eşine virüs bulaştırmak için tüküren ve darp eden kadın doktor

şiddetin cinsiyeti olmadığını bizlere gösteren haberdir.
--- alıntı ---

"eşim birkaç gündür rahatsızdı. onunla birlikte koronavirüs testi yaptırdık. onun testi pozitif, benimki negatif çıktı. eve geldik, kendisine evde bakıyordum. bugün saat 13:00 gibi uyandı. bugün de benim doğum günümdü. ablam arayarak doğum günümü kutladı. vay 'niye seni aradılar. benim hakkımda mı konuşuyorsunuz?' dedi. marketten gidip bir şeyler alıp geldim. aldıklarımı gibi benim kafama fırlattı.

'sen beni hastaneye mi yatırmaya çalışıyorsun? benden kurtulmaya mı çalışıyorsun?' diyerek cinnet geçirdi. 'ben pozitif oldum, sen de pozitif olacaksın' diyerek yüzüme tükürdü. tükürüğünü eline alıp ağzıma soktu. birkaç gündür bana zorla virüs bulaştırmaya çalışıyordu. daha sonra beni darp etti, sağımı solumu ısırdı. daha önceden de bana iftira atıyordu. polis çağırıyordu."

sadece kadınlara değil bu ülkede erkeklere de şiddet uygulanıyor. bunun göz ardı edilmemesini istiyorum. şikayetçiyim ve davamdan dönmeyeceğim."

--- alıntı ---
haber kaynağı

olay gerçekten üzücü ama bu olayı kadınlara yapılan şiddetle karşılaştırmak oldukça anlamsız ve kötü niyetli. 100 erkekten biri böyle bir şeye denk geliyorsa 10 kadından biri (istatistiğe bakmadım daha yüksektir muhtemelen) şiddet görüyor. üstelik kadınlara fiziksel şiddet uygulanması toplumumuzda ne yazıkki alışılagelmiş bir olay. her gün kaç tane kadının partnerleri tarafından öldürüldüğü de biliyoruz. hal böyleyken hala erkeğe şiddet demek ise pek doğru bir davranış değil.

tükürüğünü eline alıp ağzıma soktu??? bu nasıl bir şeydir yahu? sormazlar mı adama, "sen de öyle durup müsaade mi ettin, nasıl oldu bu iş" diye.
her gün farklı bir manasızlık.
neyse zaten fazlasıyla canım sıkkın, hiç uzatamayacağım.

daha önce türkiye'de bilinçli olarak aids bulaştıranlara hapis cezası verilmişti. neden olmasın?

böyle bir cinnet halinde kadına karşılık veren erkek, kadına şiddet uygulayan erkek olarak anılıyor. birşey yapmayınca da "sen ne biçim erkeksin" deniyor. bu zamanda ne çok çekiyoruz bu kadınlardan azizim.

erkek gücü ile kadın gücü arasında bariz fark var, eşim çıldırmış olsa ve bana virüs bulaştırmak istese, etkisiz hale getirir yatıştırırdım, kollarını tutar oturtur önce konuşmaya çalışır, baktım halden anlamıyor çıkar giderdim evden, nasıl buna müsaade etmiş ki ?

(bkz: akademik kezban)

her şeyi anladım da darp ne alaka?
t: bir anadolu çılgınlığı.

türkiye'de şiddetin sadece kadına has olmadığını gösteren durumdur. türkiye'de hem kadına, hem erkeğe şiddet vardır. bunu kimse inkar edemez.

fakat nedense türkiye'de kadınlar madalyonun diğer yüzünü görmezden geliyorlar, bu da iyi niyetli değil kötü niyetli olduklarını gösterir.

google'a ve/ya yotube'a erkeğe yapılan şiddet vb. cümleler yazınca erkeğe yapılan şiddetleri de görmüş oluyorsunuz.

eline tükürüp ağzına sokmak nedir? insanların içinde nasıl canavarlar var böyle, hastalık %100 öldürücü olsa öldürmeye teşebbüstür ki bence yine de teşebbüstür. bencilliği benliğini sarmış bazı insanların alt tarafı bir hayat yaşayacaksınız. bu nedir yahu?

yaptıklarının sonucu olarak eşi ölebilir, hasta olabilir, insan insana nasıl bunu yapar derken eşine yapıyor bunu insan..hastalıkta sağlıkta beraberdi hani? sevgi ve saygının bu ölçüde bittiği bir evlilik neden devam eder? bu olay olmasaydı muhtemelen bu evlilik mutlu aile pozlarıyla devam ediyor olacaktı(?)
ne kadar çok halı altına süpürülenler var ve halı biraz bir nedenle kalktığında altından neler çıkıyor..

torpilli biriyse ve arkası kuvvetliyse hiç bir ceza almayacaktır.

ben ne okudum nasıl bir hikaye insanlık nereye gitmiş şaşkınlığımi gizleyemedigim durumdur.

iyi günde, kötü günde birliktelik sözünü çok yanlış anlamış bir kadın ve doktor. inanılmaz bir vaka. mağdurun en kısa zamanda bu sıkıntılı evliliği bitirmesini dilerim. bu kadın doktorunda psikolojik destek alması gerekiyor. kocasına bunu yapan, ters anında hastalara neler yapmaz.

mesleğin niye ön plana çıkarıldığını anlayamadığım başlık. meslekleri, ünvanları bir kenara bırakalım, hatta cinsiyeti!

aa erkeğe şiddet var. erkeğe şiddete hayır!

erkeğe şiddet, kadına şiddet, ona şiddet, buna şiddet değil... sadece şiddet.
bu şeklide bakmaya başlanıldığında çözüme daha kolay ulaşabilir kanısındayım. kadına şiddet olaylarında kadınlar ayaklanır, sivil toplum örgütleri yürüyüşler protestolar düzenler.
hükümet tarafından kadınların gazı alınır, bu sene bu kadar kadın öldürüldü rakamlar açıklanır ne gibi adımlar atıldı bunlar sıralanır, nedense kadınlar bunu hep yer, ondan sonra olaylar unutulur hayat devam eder.

sen nasıl kadına şiddet gösterirsin, sen nasıl erkeğe şiddet gösterirsin değil; sen nasıl şiddet gösterirsin. buna sebep olan nedir, insan neden şiddete meyilli olur. bunun nedeni bulunup en başından önüne geçilmeli. bir kere şiddete başvurmuş birine istediğin kadar ceza ver istediğin kadar konuş ilk fırsatında yine aynı şeyi yapacaktır, çünkü kendisini başka türlü ifade edemez.
belki toplumda dinlenmeyen, ciddiye alınmayan, toplum tarafından dışlanan birisi. lafını dinletmek için, benim de farkıma varsınlar demek için bu yola başvuruyor olabilir. birçok nedeni olabilir bunun.

aile içi şiddet yok çiçek böcek kutsal türk ailesi diyenlere soralım. bu da mı gol değil?

erkeğe şiddet demek doğru değil. bıdıbıdı bıdıbıdı bıdıbıdı.
şiddete uğrayanın cinsiyetine göre tavır alanların olduğunu gösteren başlık.
şiddet şiddettir diyebiliyorum siz?

değişik bir haber gülmem geldi..(gülücük)

buram buram cinsiyetçilik kokan başlık. 'kadın doktor'. bir erkek doktorun işlediği suçtan bahsedilirken 'erkek doktor' diye vurgulandığını daha önce hiç görmedim. suçun cinsiyeti olmaz.
olaya gelecek olursak tek kelimeyle rezalet.