erkek çocuklarının koca koca kadınlara vurulmasının sebebi

minicik bedenlerinde çarpan minicik kalpleriyle kendilerine göre dev gibi görünen varlıklara aşık olmalarının sebebidir...

3-5-8-9-10 yaşlarında bir sübyan neden 20-25-30-35... yaşlarında kadınlara gönlünü kaptırır?
onları sevmek ister?

her erkek çocuğu kendinden yaşça ve bedence çok büyük kadınlardan az ya da çok hoşlanmıştır.

3-4 yaşlarındayken uzaktan akrabamız sayılabilecek ablamıza şuursuzca, duygularımın esiri olmuş bir halde iltifatlar sıraladığımı hatırlıyorum... saçlarından tut gözlerine, ellerinden tut giyimine... kızın övülmedik hiçbir tarafı kalmamıştır..
insan o yaşlarda beğenisini saklama ihtiyacı duymuyor herhalde. içi dışı bir, dürüst davranıyor..
bu durumda eminim ki genç kadınların komiğine ve hoşuna gidiyor...
küçük bir adam bana aşık oldu havalarına giriyorlar.
kızın ellerini tutup ellerin çok güzel demeler. hayran olmuş şekilde incelemeler...

her şey çok hızlı gelişiyor, çok geçmiyor küçük aşıktan seni seviyorum. seninle evlenelim mi? gibi itiraflar ve sorular geliyor.

benim iltifatlarıma mazhar olan ablamızın yaklaşımı o kadar profesyonelceydi ki çocukken özgüvenim kırılmasın ve genç bir adam olunca sorun yaşamayayım diye çok sevecen davranmıştı. kızın aşığı olmam elbette hem bir mutluluk hem de bir eğlence konusu haline gelmişti o saflıkla her şeyi anlamlandıramıyordum...
hatta ablamızın babası da çocuk psikolojisini çözmüş biriydi.
beni adam yerine koyup ne yapmam gerektiğini anlatıyordu,
önce askere gideceksin, çalışacaksın, kocaman adam olacaksın sonra kızımı benden gelip isteyebilirsin demişti..
işim zordu anlayacağınız. adam olmak o kadar zor mu? ben adam değil miydim?
niye adam değildim? ne günahım vardı.
bu biraz haksızlıktı. sonuçta sevgim vardı. gül gibi kızına fena aşıktım. ama bunların yetmeyeceğini o gün anladım. sonra da aşk hayatım olmadı diyebilirim.

komik olan şey bir iki sene sonra tekrar o aileyle buluştuğumuzda benim hatuna aşık olduğumu unutmamdı. artık onun aşığı, divanesi olmadığımı görmesi...
o divanenin kalbinden izlerinin silindiğini görmesi ablamızı bi inceden üzmüş olabilir miydi.. çünkü artık o çocuk gitmiş. biraz daha içine kapanık. değişmiş 6 yaşına gelmiş bir adam vardı bu sefer karşışında. ve geçmiâte yaptıklarının önemli bir kısmını hatırlamayan, hatırladıklarını da duygusal anlamda hatırlayamayan gündeminde başka meseleler olan 6 yaşında bir çocuk. hayat çok garip.

(bkz: meme)

daha yeni kopmuşun ananın memesinden. cok cok cok emerek beslenmişsin, yaşamışsın. fröyd bu eylem bilinçaltında cinsel haz falan bişiler tetiklto vs diyodu galiba ama hiç bi çocuğun anasını emiklerken böyle bişiler şeettiğine inanmak istemiyorum. ama ananın memesindem ayrıldıktan sonra illaki bilinçaltında falan arıyosundur aynı şeyi. ama bu sefer beslenmek için mi orasını bilemem.

küçük bir çocukla büyük bir adam/kadının aşk/hoşlantı/beğenme/sevgiyi anlamlandırması farklıdır. yetişkin gibi düşünmeyin yani. çocuklar sadece büyüklerini taklit ediyor bundan ibaret. çünkü onlara göre büyükler birbirini beğenince iltifat ediyor, evleniyor, seviyor falan filan. onlara göre evlilik birarada yaşayan insanlar. ama tatlıdırlar şekerdirler elbette.

(bkz: her erkeğin gönlünde bir milf yatar)

küçük kız çocukları da koca koca adamlara aşık olduğunu sanır. çocukluk hayranlığını aşk sanma sorunsalı.

anne eksikligi
ayni seyi genc kizlarimiz da yasayabiliyor
o da baba eksikliginden

bir psikolog çözer sorunu buyutulecek bir sey yok

çocuksu sevgi ve hayranlıklar, yetişkinlerce, yetişkin dünyasının niyet ve terminolojisiyle yargılanmamalı. hiç olmazsa çocuklara ayıp etmeyelim. lütfen.