türkiye’de nedense gerekli kıymeti görmediğini düşünmekle beraber, yeniçağ tarihçileri arasında klasik oryantalizme yönelen ve türkiye üzerine en kapsamlı çalışmalardan birkaçına imza atan tarihçi, türkolog.
öncelikli gayesinin “1. dünya savaşı ve dönemini” anlamak/anlatmak/yazmak olduğunu ve birçok akademisyen dostunun tavsiyesiyle türkçe öğrenmesi sonucunda, akademik kariyerini bu istikamette ilerletmiştir.

türkçe’ye “(bkz: modernleşen türkiye tarihi)” ismi ile çevrilen kitabını okuyup, diğer eserleri ile çaprazlama yapıldığında, ittihatçı bakış açısına sempatisi olduğunu ve bunu da birtakım argümanlarla ifade etmeye çalıştığını görürsünüz. 1916’da tüm medreselerin maarif nezareti’ne bağlanması ve şeyhülislamın kabineden çıkarılması gibi oldukça haklı gerekçelerle de bu savunularını okuyucu ile paylaşmaktan çekinmez.

tabii günümüzde türeyen, türetilen ve tamamen içi boş “yeni osmanlıcıları” rahatsız edecek düzeyde saptamaları da, tarihi gerçekler ışığında okuyucusuna sunuyor. fatih sultan mehmet’in günümüzde bile hangi dine mensup olduğunu araştırmayan, araştırmak istemeyen veya bunun neden önemli olduğunun sosyolojik yorumunu yapmaktan aciz bir ülke ve zihniyetten çok da farklı bir perspektif beklemiyor insan. gerçi bunları anlamak için illa ki derin tarih okumaya da gerek yok; şevket süreyya, yakup kadri okumak ve okuduktan sonra üzülmek için yeterli.

okuyun, okutturun.

(bkz: modernleşen türkiye'nin tarihi)
devamını gör...
ironik bir şekilde türkiye’nin tarihini türkler’e anlatan ecnebi bilim insanı.
akademik eğitimde popüler bir isim olmakla birlikte bunun en büyük nedenleri; türkiye’deki akademisyenlerin büyük çoğunluğunun yaptıkları tarih çalışmalarda objektif kelimesinden hoşlanmamaları ve toza alerjileri olduğu için arşivdeki belge ve bilgilere ulaşmakta zorluk çekmekleridir.
devamını gör...
kendisi çok iyi bir tarihçidir. zürcher'i okuyunca bizde niye böyle analitik tarih anlayışı yok diye üzülürsünüz. fakat gelgelelim ki siyasi fikirleri çöptür. mesela türkiye'nin ermeni soykırımı ile yüzleşmesi gerektiğini, soykırımı kabul ederse daha demokratik bir ülke olacağını iddia etmiştir. bu analitik beyinli abi soykırımı kabul etmekle demokrasi arasında nasıl bir korelasyon kurdu bilinmez. yine siyasal islamcıların iktidarına da sempatiyle bakmış ve türkiye'nin daha da demokratikleşeceğine inanmıştır. bu konuda çok kızamıyorum kendisine zira bütün dünya öyle zannetmişti. şartlar gerektiriyorsa islamcıların yahudi kepi bile takabileceklerini hesap edemediler. aslında kendisi 50'ler türkiyesine bir baksaydı, 80'lerden sonra palazlanan yeşil sermayeyi bir görseydi belki farklı konuşur muydu bilinmez. neyse en azından islamcıların muhafazakar demokratlığının bir maskeden ibaret olduğunu anlayıp günah çıkarmıştır. ülkemiz liberal aydınları daha ona bile ayılamadı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"erik jan zürcher" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim