empedokles'in dostları

lübnanlı yazar amin maalouf'un son çıkan kitabı. ülkemizde ilk kez şubat 2021 yılında yky'den çıkan bu kitap, bir elektrik kesintisiyle başlıyor ve nükleer felakete kadar uzanıyor. maalouf her zaman yaptığı gibi geçmişe değil distopik bir geleceğe götürüyor bizi.

kitabı okumaya henüz başladığım için yorum yapamayacağım. bitirdikten sonra bu entry'yi güncellerim.

amin maalouf bu kitabında "bir şey deniyorum" diyerek tüm okurlarını şaşırtmıştır.
hep geçmişin tozlu raflarında gezen maalouf bu defa yarı ütopik yarı polisiye bir kitapla çıkmıştır karşımıza.
dünyada garip şeyler olup bitmektedir ve tüm bu olanların da sorumlusu bir grup insan olarak görülmektedir.
değişik bir bakış açısıyla güzel bir konu yakalamış . fakat yazarların eski alışkanlıklarına bağlı kalmasından yana olan tutucu okurlar sevmeyebilir.

amin maaloufun kendi çizgisinden çıkarak yazdığı son kitap. hollywood yapımı filmlerde sıkça gördüğümüz dünyanın sonu mu geliyor türünden ütopik bir eser gibi görünse de aslında fikir olarak paralel evrende insanlık kötülüğü yaymasaydı dünya nasıl bir yer olurdu konusunu işlemiş.antik yunan mitolojisi ve felsefesine uzanan iyi bilgiyi taşıma ve koruma düşüncesi bugüne kadar ulaşmış olsaydı medeniyetlerin en azından tıpta ne kadar ileri gidebileceğini görmek mesleki açıdan beni de etkiledi. kitabın geneline baktığımda eski yazdıklarının gölgesinde kalacağı çok açık olsa da en azından yeni bir şey denemiş olma cesareti bile takdire değer.

amin maaloof un 2021 imazlı kitabı.

dogu batı sentezleriyle tanıdıgımız maaloof distopik bir bilim kurgu da karsımıza cıkıyor bu sefer.
dunyada bi dolu sey olmaktadır, bunlar kotu seylerdir, ve bunun sebebi bir grup insandır.
peki bir distopyayı her zaman bir utopyaya cevirmenin mumkun oldugunu soylesem size?
bunun icin de sadece bir grup insan gerekir:)))