ensar vakfı’na 49 yıllığına bedelsiz verilen denize sıfır arazi

buradan
istismar bizim ülkemizde sıradan bir vaka, hele çocuk istismarı konusu. (bkz: bir kereden birşey olmaz). afgan ve pakiler boşuna gelmedi.

yine birileri ihya edilmiştir. bahsi geçen vakfın tahsis edilen alanı nasıl değerlendireceğini çok merak ediyorum. ülke ve millet olarak ne faydalar sağlayacağız bakalım(!)

yerinden bildiriyorum.
zeytineli çoğu izmir'linin bile bilmediği bir koy.
öyle sakin, öyle güzel.
(bu arada denize bakarken solunuzda bir koy daha vardır, özel mülk girilmez tabelasıyla yolu kapalıdır)

zıpkına oraya giderdim senelerdir.
bu haber 1 senedir var ortalıkta, gitmiyorum.
çünkü soğudum.
kafa dinlemeye, huzur bulmaya gittiğim koy artık çocuk istismarcılarının koyu.

malum partilileri düdüklemek için yeni mekan.

herifler işi fanteziye taşıdı, artık tecavüzleri deniz manzaralı olacak. netflix dizisi gibi cama falan dayamalı.
bir yeri yönetiyor olmak orayı senin tapulu malın yapmaz. hala osmanlının padişahlık sistemiyle yönetilmiyoruz. kamu arazisi, devlet malı aynı zamanda halkın malıdır. al kanka senin olsun diye veremezsin verememelisin. 3-5 günlüğüne arkadaşına arabanı vermiyorsun al işini gör, bitince getirirsin diye. orayı ihaleye açıp birine parasıyla kiralasan, 50 senede dünya kadar para alırsın. onu da o belediyenin kasasına koysan vatandaşa hizmet olarak geri döner. bırakın artık şu devlet malı deniz yemeyen domuz kafasını istilacı kansızlar.

kendi paramla arazi alamadığım yerden yine benim paramla çekilmiş bir peşkeşin haberi.

insan merak ediyor herhangi bir ülkenin anayasasında bunca suçu, hırsızlığı, kötülüğü cezalandırabilecek yeterli yaptırım var mı? ilkel cezalandırma yöntemleri bile gözümde az kalıyor.