erkeklerin güçlü kadınları kıskanması

var olan gerçekliktir. her ne kadar saklamaya çalışsalar da bir şekilde tezahür etmektedir. hepsi olmasa da, çoğu erkek, kadınların kendisine muhtaç ve kendisinden eksik olmasını istemektedir. neyse ki kadınlar artık iş hayatında aktif ve bu adamları ışık hızıyla boşamakta ya da terk etmektedirler.

böyle bir gerçek var maalesef ki. ve bana kalırsa bu durum eğitimle aşılır. farazi olarak örneklemem gerekirse bmw nin vw gruba 'imrenmesi' gibi. beni her zaman güçlü kadın karakteri cezbetmiştir mesela. zeki alımlı ve ne istediğini bilen kişiler olur fakat bir ilişki söz konusu olursa daha ileri gitmek oldukça zor olacaktır. çünkü iki güçlü başarılı karakterin hedeflerinin önüne ancak aşk duygusu geçebilir ki bu çağda bu tip insanlar aşktan uzak dururlar.

kısmak değil hayranlık duymak benim için...

bir genelleme.
ben kıskanmam.
ağzıma kırmızı kauçuk top sokup beni kırbaçlamasından hoşlanırım.

tabi genlleyemeyiz özgüvenli erkekler yapmaz bunu. bu kadın benden daha iyi/başarılı/zengin vb. o zaman benden daha iyisini de bulur diye korkuyor, aslında ilişkisine güvenmiyordur.

yani ben erkek olsam, benden daha fazla kası olan hatta adonis kası benden daha belirgin olan bir kadını deliler gibi kıskanırdım.*

özellikle bugün kendini kabak gibi gösteren gerçektir. aslında başlık diyeceklerimi tam olarak karşılamıyor yenisini de açmak istemedim.

erkeklerin şu kadın kıskançlığını ne yapacağız efendim? kadınların günü niye kutlanıyormuş da, niye böyle bir gün varmış da, ayrımcılıkmış da.

emekçi kadınlar günü diyoruz, direniş esnasında can veren emekçi kadınlar adına anma günüdür bugün. hayatı boyunca ev hanımı olmaya zorlanmış kadınların iş hayatına atılıp iş hayatında da kendini ezdirmek istemeyişinin ve bu uğurda can verişinin anılması erkekleri nasıl bir kıskançlığa sevk ediyor o kısmı anlamakta zorlanıyorum. tarihten beridir eşit şartlarımız vardı da mı kadınların iş hayatına atılması, protesto etmesi ve can vermesi erkeklerinkinden farklı görülüp anıldı? cidden eşit şartlar vardı da kadınlar kayırıldı biri bana bunu açıklasın nolur. nedir bu çekememezlik?

maskülenazi diyeceğim bundan sonra size. biz bilmiyor muyuz erkeklerin can verdiğini, çalışma şartlarından ötürü ömürlerinin kadınlara oranla kısa oluşunu? sormak istiyorum, erkekler sırf erkek olduğu için iş hayatında yada sosyal hayatında ayrımcılığa uğruyor mu, ezilme çalışılıyor mu, öldürülüyor mu güçsüz görüldükleri için? nasıl bir kıskançlık sanrı bataklığına düştünüz anlayamıyorum, anlamayacağım da.

8 mart emekçi kadınlar günü başlığının altında ağlayan erkekler adına çok üzgünüm. emekçi kadınlar olarak ayrıcalık, erkeklerden üstün olmak gibi dileklerimiz yok bizim. can veren işçi kadınları anıyor, eşitliği ve sırf cinsiyetten ötürü ötekileşmemeyi diliyor ve bu günü bunun farkındalığı için anıyoruz.

siz de hala ötede ergeglerin nie günü yog böle gutlanmiyi diye ağlayabilirsiniz.

ay keşke.

en sevdiğim karı tipi, güçlü, ekonomik bağımsızlık elde etmiş, aslanım gel bugün de ben sana rakı ısmarlayim hep sen olmaz diyen, iş kadını gibi giyinen.

biz, böyle kadınları severiz. sünepe karıyla yapamam.

güçlü kadın kıskanılır mı be! güçlü kadın erkeğe her anlamda değer katar.

su hayatta tek kiskandigim kadin annemdir. hatta kiskandigim tek insan.

ımkan olmayip da bu kadar kendini gelistiren baska insan tanimadim ben.

kıskanmam. aksine her zaman güçlü kadınlarla iletişim halinde olmuşumdur.

başlığı açan arkadaşa göre ışık hızıyla boşamaları takdire şayan görülmüş. bacım kariyer hedefin varsa elin adamının niye günahına giriyorsun ? annelik yapmayacaksan, adama bir tas sıcak çorba vermeyeceksen, tillahına kadar aktif ol kimin umurunda ? adamın evlenirken altınlarını, giderken evini, malını, mülkünü, evladını, gittikten sonra nafakasını alıp cebe indirmeyi biliyorsun ama. bu iki yüzlü femoların yüzünden kimse evlenip hayatını bok etmek istemiyor ve sonuna dek haklılar. bu kezoların söylemlerine kulak asmayın. çoğunun boşandıktan sonra kafayı tozuttuğuna çalıştığım işyerinden şahidim.
ek: hem kariyer yapıp, hem de annelik görevini yerine getiren ve şiddet yüzünden boşanmak zorunda kalan kadınlar kapsam dışıdır.

sadece o olsa keşke.
kimi de kadınların maddi manevi enerjisini emer ve ortalıkta adam diye dolaşır.
bazen onları ifşa edesim geliyor.
değmez diye, allah'a havale ediyorum.
benden uzak olsunlar kafi.*

kişi kendinden eminse kadın ya da erkek farketmeksizin kendini başkaları ile kıyaslamaz kanaatimce. "bu güçlü kadın ben bunu manipüle edemem hacı!" türü bir iç sesleri olduğuna inanıyorum bazı erkeklerin...

tüm erkekleri tanımadığımdan şahsi konuşayım, ben kıskanmıyorum.

ama hayatımda da partner olarak görmek istediğim kadının, böyle güç yarışına kendini sokacak bir karakterde olmasını istemiyorum.

konu basit.

ya kıskanır, kısıtlamak ister ya da destekler, gücüne güç katar.

her erkeğin arkasında güçlü bir kadın vardır sözü boşa değil. ama her güçlü kadının elini tutan bir erkek de vardır. win win!

erkeğin kıskancı da allah affetsin..
erkeğiz diye üstünüz diye bir dünya yok.

zekaya, bilgiye, emeğe, vasfa saygı duymayı öğreneceksiniz.
senin erkekliğin kaç para eder.

h.mm.na go.uğm.

ben kimseyi kıskanmıyorum beni dahil tutmazsanız sevinirim iyi akşamlar

#2801544 +1 benide ekleyin, hatta bana çekici geliyor bu kadınlar, özellikle yüksek statü sahibi zeki kadınlara ayrı bir zaafım var.