kafkas efsanelerinde çok başlı devlere verilen ad. üç ayda bir de doğuruyorlarmış korkunç.
devamını gör...
altay ve tuva destanlarında da yer alan çok başlı yaratıklardır. emegenler salt kötücül yaratıklar değillerdir. altay kamları onları koruyucu ruh olarak kullanmışlar ve kamlaniyelerinde isimlerini zikretmişlerdir. mesela emegenlerin tuva türklerinde de bir dönüşüm geçirdiğini görürsünüz emegelçi adıyla koruyucu ev iyesi haline dönüşmüşlerdir. tabii emegenlerle ilgili en net bilgi ve anlatım karaçay-malkar türklerinde ortaya çıkıyor. o metinlerden anladığımız kadarıyla bu değişik yaratık sadece çok başlı olmasıyla dikkat çekmez. çoklu paket olarak yaratılmıştır. misal; beş altı tane kuyruğu vardır. 3-5-7 gibi değişken sayılarda baş sahibidir. erlik bulduğu yere kafa monte etmiş anlayacağınız. * çoğunlukla katır kafalı olarak betimlenirler. zaten katır gibi inatçı olduklarından da bahsedilmiyor değil. o yüzden kafa kanımca gövdeye cuk oturmuştur. söz konusu katır kafanın tamamlayıcı unsuru ise yılan gibi dillere sahip olmasıdır. kafanızda canlandırdığınızda aslında sevimli yaratık. * ha tabi benim hoşuma gitmeyen bir özellikleri de var; derilerinin aşırı kaygan ve yapış yapış olması. düşüncesi bile insanın ruhunu daraltıyor. gel seni bir seveyim desen, altı kuyruğunu birden sallayarak sana koşup gelse, başını okşayamayacaksın hergelenin. böyle de rezil bir durum. ama genel olarak dediğim gibi sevimliler. *

zira daha beterleri var; boyca daha büyük olan yani ''dev'' olarak tabir edebileceğiniz türdekiler fena! insanda burun bırakmıyorlar. yürüyen fosseptik olarak düşünebilirsiniz bunları. genelde kurbağa başlı oluyorlar. yuvasından fırlamış gözleriyle de estetik bir güzelliğe sahip olduklarından bahsediliyor. * böyle tüylü tüylü, eciş bücüş oraları buraları yarıklarla dolu değişik bir tür işte. ikametgahları genelde orman ve bataklıklar oluyor. zenginleri ise mağaralarda yaşıyormuş. her yerde sınıf farkı var arkadaş! bu cihetle mitolojiler için ''mitolojik sosyalizm'' kuramını başlatmak elzem oldu. bakacağız bir ara o işe. malum fikirsel alt yapı mühim.

sonracığıma; bir de nart destanlarında betimlenen türleri var ki, aman aman evlerden ırak. bunlarda kafa kocaman. kafanın ortasına tepegöz gibi bir tane göz monte etmişler ve bu gözün geceleri parladığından bahsediliyor. ışık saçıyor namussuz. tüm heybetiyle üzerinize geldiğini düşündüğünüzde usain bolt'u geçmeniz işten bile değil. * tabi bu gözü gündüz görmekte pek hayra alamet değil zira insanın midesini kaldırır. uykudan uyandığınızda kıpkırmızı ve çapaklar içerisinde bir gözle, göz göze geldiğinizi düşünün. vallahi benim midem kasılır. kaldıramam yani. git yüzünü bir yıka allahsız!

bu türün asıl korkutucu taraflarına gelmedik tabi. bunlarda bir ağız var resmen kulaklara kadar, bunlarda bir diş var kazma gibi, altı yedi tane de parmakları oluyor ve tırnaklar aşırı sivri ve keskin. her tırnağı bıçak gibi düşleyin yani. aslında bu tür emegenler freddy krueger'ın atası bile sayılabilir. kendilerini hayal ederken freddy krueger tekerlemesi söyleyebilirsiniz. bir, iki, emegen içeri girdi. 3, 4 hemen kapıyı ört. * nartların işi zor anlayacağınız. bir de adamların kahramanları sürekli bu emegenlerle dövüşmüş. kah kazanmışlar kah kaybetmişler. bunları soğukta kıstırmak gerekiyor. o zaman fiziksel avantajları kayboluyor. it gibi titremeye başlıyorlar. hal böyle olunca da daha kolay alaşağı edebiliyorsun hergeleyi. tabii adamlar keyfine savaşmamış bunlarla. ruh hastaları, kafalarına estikçe suları kirletip, su kaynaklarını kesiyorlar. hobi haline getirmişler bu durumu. insan sevmiyorlar anlayacağınız. *

yine türk anlatılarındaki emegenlere dönersek, bir de onları kendilerinden dinleyin derim. naciye yıldız'ın aktardığına göre karaçay-malkar destanlarında kendilerini şu şekilde tanıtıyorlar; ''biz sizin gibi giyinmeyi bilmeyiz, mağarada yaşarız. hastalanan olursa insan kanı içirip, insan eti yediririz, aşağı yukarı üç yüz yıl yaşarız.'' yani vampirlikte var bu şeref yoksunlarında. zaten uzun bir ömür sürmeleri ve insan kanı içmeleri sebebiyle de kendilerini dev vampirler olarak niteleyenler olmuş.

sonuç olarak benim favorim 1. tür diğer türlerle bağ kurmak kısmet olmadı. * bu yaratıklarla ve benzer yaratıklarla ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz ufuk tavkul'un ''türk dünyası edebiyat metinleri antolojisi''ne bir göz atın derim engin bir deniz gibidir.

neyse kısa keseyim emegen havası olsun. * bu tosbağa yavaştan kaçar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim