rahatlatıcı depeche mode şarkısı. terapi gibi.
devamını gör...
sessiz sakin zamanların şarkısı. o kadar güzel ki. klibindeki şezlonglu abinin de hastasıyım
devamını gör...
hemen şuraya vampire diaries dizisinden damon karakterinin bu parçada ettiği dansı bırakayım.

devamını gör...
sessizliğin sesini dinleten depeche mode klasiği.
devamını gör...
depeche mode'un 1990 tarihli 9. stüdyo albümü violator'da yer alan,
personal jesus'tan sonra albümden çıkan ikinci single.

grubun en bilinen şarkısı desek yanlış olmayacaktır.

şarkının sahip olduğu popülaritesine ulaşmasında müzikal açıdan alan wilderve flood'un; görsel açıdan anton corbijn'in katkısı yadsınamayacak derecededir. şöyle ki, grubun söz yazarı ve bestecisi olan martin l. gore şarkıyı albüme arkaplanda hüzünlü bir melodiye sahip ballad olarak yer vermeyi planlarken, flood ve alan wilder'ın ısrarları sonucu perküsyon ve gitar riff'i şarkıya eklenerek son hali şekillendirilir.

şarkının iki adet klibi bulunur. tv'de yayınlanan promosyon klibinde grup üyeleri gökdelen terasındadır, dave gahan beyazlar içinde arz-ı endam ederken gitarda martin l. gore, klavyede ise alan wilder ve andrew fletcher* ona eşlik etmektedir. anton corbijn tarafından yönetilen ikinci klipte ise yalnız kral dave, dünyada sessziliğin tadını çıkarabileceği bir yeri aramaktadır. o zamanlar dave gahan ve martin lee gore, klibin "garip" olduğu düşüncesi ile başlarda anton'un "dağ tepe dolaşan yalnız kral" fikrine karşı çıksalar da sonrasında bu düşünceden vazgeçmişlerdir.

stüdyo versiyonu her ne kadar güzel olsa da, bu şarkı sahnede seyircilerle buluştuğunda daha da lezzetli hale gelen bir depeche mode eseridir. her canlı versiyonunda illa altyapıda ufak tefek değişiklikler yapıldığı için karşılaştırma yapmak istemem ancak 1993 devotional altyapısı, 2001 one night in paris 2014 live in berlin ile 2017 live spirits versiyonları seyircinin katkısı ile öne çıkan versiyonlar için örnek verilebilir.
devamını gör...
az önce sözlük radyosunda dinlediğim muazzam parça
devamını gör...
dave gahan'ın en çok coştuğu konserlerden biri şudur:

the exciter tour 2001
devamını gör...
mike shinoda (linkin park) tarafından yapılmış farklı bir düzenlemesi de bulunan muhteşem depeche mode eseri.
buradan
devamını gör...
kafayı dinlemek, rahatlamak için dinlenen, nakarat kısmı bağıra bağıra söylenen
devamını gör...
insana huzur veren , özellikle nakaratı geldiği zaman bağıra bağıra söylemeden duramadığım şarkı. bayılıyorum, çook güzel.
devamını gör...
berlin kaydını her izlediğimde inanılmaz etkileniyorum. gitmiş olmak isteyeceğim 2 konserden biri. bir diğeri de ac/dc river plate konseri.

devamını gör...
dolapdere big gang den şu versiyonu da dinlenebilir.buradan
devamını gör...
lacuna coil çok güzel cover yapmıştır bu parçaya.
devamını gör...
loopa alıp dinlediğim şarkılardandır.

bu şarkı sözlere takılmıştır. sözleri şiddete benzetir, kelimelerin yalnızca zarar verdiğini ve gereksiz olduğunu söylemektedir.

'rica ederim boşver şu kelimeleri. sözler bize zarar verdi, istemediğimiz hallerde kıldı bizi ve bozdu sessizliğimizi. belki de ihtiyaç duyulan tek şey kollarımdaydı, öyle değil mi?'.

depeche mode ile kalın *
devamını gör...
bu sarki bi' başka.
gokyuzu gibi...

bagira cagira eslik edilemeyen bi' sarki bu, benim icin; tum kafayi bosaltip birkac dakikaligina oylece durmak ve hayal aleminde gezinip gokyuzune dalmak gibi olan sarki. kisa bi' ara, sarkisi. super bisi.

ne kadar loop'a alsan da bikmadan dinleyebildigin bi' sarki. caldiginda o an yaptigin ise daha cok odaklandigin veya ancak sarki bittiginde algilayabildigin ve o an tum odaginin baska alemlerde kosusturdugunu fark ettigin bi' sarki.
devamını gör...
kelimelere sığınmak zorunda hisseden bir güruh var.

kalabalık bir grupta ya da birebir konuşma fark etmeksizin, bir saniyeden uzun süren her sessizliği bir şey söyleyerek doldurmak ister bu insanlar. ne gereksiz ne de kırıcı bir şey söylemekten korkarlar. maksat bir şey konuşulmuş olsun, geçen zaman "boş" geçmesin.

oysa sessizliğe edilen eşlik neredeyse her zaman daha tercih edilesi gelmiştir bana. aklına bir şey gelmediği için susan, karşısına çıkacak ilk konuşma fırsatını bekleyen insanların yarattığı gerginlik değil, hayır. konuşmaya can attığı zamanlarda dahi susabilen, sessizliğin kulak zarlarına yaptığı baskıya direnebilen insanların eşlik ettiği sessizlikten bahsediyorum; gözlerin kesiştiği, gülünç bir duraksamanın olduğu ama yine de sakince beraber sessiz kalınabilen dakikalardan, insanlığın ses tellerinin titreşimine anlam yüklemekle geçirdiği binlerce yıllık birikimi kibarca bir kenara koyabilmenin verdiği huzurdan, tek bir kelimenin bile hayatı karartabilme gücünün farkında olmaktan...

yalnızca hiçbir şey söylemeyerek bile başarılabilecek ne kadar çok şeyin olduğunu bilen insanların şarkısı bu.

usul usul kar yağarken, kar tanelerinin sesini duyabilecek kadar sessiz kalındığında akla gelmek gibi bir özelliği de varmış, unutmuşum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"enjoy the silence" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim