erkeklerin sevgisini belli etme eylemleri

en yüce hareketlerin sergilendiği andır.

erkekler gördükleri her kadına yürüdüğü için çok belli olmayan eylemlerdir.
belki gerçekten seviyordur, belki sadece olta atıyordur.
belli olmaz.

saçını çekip kaçıyorum ben.

erkeğine göre değişir. ben belli etmiyorum.

yuzune oturmaniza izin veriyosa seviyodur net......

ya gönül ya da gönül sandığımız ama aslında his ve hevesler sürekli birilerine karşı kayıyor. fakat yani kişiden kişiye değişen bir durum. niyetle ve bilinçli olmakla da çok alakalı. kendi durumunu iyi analiz etmekle de çok alakalı. sonuç olarak bakıyorsun, her şey bir yerde mantığa dayanıyor. erkeksen, belli başlı şeyleri yerine getirmediysen mesela bazı konularda hiç şansın yok. "o kadarını da yerine getir" diyebilir bazilari. onlara da bir şey demiyorum. ama benim bildiğim bir şey var, ben yerine getirilmesi gerekenleri yerine çok iyi getiririm de, ben bütün bunları yerine getirdikten sonra neden sana ihtiyaç duyayım? bilemiyorum burada da aslında yine benim bir mantıksızlığım söz konusu. ama olay bence şundan ibaret: bir insan sorunlar içinde cebelleşiyorsa aslında kendi kendine ve kendi kendiyle cebelleşiyordur. kendini aşıp işine gücüne bakan bir erkek, yine kendi gibi, kendini aşıp işine gücüne bakan bir kadın bulabilir diye düşünüyorum. kaderimiz bizim çabamıza bağlı. insanın şirazesi kaymaya çok müsait. ve de , herkes şu an bulunduğu konuma, ancak kendi kendisini getirdi ve yine kendi kendisini çıkaracak. üzülmek, ağlamak neye yarar, allah adildir diyip çıkıyorum işin içinden, siz de öyle yapın.

ciddiye alırım, genel de insan sevmem ben pek bi kaypak pek bi ikiyüzlü bulurum ha kendim bunları söylüyorum diye böyle değil miyim ? tabi ki öyleyim dik alası, bayrak taşıyanıyım.

o yüzden de pek sevmiyorum hepimiz birbirimizi kandırdığımız için ciddiye alamıyorum ama birini sevince oturur dinlerim onu ciddiye alırım derdi ile dertlenir mutluluğunu paylaşırım.

tamam yeterince ılık götlü yorum yaptım.

duvardan duvara sabahlara kadar tenasül eyleme yoluyla hem sevgimi hem bedenimi paylaşırım

karşısına geçip sağ elimizdeki işaret parmağını sol kulağımızı tıkayarak sol ayağımızın üstünde durup şöyle 360 derece dönüyoruz.

evet.

fark ettiniz değil mi?

hiç görmediniz...

çünkü biz.

çünküü...

kalpsiziz canlılarız nihohoh.

6 kişilik karamelli kestaneli pasta alıyorum, self sevgi herşeyden önemli bu devirde.

erkeklerin sevgisini belli etme eylemleri, genellikle sevgilerini belli edememeleridir diyebiliriz bence.

heralde yaptığı bütün espirilere saçma olsun olmasın kahkaha atarak gülerim ama içten gülerim

dilim tutulur, gözlerimi yerden ayıramam, hafif bir titreme, soğuk terleme, karın ağrısı, baş dönmesi... uzar gider.

(bkz: alna kondurulan benimsin öpücüğü)

yazmamak. yazmıyorsa, kesin seviyordur.

nick vermeden seslenmek gibi duruyor şimdilik.

şu şekilde yakın ilgi göstermek suretiyle;

bu baslikta benim suskunluk

erkekler bi kaç şeyi tam beceremez içten gülmeyi, sevgisini net göstermeyi, üzgünse kendini anlatmayı kısmende ağlamayı.

ya bilmiyorum da, benim beni ciddi ciddi sevdiğini düşündüğüm 2 eleman oldu.
onlarda da ortak nokta bakın şu surat ifadesi tam olarak:

şöyle yan yan bakıyo adamlar, iç yanak filan kemiriyor.
utangaç erkek seviyom ben.
böyle karışıyorlar da, şu sahnenin türevleri yaşanıyor ya. ben böyle sarhoş olmuyorum, tek fark o.

1 tane istisna var, o aleni söylüyor ya, hayranım sana'lar falan yabıştırıyor.