1.
              
  
          iz , yara izi anlamında kullanılan kelime.
      
  devamını gör...
      2.
              
  
          herhangi bir konuda, bize o konu hakkında ipuçları veren iz, belirti, alamet.
-"süt dökülmüş. şimdi burada, yaramaz kedimizin sanki işlediği suçun ne olduğunu bildiğine dair emareler var."
-"ipucu; 'bir kimseyi aradığı olguya ulaştırabilecek emare' anlamına gelir.
  -"süt dökülmüş. şimdi burada, yaramaz kedimizin sanki işlediği suçun ne olduğunu bildiğine dair emareler var."
-"ipucu; 'bir kimseyi aradığı olguya ulaştırabilecek emare' anlamına gelir.
devamını gör...
      3.
              
  
          megane = megan bu mantıkla ;
emare = emar
emar = mr
yani manyetik rezonans. çok saçma allah kahretmesin
  emare = emar
emar = mr
yani manyetik rezonans. çok saçma allah kahretmesin
devamını gör...
      4.
              
  
          10 gün önceydi, ofiste beraber çalıştığım çocuk, abi ankaraya gitmem lazım dedi, niye lan ne oldu dedim, abim göreve gidecekmiş, annemin yanına gidecem abi dedi...olum senin abin pasif görevde değil miydi? öyleydi abi bizde anlamadık, birden suriye görevi vermişler dedi...birşeyler dönüyor orada dedi. abisi masa başı asker.
      
  devamını gör...
      5.
              
  
          isaret, dalalet.
      
  devamını gör...