esenyurt'ta sokak sokak dolaşıp 11 kişiyi bıçaklayan şahıs

istanbul'un g*t deliğinde gerçekleşen korkunç hadise. herif sabahtan akşama kadar sokak sokak dolaşıp 11 kişiyi bıçaklıyor. kim bilir kaç suçtan sabıkası vardır. sanırım twittera düşmediği sürece tutuklanmayacak.
buradan

birileri ölmemişse ifadesini alıp serbest bırakırlar.
burası türkiye..

silahsız ne yolda yürünür ne trafiğe girilir. saldıran da ceza almayacağını biliyor.

ülke gta oyununa döndü.

adaletin olmadığı yerde daha çok böyle şeyler görürüz. çelik yelek siparişi vermeye başlayalım.

bazen bu yüzden bireysel silahlanmayı destekliyorum. bir tane yasal silahı olan bir kişi olsaydı ve bu şahısa gerekli müdahalede bulunsaydı geri kalanlar saldırıdan kurtulacaklardı.

bu ülkede artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz. her taraf manyak dolu.

adli vakaların medya tarafından abartıldığını bizzat gördüğümden beridir bu tip haberlere itibar etmem. bazı olaylarda tık alması için bir hikaye uydurulur, olay abartılır da abartılır. yine de bu haberin doğru olduğunu varsayarak bir yorumda bulunmak isterim.

amacını yitirmiş bir insanın ne yapabildiğini görebildiğiniz bir olay işte bu. amerika'daki bazı mass shooting'ler de böyle. herif alıyor taramalı tüfeği, dalıyor okula. sonra araştırıyorlar işte ya akıl sağlığını yitirmişse diye, belki özel bir sebebi vardır okula kızmıştır falan filan. ya da ekonomik olarak kötü durumdadır, kafayı yemiştir. tamam da insanlar neden böyle? yani bir insan neden ekonomisi kötü diye, ya da birisine kızıyor diye tırlatabiliyor? hep yüzeyde arıyoruz sorunu. esas soru: insanlık neden bu kadar maddiyatçı oldu? maddiyattan tek kastım para değil. sağlam sosyal ilişkiler, ortamlarda fark edilme isteği falan da maddiyat (maddesel, bu dünyadan) bir bakıma, yani şöhret. buram buram fani dünya kokuyor. farkedilemeyen insan kendini göstermek için garip gurup şeyler yapıyor. tiktoklar, tinderlar filan işte bilirsiniz. orası yetmiyorsa bir suç işliyor. işte bunlar hep amaçsızlıktan. geçici, eninde sonunda elinden kayıp gidecek şeylere bel bağlamak... hepsinin sonu hüsran. bize daha derin amaçlar gerek. insan maddiyat zincirini kırmadan biz bu olayları duymaya devam ederiz.

atm'den para çeken birini de gündüz vakti gasp etmişler galiba kaçırmışlar da. esenyurt hakikaten ülkenin mabad deliği. zamanında ilk seri katilimiz burdan çıkmıştı. yanlış hatırlamıyorsam reina katliamcıları da. çukur falan hikaye esencılısta dönüyor tüm olay. ne kadar ruh hastası, mülteci, pislik bela varsa orda. az arasan ne kadar terör örgütü varsa lideri ordan çıkar.

esenyurt'a yapılacak birkaç hava saldırısı ülkedeki birçok şeyi düzeltir

(bkz: arınma gecesi)

esenyurt civarlarında çok seri katil var ama hükümetin haberi yok.
nice dahmerlar berkowitzler ramirezler falan var ama ruhumuz duymuyor.
yakında kolombiyaya da döneriz

yakınlarda cereyan eden tekel bayi cinayeti, sonrasında bankadan parasını çeken kişinin gasp edilmesi ve şimdi de başlıktaki bu olaya da bakılınca polis, esenyurt'ta hakimiyet kurmakta zorlanıyor sanki. sanırsınız ki devlet esenyurt'u gözden çıkarmış. tabi burada bir güvenlik açığının olduğunu belirtmek yanlış olmaz. ilçede her türlü çete ve suç örgütlerine karşı nasıl bir adım atılması gerektiğine de karar verecek olan "devlet mekanizması", ne yapması gerektiğini hepimizden iyi bilecektir. sadece esenyurt değil, artık bir suç merkezi haline gelmiş olan istanbul'da polis ve diğer kolluk güçlerinin sokaklarda suç ve suçlulara karşı hakimiyet kurması gerekiyor artık.

(bkz: teksas)

arnavutköy, bağcılar, esenler, esenyurt, sultangazi, sultanbeyli, ümraniye, zeytinburnu...

bu ilçeler bildiğin istanbul'un bok çukuru... uzak durmak, uzak duramayacaksak da biber gazı, elektroşok cihazı vs. gibi emanetler olmadan gezmemek lazım.

esenyurt için sinek ısırığı etkisi gösterir.

puhahahh. otel çalışanını es geçmiş. "bunun üslubunu beğendim yhaa" demiş herhalde içinden.