç hem de güzel mi güzel nameli de sesi.

pencere açıldı bilâl oğlan
piştov patladı
varın bakın kanlı da bilâl
yine kimi hakladı

hâlâ kulaklarımda.
şarkılar bir demet hâlinde birinden ötekine geçer:
yâr saçların lüle lüle yâr benziyor beyaz güle

sonra bir başkası takılır dillere.

düriye’ min güğümleri kalaylı
ahh kalaylı…

anıların biri gider, biri gelir.

hiç olmazsa uykumuzda seslerini duysak gidenlerin, birazcık ama, olmaz mı?

atamın sevdiği türkülerdir. ondandır rumeli türkülerine olan sevgimiz.
manastır'ın ortasında var bir havuz
bu yurdun kızları hepsi de yavuz.

bir de arif şentürk vardı, hatırlar mısınız? rumeli türküsü denince aklıma hemen o gelir. trtli günlerimizde aman bre deryalar türküsünü en çok ondan duymuştum.

kulağa çok hoş geliyor. çok beğendiğim türkülerdir.

hayatımızın içinde, özel günlerde her daim dinleriz. ben ne kadar görüşmesem de baba tarafından boşnağım ama anne tarafından da trakya olduğu için zaten hep aşinaydım. eşim de bulgaristan göçmeni olduğundan bayramlarda, özel günlerde hep dinlenir.
en severek dinlediğim rumeli ekrem'dir. kalbimizde özel bir yeri var.