entelektüelliğin libidoyu düşürdüğü gerçeği

fitlawyer ukdesi

bir iddia.*
kişisel yorum yapamamakla birlikte, çok da mantıklı bulmadığım bir iddia. her libido dışarıdan belli olmaz sonuçta. görmeyince de hemen yok diyebilir miyiz? hayır, bilim böyle bir şey değil.

böyle bir sav ortaya atıldığına göre, değerli entel ve entelektüellerimize söz hakkı doğar diye düşünüp, başlığı sözlüğün ortasına bırakıyorum.
evet sevgili entelektüeller söz sizde.

yok öyle bir şey. o kalibrede beynine aşık edebilen birisinin yanında soyunmamak için kendimi zor tutuyorum.

insanın iki beyni var. ilkel beyin fabrika çıkışı geliyor ama diğerini okuyarak öğrenerek vs biz yapıyoruz ya da yapmıyoruz.

genelde okuyan insan önce kendini sonra dünyayı ve en sonunda dünyadaki yerini anlamaya çalışıyor.

sadece üreyen bir memeli olmak yetmediği zaman bunu aşmaya çalışıyor.

marcel proust'un hiç düşürmemiş maşallah. adam romanında hep oynaş düşünüyor. evet büyük bir eser ama bu gerçekleri değiştirmiyor.

(bkz: tabi lan manyak mısın)

(bkz: foucault derrida deleuze filiz sevişelim mi)

libidoyu düşürüp, çeneye vurur sözlüklerde.

entellere bıraksan işi, sabaha kadar sevgiliye sarılıp nazım hikmet gibi uyurlar. nazlı yar şöyleymiş böyle elleri küçükmüş bla bla..

öyle ya sürekli kitap okuyorlar ve bunu caps halinde yayınlıyorlar. kafa bitik adamlarda.

anın fotoğraflarında, doğa var manzara var. her şey var meme yok.

benlik değil bunlar, bu gudik işlere girmiyorum sin city hoyratlığında dalarım gece yarısı hatuna.

tarz meselesi hocam.