not: uzun süren araştırmalarım sonucunda yazmakta olduğum bu yazıyı sizlere takdim ediyorum. 18 yaş ve üstüne hitap eden bir yazı olduğu için şimdiden uyarıyorum. yer yer kötü kelimeler kullanılmış olsa da bu kelimeler, duygularımı ifade etmek için değil anlatıyı pekiştirmek ve başkalarının cümlelerinde yer aldığı için aktarılmıştır.

üç farklı dönemden oluşan bu yazı, birkaç yıllık dönemi içermekle beraber bir popstar olan madonna'nın erotica era'sını anlatmak için bütünleşik aktarılmıştır.

ek olarak: kaynak vermek istemiyorum. ilginizi çektiyse araştırmanızı tavsiye ederim (ki bunu şiddetle tavsiye ediyorum. belki de bu başlığın altına yazabilecek yeni şeyler keşfedebilirsiniz, düzeltmelerinizi bana mesaj olarak gönderebilirsiniz :)

keyifli okumalar... :)

takvimler ekim 1991'i gösterdiğinde madonna, hayatını; belki de müzik dünyasını kökten değiştirecek bir işe imza atmak için kollarını sıvıyor, tırnaklarını biliyordu. tabii bunu ani olarak değil, yavaş yavaş göstermek istiyordu. bu tarihten bir yıl önce, kariyerinin en çok satacak işi; bir toplama albümü olan the immaculate collection'da herkesi ve müzik listelerini şoka sokacak justify my love ve rescue me şarkılarını yayınlayacaktı. öncesinde like a prayer'la rengini belli eden madonna, kadınlığının ve tabuların sınırını ne kadar zorlayabileceğini test etmek istiyordu. birbiri ardına gelen bu devrimsel işler, bir süre sonra kariyerini zora sokacak ve neredeyse çöküşünü hazırlayacak ama ismini müzik tarihinin en belirgin köşesine kazıyacaktı. hazırladığı bu eserlerden etkilen(me)yen ünlülerin sayısı bir elin parmağını geçmez.

berlin duvarının yıkılmasıyla soğuk savaşın yarattığı kaos etkisinden bir nebze de kurtulduğuna inanan toplumun nabzı yerinden oynarken madonna, a league of their own adlı 1992 yapımı bir filme this used to be my playground adlı şarkıyı yapacaktı. son derece normal seyrinde ve yerine göre edepli bir şarkı olurken herkes, madonna'nın artık durulacağına inanıyordu. ama yanılacaklarını önce bir kitap vesilesiyle öğreneceklerdi.

--- s.e.x (bir kariyerin sınırlarını test etmek) ---

madonna, steven meissel ile birlikte hazırladıkları ve içinde naomi campbell'dan (naomi şahsi olarak daha önce giriştiği bütün projelere karşı olduğu gibi [michael jackson'la beraber çektiği "in the closet" klibi hariç] bu projeden de pişmanlık duyduğunu belirtmiştir.) bir sürü ünlü simayla işbirliği yaptığı; dita parlo'dan esinlenen "dita" alter egosuyla kendisinin seks fantezilerini ingrid ve johnny adındaki arkadaşlarına yazdığı mektuplarını histerik bir üslupla anlatan ve tamamıyla pornografik bir yapıt olan s.e.x adlı eserini yayınladı ve en çok satanlar listesini zorladı. yayınlandığı ilk gün stokları eriten bu kitap, londrada artık kara borsadan satılıyordu. sanırım 90 dolardan satılan bu eser çoğu kesim tarafından bir kitap için dehşet pahalı bir ücret olarak değerlendirildi.

yayınlandığı zaman çeşitli toplumların tepkisini çeken bu esere karşı üst mahkemeler madonna'yı ahlaksızlıkla suçlayıp eserlerinin tamamının ortadan kaldırılmasını talep eden bir dava açtılar. fazlasıyla çekişmeli geçen bu dava süreci, madonna'nın lehinde sonuçlandı. bu sonuç tıpkı east-west coast savaşlarıyla sonuçlanan rap şarkılarının içeriğinin kısıtlamasına yönelik olan meşhur florida davasına benziyordu. sonuç beklenmedik bir biçimde rapçilerin lehine olmuş, onca zamandır dişini tırnağına takan underground dünyasının sürünerek açtığı bu yol, cardi b, nicki minaj, lil pump, kanye west, jay-z, drake gibi türev isimlerin koşmasını sağlamıştı.

kitap amerika'da büyük bir depreme yol açtı. bizim ülkede bir ünlünün fotoğrafı yüzünden başına gelmeyen kalmadı. hatırlayan bilir, muhattap bile olamayan kişilerin ağzını açtığı o zamanlar. ve insanların aşağılamaktan başka bir şey düşünmediği ama iş cinsel içerikli videoya gelince 4 saniyelik gülümseyen bir fotoğraftan ve clickbaitten oluşan "g**** e**** pornosu" adlı youtube videosu milyonlarca tıklanıyordu -ki o dönem youtube'a kimse girmiyordu- ve memleketi balıkesir olan çılgın eşeklerin en çok izlenmeye sahip olduğu o güzel yıllar... ya da şöyle özetleyim. düşünsenize, şimdilerde bizden bir ünlü "s**şte tüyolar" diye bir kitap yayınlasın... (bu daha akılda kalıcı.)

daha önce dile getirilmeyen (özellikle de reagan döneminde hasır altı edilen) şeyler ayyuka çıktı. o dönemki gay dünyasının da büyük desteğini alan bu kitap hala konuşulmaktan çekinilen konulara artık bir yoğunluk verilmesi görüşünü taşıyordu. hiv epidemisi ve aids'e karşı savaşı ve zamanında bir ibadet olan seksin günümüzde bir tabu haline gelmesi yüzünden insanların sekse olan bilgilerinin yoksunluğunu ve bunun yüzünden ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal sorunların bir an önce halledilmesi gerekliliğini anlatıyordu. gazeteler çarşaf çarşaf "bu or**pu haddini aştı!", "madonna çıldırdı!" "siren sesli karının kariyerinde yeni bir sekssessyon (süksesyon; başarı kelimesine atıfta bulunulmuş.)" gibi başlıklar yayınlıyordu.

tabii kimi merciiler (bir elin parmağını geçmez) desteklerini ilettiler madonna'ya. bana göre işin ilginç olan kısmı modern seks tarihinin öncü devrimcilerinden millie jackson (meşhur jackson ailesiyle bir bağı olmadığı biliniyor) gibi isimlerin hiç gündem oluşturmaması ama iş bir popstar'a gelince magazinciler ve siyasetçilerin adem'e secde etmeye zorlanan azazil gibi yırtınmaları.

kitap piyasaya sunulmadan önce fotoğrafların çoğunluğu çalınmış ve rebel heart döneminde oldugu gibi daha albümü yayınlanmadan sızdırıldığı öğrendiği an anlattığı hislerini o zaman da yaşamıştı. tabii varolsun fbi kendisine yardımcı olmuş ve kısa sürede fotoğraflar ele geçirilmiş. madonna da ayrıca kendilerine teşekkürde bulunmuştur. bir masa kitabı olarak bu porn-fotografik eser, şuan günümüzde basılması en çok istenen kitaplar listesinde başı çekiyor. (tahminimce 2022 yılında eserin otuzuncu yılını dolduracağı zaman like a prayer'de olduğu gibi yeniden yayınlanacaktır. belki de bazı unreleased işler de göreceğiz. kim bilir?)

kitap, madonna'nın sahilde çektiği ve erotica albümünün kapak fotoğrafı olan fotoğrafın, yüzden portresinin bulunduğu parlak, alüminyuma benzeyen bir paketin içinde geliyordu. kapağı metalik olan bu eser, telli sayfalara sahipti. ve en başında gözümüze sokarcasına dikkat çeken s.e.x yazısı yazıyordu. başta kitabın adı sadece "x" olacaktı. ama o dönemde sinemaya giren ve halkın kalbinde hala yara olan malcolm x'i anlatan film yüzünden isim değişikliğine uğramaya maruz kaldı. kitapla beraber aids'i anlatan bir kartonet ve prezervatif bulunuyordu. toplamda 5 (yazıyla beş!) milyondan fazla adet satmış bir eserin ciddiye alınmasının gayet doğal bir durum olduğunu düşünebilirsiniz.

kitabın başında belki de seksi özetleyecek şu cümleler yer alıyordu. "-aşk seks değildir. seks'te aşk değildir. ama ikisi bir olunca ne güzel olur..." ilerleyen cümlelerde madonna kişisel görüşü olarak porno filmlerden iğrendiğini, hiç gerçekçi olmadıklarını ve sahte inleyişlerle kulağını tırmalayan kadınların sinir bozucu olduğunu söylemiş. ve sonra da hala akıllarda dolanan o sözü söyler... "size nasıl düzüşüldüğünü öğreteceğim..." (i'll teach you how to fuck) ilk mektuplarda halinden gayet memnun olduğunu anlatan madonna, önce new york'ta orada burada sürtüyor, midesini bulandıran şişman yaşlı sugar daddylerle kucak kucağa geliyor, udo kier'le birlikte gay barlara gidiyor, sonra da turunu miami'de sonlandırıyordu. eseri okurken madonna'nın süreç boyunca bir bilince erişme çabalarını görüyoruz. mektuplarda başta hovarda bir kız olan madonna, ilerleyen kısımlarda depresyona girdiğini gösteriyor; varoluşsal acılarından bahsediyor. (-it's ass doctor!) kitabın sonunda da bir pop art tarzda bir foto roman bulunuyor. foto romanın içeriğini biraz garip bulduğumu söyleyebilirim. otel odasında bir adam için kavga eden kadınlar var. içerik olarak biraz gereksiz görünüyordu ama görsel açıdan tatmin ediciydi. kitaptan çok fazla fotoğraf çıkartıldı. aralarında madonna'nın metal bir tabağa helasını yaptığını gösteren ilginç bir fotoğrafta var.

gelelim değerlendirmeye... kitap adından da anlaşılacağı gibi seksten bahsediyor. sadece seks. belki de eseri hissettiren duygusu bundan kaynaklanıyordur. kim bilir.

-eksileri-
1-) ilk okuduğunuzda sanki "hele bir de seksten bahsedeyim." biçiminde hissettiriyor. dışardan çok cahilce tasarlanmış ve oldukça ham bir eser gibi görünüyor.

2-) çoğu öğede nü sanatının argümanlarının dışına çıkılmış ve teşhirden başka bir amaç gütmediğini belirtiyor. açıkçası seks gibi günümüzde dağdan yuvarlanmış bir çığ topu gibi büyüyen bir tabunun böyle anekdotlarla desteklenmeye çalışması beynimin ufak bir köşesin "abi primden başka bir şey yok ya." fikrini yayan haterlar, ilgi alanının dışında kalan bu türlere karşı normal insanlar ve yobazlara hak payı veriyor.

3-) keşke biraz daha düşünülüp madonna'ın kıvrak zekasıyla zekice kurgulanan bir eser olabilseymiş. harcanmış diye düşünüyorum.

4-) hikayenin bazen basit hissettirmesi (id'e zoomlama)

-artıları-
1-) alanında ilk olması. günümüzde kaç tane pop star hem porno hem de porno olmadığını savunduğu bir eser yaratabilir? hastalık bilinçlendirmesi yapması da takdir edilmesi gereken hususlardan biri.

2-) çekim kalitesi ve pozlar mükemmel. steven meisel harika bir iş çıkarmış.

3-) pop art kısım görsellik açısından ürünü daha ilgi çekici kılmış.

4-) okunulunca (veya izlenince... foto kitapların hangi eylemlerle ifade edildiğini bilmiyorum.) özgür hissettiren bir eser.

5-) her sayfa merakı daha çok körüklüyor. belki de ilkelliğin kilidini kırdığındandır, kim bilir... (id)

akli rüştü ve reşit olan her bireyin bu kitabı ve yayın sürecindeki gündemi iyice okumalarını ve araştırmalarını şiddetle tavsiye ederim. sorgulamadığınız ve aklınızın en ücra köşesinde bıraktığınız, düşünmediğiniz bir çok olguyu su yüzüne çıkaraktır.
esere bütünüyle puanım: 100 üzerinden 85

-----------------------------------------------------------

---erotica (bir seks devriminin anatomisi) ----

ekim 1991
... ve yeni bir şeyler denemekten sakınca yoktur.

sire records'la kontratının 10. yılını dolduran madonna, time warner işbirliğinde maverick adında yeni bir müzik şirketi kurdu. 60 milyon $ destek alan madonna, kredinin %20 sini alarak (12 milyon $'a denk) michael jackson'un aldığı ücretle eş değer bir meblağ almış oldu. şahsının zevki olarak tanınmayan genius'larla çalışmayı adet eden madonna, şimdilerde değeri hiç bilinmeyen iki isimle çalışacaktı. shep pettibone (vogue'tan tanırız) ve andre betts bence kendileri zamanın, günümüzün ve geleceğin en underrated bireyleridir. pettibone'un icon magazine adlı basın kuruluşuna verdiği "erotica günlükleri (erotica diaries)" adlı röpörtajda şu sözleri söylemiş:

"madonna ile şahsımın, erotica'yla çalıştığımız ilk zamanları hatırlıyorum. new york'taki ev stüdyomda albüm üzerinde yaptığımız ilk şarkıları dinliyorduk.
ona dedim ki; “bunlar harika şeyler ama hiçbiri bir vogue olamaz.”
o da bana dedi ki;
"tabii ki de her şarkı vogue gibi olamaz."
ama ben hala diretiyordum. yaptığımız her şey bir önceki şeyden da iyi olmalı. ve sonra bana dönüp dik dik baktı. dedi ki;
“her ne kadar da mükemmel bir iş çıkarmışsak shep dostum, aynı şey ikinci kez yapamazsın."
işte bu güzel diyalog, madonna'nın müzikal anatomisinin neden renkli olduğunun sebebini bize belirtiyor. tekrara düşmeyi hiç sevmeyen bir kişilik. her işte farklı bir boyut. takdir ederim ama music ile american life'ın arasını iyi tutamamış. keza mdna, rebel heart'ta da öyle. neyse konumuz bunlar değil.

shep, elinden geldiğince işleri sıkı tutmaya çalışmış. albüm yazım, kayıt, yayınlama süresi 1 yılı bulmuş. bu da hayli bir süre. kayıt zamanlarında madonna'nın çok işi çıkıyormuş. shep'te bu durumdan yakınmış zamanında. işi olduğunca iyi yapmaya gayret gösterip madonna'nın sıkılmasını istemiyormuş. çünkü dediğine göre madonna, çabuk sıkılıp eseri yarıda bırakabilirmiş. zaten kayıtlarda çok uçurum tarih farkları var. bir şarkıyı kaydederken tak bir telefon, madonna oregon'a uçuyor, body of evidence filmini çekiyor. şarkının devamı bir ay sonra kaydediliyormuş. shep, stüdyo'da bir başına kalıyor. tam yolunda giderken tak bir telefon, miami'ye uçup s.e.x kitabının fotoğraf çekimlerine gidiyor. anlayacağınız üzere çok fazla sorumluluk yüklenmiş kendisine. shep'te yine elinden geldiğince şarkıları hazırlamaya çalışmış. verseler çok değiştirilmiş. bu haliyle normal bir durum. ama bir sürü güzel şarkıyı albümden çıkarmak nedir arkadaş?!

en son 2014'te the rain tapes skandalı patlak vermişti. shep miydi hacker miydi bilmiyorum ama erotica zamanında kaydedilmiş ama yayınlanmamış şarkıların hepsi sızdırıldı. bilmem belki de 2022'yi mi bekliyorlardı, bazı yayımcı şirketler baya karşı gelmişti. çoğu kullanıcı da reddit üzerinden sahte olduğunu filan söylemişti. sonra hepsi birden sızdırılınca hepsinin ağzı açık kalmıştı. muhtemelen yalancılıkla itham edilen gizli kullanıcı olan shep'in kendisi yayınlamıştır diye düşünüyorum. aşırı dürüst ve kibar bir beyefendi. yediremedi kendine zaar.

kayıt aşamaları başlamadan shep, chigago'ya gitmeden önce (a league of their own filminin çekimlerinde) madonna için kaydettiği üç şarkısını ona dinletmiş. madonna, bu şarkıları beğendiğini söylemiş. film çekimleri bittiği zaman madonna, new york'ta shep ile buluşup ve andre betts ile birlikte iş yapmak istediğini belirtmiş. birlikte yaptıkları ilk şarkıları madonna'nın beğenmediğini söylemiş. özellikle de deeper and deeper ile ilgili çok sorun çıkartmış. ardından ağlayan bebeye meme verme meselesi gibi, sıkıntı çıkarttığı bölüme flamenko gitar ekleyerek içini rahatlatmışlar. en son kaydedilen şarkı da bu olmuş.

madonna, oregon'a body of evidence filmi için gidince shep biladerimiz de “goodbye to innocence” adlı bir şarkı yapmış. şarkı madonna döndüğünde kaydedilmiş ama sonrada işler bu şarkı için de yolunda gitmemiş. şarkı haşırt diye çıkartılmış. ama melodileri, verseleri rain adlı single'ın up down suite adlı remix şarkısında kullanılmış. bu durum üstünde oldukça düşünmüşler. sonra da madonna'nın aklına bir fikir gelmiş. neden goodbye to innocence'ı, peggy lee'nin fever'ıyla cover yapmayalım ki? evet doğru. fever adlı şarkı önce goodbye of innocence'mış. the rain tapes ile ilgili fanları en çok hayrete sokan durumda bu şarkı olmuş. shep'in dediğine göre bu fikir madonna'nın aklına geldiğinde sire records'tan tanıdığı seymour stein'a telefon açmış ve çok süre geçmeden (bir saat içinde) şarkının tüm haklarını (hem peggy lee versiyonunu hem de little willie john'un sahipliğini) eline almış. bu durum shep'i korkutmuş başta. bu kadar hızlı olması tuhafına gelmiş adamın. haklı da. albüm madonna'nın parental advisory explicit contents (açık-seçik içerikler) etiketiyle yayınladığı ilk albüm olma niteliği taşımaktadır.

----------------------------------
1-) erotica

-title-track'tır (albüme isim veren parça)
-yayınlanan ilk single'dır
-uzunluğu 5:20 dakikadır.
-üç versiyonu daha bulunmaktadır.
-single olarak yayınlanma tarihi ekim 13, 1992
-sansürlü ve sansürsüz iki klibi vardır.
-albümün turnesi olan the girlie show'da açılış şarkısıdır.

lo-fi tınılarla başlayan şarkı perküsyon çalgılarla devam etmektedir. yoğun olarak ortadoğu müziğine yakınlık taşıyor. s.e.x adlı kitabının başında da söylediği gibi "size s**işmeyi öğreteceğim." diyor ve inliyor. klipte naomi campbell ve big daddy kane, udo kier (deeper and deeper'daki büyücü adam deyim hatırlayın), isabella rossellini (bana çok tatlı gelmekte, tatiana von früstenberg (galiba ingrid buydu), tony ward ve joey stefano (ölünce adı bi hayli duyulan bir gay porn star) var.
maske takmış madonna, elinde japon bir kukla ve kırbaç var. dominatrix bir vantrolog. elbisesi 1969 yılında barbra streisand'ın oscar töreninde en iyi kadın oyuncu ödülünü alırken giydiği ve herkesi şok eden tasarımının neredeyse aynısı. tek bir dişinde altın kaplama var. bayağı ikonik bir tasarım. her neyse.

klipte ve şarkıda adının dita olduğunu ve bizim metresimiz (yani gecemize eşlik eden kadın; eskort'umuz olacak.) canımızı acıtmayacağını söylüyor. sonra boyunlarına tasma bağladığı gay bir güruhu süründürüp marilyn monroe kıyafetleri içinde kahkaha atıyor. şarkının ilerleyen kısımlarında arapça bir tını duyuyoruz. hikayesi de şuymuş. madonna bu şarkı için lübnanlı şarkıcı olan fairuz'ın hristiyanların kutsal cuma gününde söylediği "onu bugün çarmıha gerdiler (al yawm ouillika ala) ((tavsiye ederim dinleyin. fairuz'da umm khultum gibi efsanedir.))" ilahisini kullanmak istemiş. ve bu şarkı için fairuz ona tamı tamına 2,5 milyon $ gibi bir para söylemiş. madonna da kabul etmiş. sadece 10 sanşyelikmbir bölüm için bu kadar para vermek... bana ariana grande'nin 7 rings şarkısını orijinal mix'ine şarkı değerinin neredeyse yüzde 80 değerinde para ödemesi ve madonna'nın hung up için björn ulveus'a 5 milyon dolar vermesi gibi. zaten şarkı ilk yayınlandığı zaman dini çevrelerden şiddetli bir kınama mesajı almış ve üstüne de ban yemiş. anlayacağınız 1.2 milyar insanın bu şarkıyı dinlemesini yasaklamışlar. mtv'de korkudan klibi gece yarısından sonra yayınlamış. bu kısıtlamalara ve engellemelere rağmen şarkı yalnız başına beş milyon adet satmış. yasaklanan bir şarkı için müthiş bir rakam. 2000'in başında, internetin toy çağlarında yaşanan “streisand etkisi” ni bilen bilir. sansürlemeye çalıştığınız şeyin daha da ulaşılmaya arzulanan bir nesneye dönüşmesi durumu. günümüz boş pop sanatçıların neredeyse iç organlarını gösterene kadar durmadıklarını ve erotizmi sadece prim amaçlı dayatmaları sinir bozuyor. keşke bunca zorlukları onlar da çekseydi. klip siyah beyaz çekilmiş.
sansürsüz versiyonu da var. erotica'nın bir kaç versiyonu vardır.
bunlar;
1- love hurts erotica'nın ilk ve demo halidir.
2- 2- you thrill me confessions tour'da ilk kez gördüğümüz versiyonu. bence güzel.
3- 3- erotic (s.e.x version acoustic) s.e.x kitabında söylediği sözleri söylüyor. this is not a crime. bend over baby, i'm gonna make you smile. light the candles. i'm like the poison gibi cümleler.
zamanına göre çağ ötesi bir iş. günümüz standartlarında yeniden yayınlansa bile olay olur.

puanım: 100 üzerinden 100

-------------------------------------
2-) fever

-yayınlanan dördüncü single'dır
-uzunluğu 5:00 dakikadır.
-iki versiyonu bulunmaktadır.
-ilk adı "goodbye to innocence'tır"
-single olarak yayınlanma tarihi mart 22, 1993
-albümün turnesi olan the girlie show'da ikinci parçadır.
-klibi vardır.

little willie john tarafından söylenmiş. ününü ella fitzgerald'la almış ve şarkıyı sonradan seslendirmek isteyenler de peggy lee cover'ı olarak adlandırmıştır. şarkı bir sevgiliye duyulan ihtiraslı aşkı ve cinsel arzu yangınını anlatır. ve şu cümle ile özetler; yanmak için ne kadar da hoş bir yol. klibinde turuncu bir saçla, arasıra metal renginde madonna ve altın renkli bir erkek dansçı vardır. klip cidden eğlenceli. green screen kullanılmış :) ateşler oradan buradan çıkıyor. çok fazla perküsyon çalgı bulundurmaktadır. genel haliyle jazz'ı andırsa da kesinlikle modern bir house karışımı gibi. dinlenilmesi gereken bir parça. işte en can alıcı nokta. benim de vurmaya en yatkın olduğum bölüm olan single kapakları. çok yanlış bir kapak seçimi. özellikle de bir single için. havuzun içinde turuncu saçlı bir madonna. herb ritz (tarzına öldüğüm ve aids’e bağlı komplikasyonlardan dolayı hayata gözlerini yuman, janet jackson’un love will never do [without you] ve michael jackson’ın in the closet klibini çeken rahmetli fotoğrafçı ve yönetmen) tarafından çekilmiş. herb ve madonna. ne yalan söyleyeyim kapağı kıskanıyorum.

puanım: 100 üzerinden 90

---------------------------------------
3-) bye bye baby

-yayınlanan altıncı ve son single'dır
-uzunluğu 3:55 dakikadır.
-single olarak yayınlanma tarihi kasım 5, 1993
-albümün turnesi olan the girlie show'da like a virgin'dan sonra söylenmektedir.

tam bir oksimoron ürünü. canımızı yakmaktan zevk duyacağını söylüyor. ama erotica'da öyle demiyordu. bu can yakma meselesi ileriki parçalarda da karşımıza çıkacak. şarkı tam bir disko dostu. muhteşem tınıları var. özellikle de vurmalı bölümlerde. zamanında bekletilen ve sonunda da kıça tekmeyi basan sevgiliyi anlatıyor. baştan söylemeliyim ki bu bir aşk şarkısı değildir. (this is not a love song.) şarkıyı dinleyen bilir çok güzel olduğunu. insanın hoplayası oynayası geliyor. klip çekilmemesi beni üzmüştür. ama the girlie show'daki performansına bayılırım. izlemenizi de tavsiye ederim. nikki ve donna ile birlikte dans ediyorlar. bayılıyorum cidden vokallerle dans edip şarkı söyleyen şarkıcılara. sondaki “you fucked it up!” kısmını severim. single kapağına bayıldım. denizci şapkasıyka çektiği fotoğrafa bakmanızı tavsiye ederim. yine turuncu saçla fotoğraf çekmiştir. ve çeken kişinin de herb olduğuna adım gibi eminim. çünkü kimse onun kadar güzel çekemez. bu arada aşırı underrated bir parçadır.

puanım: 100 üzerinden 85

-----------------------------------
4-) deeper and deeper

-yayınlanan ikinci single'dır
-uzunluğu 5:33 dakikadır.
-single olarak yayınlanma tarihi aralık 8, 1992
-albümün turnesi olan the girlie show'da express yourself'ten sonra ve why's it so hard? ile birlikte söylenmiştir.
-klibi vardır.

aman allahım! albümdeki en iyi işlerden biri olabilir. 70'lerin disko tarzını çok iyi yansıtmakta. en sonda değineceğim unreleased (the rain tapes mevzusu) şarkılardan biri olan shame'de buna benziyor. şarkı önce “deeper” diye loop ediyor. sonra da çok güzel bir ezgi ile açılışını yapıyor. klipte madonna'nın beyonce'nin haunted şarkısına kadar meşhuriyet kazanan dalgalı, kafaya yapışık sarı saçı ve transparan parlak elbisesi göze çarpmaktadır. başlangıçta udo kier, idoller ile ilgili almanca bir tirad söylemektedir. daha sonrasında klibin başlangıcını simgeleyen madonna, arabasıyla diskoya giderken elinde masumiyetini simgeleyen pembe balonlar vardır. içeriye girerken siyahi bir adamın yanına balonları bağlayarak allaha emanet etmiştir. klipte lezbiyen kızlar öpüşmekte, herkes oraya buraya uçmaktadır. pistte çok havalı olan madonna, arkadaşlarıyla öpüşmekte, dj'in kulaklığıyla müziği dinlemekte. sonrasında anlık bir his duyar. büyücü onu yanına çağırır. onun yanına giderken sanki etrafında olanlar onun umrunda değilmiş gibi. tıpkı bir pervane böceği edasıyla ateşe doğru son odakla yürümektedir. ara sıra (s.e.x kitabında elinde telefonla poz veren) yakışıklıyı arkadaşlarıyla taciz etmektedir. sonrasında onu türlü türlü ilüzyonlarla etkilenen büyücüye sokulur. tam kendinden geçmişken bir adam, balonları patlatır. ve madonna kendine gelir. gelir gelmesine ama adam dalga geçercesine madonna'nın masumiyetini yok etmek üzeredir. bi’ koşu balonlarını alan madonna, adamın aşağılayıcı ve şaşkın bakışları arasında disko pistini tıpkı drowned world/substitute for love'daki bir edayla terk eder. tam kurtuldum derken onu kandıran büyücü karşısına çıkar ve bir makasla bütün masumiyetini havaya uçurur.
şarkıdaki en sevdiğim kısım, flamenko bölümleri ve ondan önceki verse -but my love is alive and i'll never gonna hide it again". the girlie show versiyonunda sarı renkli afro bir perukla, omar gimme some kick baby diye başlar. luca ve orgy ile biter. şarkı miksaj, aranje veya hangi müzik terimi olursa olsun oldukça mükemmele yakın bir düzenlemeye sahip.

puanım: 100 üzerinden 95 (albümdeki en iyi işlerden biri)

-----------------------------------
5-) where life begins

-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-uzunluğu 5:52 dakikadır.

spoken words niteliğinde en üstü kapalı cinsel öğeler barındıran bu şarkı, öne çıkarılmamasıyla büyük hataya sebep olmuştur. albümü, hayatın başladığı yeri, belki de oral veya güvenli seks yapmanın güzelliklerini bizlere çok iyi bir şekilde sunuyor. içerisi sıcak diye başlıyor. sevgilisini yemeğe davet ediyor. dışarda yemenin (vurdurmanın) çok güzel olduğunu söylüyor. insanların seks'i tabuya dönüştürmesi yüzünden çoğu yetişkin kadın veya kızın seksten faydalanamaması onu çok üzmektedir. erkeksi rejim, seksin; yalnızca kendileri istedikleri zaman var olabileceğini savunması onu iyiden iyiye çıldırtmaktadır. o zamanki reklam sloganlarını çok güzek kullanmıştır. yersin yersin ama kilo almazsın. bir kız bundan başka daha ne isteyebilir ki? "colonel sanders (kfc'nin kurucusu) ne de güzel söylemiş! parmak yalatan lezzet. hadi seni bir teste sokalım. bakalım odun kullanmadan ateş yakabilecek misin? hala aç mısın? geldiğine sevindim. yağmurluk (prezervatif) getirdiğim için minnettarım. sanırım birazdan yağmur (boşalma) yağacak." "hadi in aşağı. en sıcak olan yere. hadi in aşağı, saklayamadığım yere. hadi in aşağıü hayatın başladıği yere... in aşağı. işte benim sevgim tam da orada..." şarkı tam anlamıyla albümü anlatıyor. promo olmaması beni derinden üzmüştür. en çok mesaj barındıran şarkı olmasına rağmen basit bir öğeymiş gibi köşeye fırlatılmış. bence bu şarkı seks'in marşı olmalı!!! sanırım bende bugün dışarıda yemeğe gideceğim.

puanım: 100 üzerinden 90

-----------------------------------
6-) bad girl

-uzunluğu 5:23
-single olarak yayınlanma tarihi şubat 22, 1993
-klibi vardır

albümdeki en üzücü şarkılardan biri. dudakları her başka bir gün, başka adamların dudaklarında yaşıyor. sabah altılara kadar sarhoş. her gün çok fazla sigara içiyor ve hiç mutlu değil... neredeyse beni anlatıyor (öpüşme kısmı olmayabilir. sarhoşlukta keza. bir burbon alacak kadar param yok misal)

klip yatakta çorapla boğulmuş madonna ile başlıyor. sonra saat geriye akıyor. iş kadını bir madonna'yı görüyoruz. herkes etrafında pervane. sigara içiyor. klipte odasına giderken kapının üstünde gerçek adından biri olan yazıyor (orj. ismi: madonna veronica* louise ciccone). sonra barlarda adamları ayartıp yiyişiyor. ama eve gelince hala mutsuz. klibin en vurucu noktalarından biri, bir gencin evine gidip şifonyerin üstünde birlikte olduğu kadınların kolyelerinin bulunması. üstüne üstlük hepsinin de inançlı olması. birlikte olduktan sonra yastığın üstünde küstahça "-teşekkür ederim. her kim isen." diye bir not bırakması. ve onu sürekli takip eden hayalet sevgilisi o notu okurken ki iç çekişi...

başka bir adamla buluşurken hayalet sevgilinin elindeki gazete bize sonla ilgili ipucu veriyor. katliam adlı başlık. birlikte olduğu kadınları öldüren adam hakkında. bir nevi madonna tehlikeli sularda yüzüyor. sonra katilini görüyor. onun peşine alıp kendi evine götürüyor. ve son kısımlara yakın, ölüme buluşmasına buçuk kala adam kendini hazırlarken madonna'da yatağın üstünde otururken hayalet sevgilinin kendisini ona göstermesi ve öpüşmeleri... çok duygusaldı (ağladım). daha sonra o herif emeline ulaşırken klibin başına dönüyoruz. hayalet sevgili pro yakarken ötekini madonna'ya veriyor. beraber jimmy jip'le gökyüzüne dumanlar eşliğinde uçuyorlar.

bu şarkı ile ilgili çok şey yazmak geliyor içimden ama hangi duygunun böyle bir şaheseri tanımlayacağını kestirmek güç. çok dramatik. klipte en beğendiğim detay, nesnelerin farklı şeylere dönüşmesi. mesela yol bir anda bar masasına dönüyor. kalörifer gökdelenlere dönüşüyor. bu tür efektler klibi muazzam kılmış. özellikle de soğuk, kışlı amerikan şehri atmosferi beni benden alıyor. özellikle de beyond two souls ve fahrenheit oyunlarında da böyle hissetmiştim. çok hoşuma gidiyor.

puanım: 100 üzerinden 100 (yaldızlı pekiyi)

-----------------------------------
7-) waiting

-uzunluğu 5:46 dakikadır
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-şarkının sample'ları did you do it? de kullanıldı.

şu ana kadar gördüğüm en farklı diss olabilir. yine can yakma ile ilgili çelişkiler devam ediyor. erotica'da canımızı yakmayacağını söylüyor. bye bye baby'de canımızı yakmaktan zevk duyacağını söylüyor. waiting'te ise bebeğim, lütfen canımı yakma, kalbimi kırma diyor. ama işin detayına bakınca bunu ironi olarak söylediğini anlıyoruz. spoken words tarzı olmasına rağmen saksafon, piano ve bateri ezgileriyle çok iyi desteklenmiş. şarkı, eski sevgiliye anlatılan hislerden oluşuyor. önce yalvarmalar, bekleşmeler derken şarkının sonunda şunu diyor. "bir sonraki seferde (pussy) a*cık (korkakta olabilir. eş anlamlı ve üstü kapalı bir cinsel mesaj.) görmek istiyorsan... git aynaya bak bebeğim. diyor ve kitty kitty diyor. kediciğe yani eş anlamı olan a*cığa itafen. bence çok güzel bir şarkı. tam bir barda akustik bir biçimde söylenebilir.

puanım: 100 üzerinden 80

-----------------------------------
8-) thief of hearts

-uzunluğu 4:51 dakikadır.
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992

şarkı başlangıcında cam kırılmasıyla birlikte "o**spu!" diye hırlayan madonna var. ilk duyduğum zaman bana ilginç gelmişti. ve en sonda “ve şimdi, o k*çını yerine oturt !” diyor. bu kısıma geldiği zaman anladım ki –çok erken anlamışım bu arada- gerçek birine karşı söylüyor. bu konuyu araştırdım. karşıma çok farklı şey çıktı. içlerinde en akla yatkın olanı sean penn'i elinden alan kadın olması.
zaten truth or dare (in bed with madonna)'da, blond ambition tour sonrasında ekibiyle beraber şişe çevirmece oynarken bir soru soruluyor. "en çok kimi sevdin?" madonna çekinceli davranınca nikki "kesin annendir." diye sorunca madonna dikdik bakıp ve duygusuzca "sean." diye mırıldanıyor. bu yüzden bu şarkının ona ait olduğunu düşünüyorum. düzenlemelerini seviyotum ama çok fazla tekrar ediyor. bu da şarkıyı bir süre sonra dinlenmeyecek hale sokuyor.

puanım: 100 üzerinden 85

-----------------------------------
9-) words

-uzunluğu 5:55 dakikadır.
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-ilk adı "action speaks louder than words"

"ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz." atasözüyle de özetlenebilir. fars tulumuna (synth tarzı bir çalgı da olabilir) benzeyen bir çalgı ile insanın halay çekesi geliyor. "kelimeler tıpkı bir bıçak gibi kesiyor. senin kelimelerini duymak istemiyorum." diyor. şarkı oldukça kopmalık. sonunda yer alan daktilo sesi, madonna'nın yeni çıkardığı madame x albümünün turu için hayranlar tarafından önerildi. bence de yerinde bir karar. god control'dan sonra söylenebilirdi. ne güzel olurdu. "savaşı durdurun, ölümü durdurun." diyor herkes ama kimsenin bu konuda zerre icraatı yok. yerinde bir şarkı olurdu bana göre. şarkı dinlenildikten bir süre sonra aşırı tekrara düşüyor ki bu da madonna'nın en büyük hatalarından biri. ya şarkıyı eksik bırakıyor, ya prodüksiyonu batırıyor ya da şarkıyı tekrara sokuyor. beni çıldırtıyor bu durum. klasik bir dans şarkısı olabilecekken birden loop'a sarıyor. the girlie show'da söylenebilirdi.

puanım: 100 üzerinden 80
-----------------------------
-ufak bir not-
albüm gitgide karanlıklaşıyor. başta zevk ve arzulardan bahsedilirken şimdilerde ise pişmanlık, ayrılık, intikam, aşağılama ve hasrete dönüşüyor.
-----------------------------

10-) rain * mutlaka dinlenmeli *

-uzunluğu 5:25 dakikadır.
-bir efsane olan sonra da gerçekliği kanıtlanan "the rain tapes" mevzusunu yaratmıştır.
-albümün turnesi olan the girlie show'da söylenmiştir.
-single olarak yayınlanma tarihi ağustos 5, 1993
-klip çekimleri ve blooper'larından oluşan 30 dakikalık b-roll videosu da bulunmaktadır.
-ayrıca bir e.p'dir

klip ile ilgili bir bilgi.
-klip bir havaalanında, siyah beyaz çekilmiş. sonradan renklendirilmiştir. o döneme kadar yaptığı "love don't live here anymore" ile birlikte en iyi ballad şarkısı olarak kabul ediyorum. özellikle de sanatsal bir kliple yayınlanması beni tatmin etmiştir. "yearning ballad" dediğimiz; "hasretinden yandı gönlüm" tarzı, tüm albüme hakim olmuş durumda. ama madonna, gerek sözleriyle gerek ritimleriyle bu durumu çok iyi dengeliyor. klip detayları arkada büyük spot ışıkları etrafında endamıyla dans ediyor. saçları çok kısa ve siyah. poz verirken önünde küçük bir jazcı mikrofonu var. gözleri efektle erotik mavisine (bu da benim uydurduğum bir renk) dönüştürülmüş. yakışıklı (sanırım kızılderili) sütun gibi bir beyefendi ile öpüşüyor. klip genel olarak fotoğraf çekimindeki bir günü anlatıyor gibi. ama yağmuru gerçekten de hissettiriyor. şarkı hakkında betimlemeler oldukça güzel. tasvirler iyi. özellikle de yağmur hakkında söyledikleri. gök gürültüsü yağmuru beraberinde getirir. şarkıya özel bir ilgi duyuyorum. tınısına özellikle de. duş alırken kendimi tıpkı o klipte hissediyorum. benim için yeri ayrıdır. here comes the sun bölümü favorimdir.

puanım : 100 üzerinden 100

-----------------------------------
11-) why's ıt so hard

-uzunluğu 5:23 dakikadır
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-dirtyfuck mix'i şiddetle tavsiye edilir.
-albümün turnesi olan the girlie show'da deeper and deeper'dan sonra söylemiştir. (izlemenizi tavsiye ederim)

neden birini sevmek bu kadar zor? insan katledenler görünce sesi çıkmayan "bana ne abi!" diyenlere hitaben diyorum. iki insan birbirini sevince kim size ne oluyor ki burnunuzu sokuyorsunuz?! yok bilmem neymiş yanımda yapmasınlar, öpüşmesinler. ama dövüşsünler değil mi?! "acaba bugün kimin hayatını berbat etsem?" diye evde kara kara düşünen yobazlar; hemcins olsun, karşı cins olsun sevgilerini ifade eden insanları taşlıyor, taciz ediyor ya da öldürmeye teşebbüs ediyor. sevmek neden bu kadar zor? saygı görmek için insan evladı ne yapmalı? kabul edilmek için kimi tanımalı? katılmak için nereye gitmeli bu toplumda. kabul etmek neden bu kadar zor? kız kardeşinize, erkek kardeşinize, arkadaşınıza anlatın sevmenin ne olduğunu. sevilmenin ne olduğunu. aslında sevmenin zor olmadığını, pislik insanlar yüzünden zorlaştığını anlatın. aşkınızı söyleyin, naralar atın. paylaşın sevginizi. dövmeyin. öpün birbirinizi. şarkı bunları anlatıyor.
bu şarkınının derinliğini, hem ülkemizin gündeminde hem de şuan hala devam eden rusya-ukrayna savaşında anladım. birkaç ay sonra erasmus+ için polonya’ya gideceğim zaman dinleyeceğim.
neden sevmek bu kadar zor derken ne demek istediğini şimdi anlıyorum, madge…

puanım: 100 üzerinden 100

-----------------------------------
12-) in this life

-uzunluğu 4:54 dakikadır.
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-albümün turnesi olan the girlie show'da söylenmiştir.

madonna'nın aids'ten dolayı kaybettiği iki arkadaşına yazılmış. dinlendiği zaman göz dolduruyor. the girlie show'da (sydney, austraila hbo archives) gösteriye mola verirken söylemişti. sanırım tanık olan birinin dediğine göre istanbul'da bu şarkıyı söylerken insanların ciddiye almaması madonna'yı sinirlendirmişti. "ne de olsa bi s*kim anlamıyorsunuz!" demiş birinin dediğine göre. bana göre bu şarkı çok şeyi anlatıyor. özellikle de bu hayatta. yaşamaya değer olan şu kısacık şans süresinde. hayatın kıymetini bilmek için tehlikede olmanız şart değil. bir tebessüm bile belirse yüzünüzde minnettar olun geçirdiğiniz ve geçireceğiniz süreler adına.

puanım: 100 üzerinden 90

-----------------------------------
13-) did you do it?

-sadece parental advisory ve amerika dışındaki sürümlerde bulunur.
-uzunluğu 4:54 dakikadır.
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992
-ilk defa madonna'nın seslendirmediği (sadece waiting for you sample'ının bulunduğu) bir şarkı albümde bulunuyor.

madonna işlerini halletmek için stüdyodan çıktığında andre betts kendince freestyle yapmaya çalışmıştı. o zamanlar rap müzik yeni yeni piyasaları ele geçirirken prodüktör yazarımız böyle komik bir işe girişmiş. bugüne kadar herkes şarkıyı çok kötüledi. yok bilmem çok iğrenç falan yorumlarda bulunuldu. şarkının ham olması o zaman ki rap'in yeni çıkmasından ve henüz bir tarza, kalıba oturtulamamasından kaynaklanıyor. bana göre çok eğlenceli bir şarkı. madonna stüdyoya döndüğü zaman andre'i bu şarkıyı söylerken bulmuş. andre, ilkin ürkmüş. madonna "-ne yapıyonuz kardeşim burda! sanat yapın bana!" diye ağzına oturabilirdi. ama yapmamış. aksine çok komik ve eğlendirici bulmuş benim gibi. sonrada kimsenin beklemediği gibi albüme ekletmiş. şarkıda bir adamın mo adındaki bir kadınla işi pişirmeye çalışmasını anlatıyor. çoğu kez ziya gibi işkembeden atıyor. zaten arkadaki dostlarda ona bunu yaptın mı? (did you do it?) diye soruyor. o da "-biliyorsunuz zaten. yaptım." diyor. şarkıdaki en favori partım "clean up me rifle, elephant rifle" bölümüydü. ilerde kullanmayı sabırsızlıkla bekliyorum.

puanım: 100 üzerinden 70 (hoş parça ama albümü hiç yansıtmıyor.)

-----------------------------------
14-) secret garden

-uzunluğu 5:32 dakikadır.
-yayınlanma tarihi ekim 20, 1992

bu şarkı da andre betts ile birlikte yazılmıştır. şarkıda sanatçımızın vajinasından bahsetmektedir. kendini özgüvenli hissettiği, konforunu bulduğu ve herkesten sakladığı yeri olan vajinasınun ona huzur ve güven verdiğini anlatmaktadır. bayağı erotik bir parçadır. jaz tınıları vardır. bu şarkı kesinlikle albümün promosu olmalıydı. erotizmi where life begins gibi çok iyi yansıtmaktadır. yine harcanan bir şarkı. spoken words tarzındadır.

puanım: 100 üzerinden 85 (iyi desteklenmedi ve üstünde uğraşılabilirdi.)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
albüm hakkında genel bir eleştiri single seçimleri güzel ama single potansiyeli olan çoğu mükemmel şarkı geri planda kalmış. özellikle de benim gözüme batan where life begins. tüm kayıtlar 10 ay gibi uzun bir sürede tamamlanmış. üstünde çok fazla emek var ama kıymeti hiç yok ve madonna bütün kariyerini bu albüme borçlu. ismi erotica ama erotizmi anlatan çok az eser bulunuyor. insanları biraz daha yönlendirmesi gerekiyor diye düşünüyordum. mesela kendini o dönem içinde bir dominatrix olarak gören madonna, ilerleyem şarkılarda damsel in distress'a dönüşüyor. bu da albümü derin bir ciddiyetsizlik havasına sokuyor. albümün turnesi olan the girlie show, bugüne kadar yapılmış en iyi porno konserdi. seks sirki kıvamında olup çoğu hard eleştirmenden tam puan almıştır. bu arada size çok iç burkan bir şeyi daha söylemek istiyorum. istanbul'daki konseri atv! de canlı olarak sansürsüz yayınlanmış. a habere sahip olan atv. çok ironik. konserdeki her bir detay tv’de gösterilmiş. yalnızca holiday şarkısında şınav çektirip dörde kadar türkçe saymış. deeper and deeper'ı söylerken merhaba istanbul diye bağırmış.

turne hakkındaki yazıma ahanda şuradan ulaşabilirsiniz.
the girlie show

albüme toplam puanım 100 üzerinden 89!
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. bu yazıyı yazmam bir günümü aldı. ama mutluyum. buradan bu yazıyı okuyan herkese ve madonna fanlarına sevgilerimi yolluyorum.
sağlıcakla kalın. <3
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim