rapor yazmadığı için darp edilip yüzüne oturulan doktor

kaynak

yapan kişi acıların en büyüğünü yaşasın ve ömür boyu her gün aklından çıkmasın. sürekli doktora muhtaç olsun demek geldi içimden.

sonra "doktor kalmadı pakistan'dan getiriyoruz"

bu devirde tıp okuyanın aklına şaşayım.

bu işin tek çözümü, keskin bir yasa çıkartmaktır.
sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan her kim varsa sağlık alanında ömür boyu "devlet" desteğini kaybetmeli.
evet, aciller de dahil.
gitsin özel hastanelerde ne yapıyorsa yapsın. (normalde ben komple sağlık hizmeti almamaları taraftarıyım ama işte "ne yazık ki" her insan tıbbi yardımı hak eder)

doktoru yoğun bakımlık eden bana bisey olmaz kocam polis diyen ilk etapta serbest kalıp sosyal medyanın ve fahrettin koca'nın çabalarıyla tekrar tutuklanan kadın demeye bin şahit isteyen kişi bu arkadaşlar

facesitting ne alaka be

gerçekten diyecek söz kalmadı, aynı ilaç için izmirde de doktorun boğazını boydan boya kesmişti adam. nasıl bir öfkedir ya insan sinirlenir kendini kaybeder bir tokat atar, ne demek kafasını defalarca duvara masaya vurmak. yatırıp boğmak istemek. bu resmen cinayete tesebbüs. kadına karakolda cay icirmisler yengelerini sakinleştirmisler. doktor hastanede beyin sarsıntısı gecirirken kadın evinde kocasıyla keyif kahvesi iciyordur kesin. yanındaki polis olan eşi de karısı kadar suçlu. kimse adliyede, bankada, postanede, belediyede, okulda, tapuda vs herhangi bir kurumda bu hareketi yapamıyor. bu insanların son yıllarda bu kadar saglık personeline siddet uygulaması politiktir, şımartılmışlıktır, çıkarılmayan saglıkta siddet yasasıdır.

daha bir kaç gün önce fizik tedavi doktoru ve nörolog dr arkadaşlarla bir sohbette aynı konu geçti. kendılerıne zorla ilaç yazdırmak isteyenler ve çıkarttıkları arbede üzerine. hep söyledim yine söylüyorum. sağlık çalışanına saldıran, darp eden ya da darp etmeye çalışan insanların; sağlık hizmetinden süreli/ süresiz men edilmesi lazım.

çok üzüldüm.

mesleğini doğru bir şekilde yerine getirmeye çalışırken dakikalarca süren şiddete* maruz kalan binlerce hekimden sadece biri. olay ilk olmadığı gibi ne yazık ki son da olmayacak.

haberi güncelleyecek olursak tutuklanmış olsa da alınan kararın sadece sus payı olduğunu hepimiz biliyoruz, şimdilik hak ettiğini aldı gibi gözükse de orada ne kadar kalır orası meçhul. neredeyse her gün benzer haberleri okusak da sessizliğini koruyan sağlık bakanımız, nihayet bir açıklama yapma gereği duymuş. yapılan açıklamasında güya sağlıkçıları koruyan yasal düzenlemelerin yakında geleceğini duyurmuş. e insan düşünüyor; 9 yıl önce doktor ersin öldürülmeden önce neden gelmedi bu düzenleme? ya da 4 yıl önce doktor ahmet'in kafasında kaldırım taşı kırılmadan önce? ya da doktor ertan yine hastası tarafından bıçaklanıp mesleğinden istifa etmeden önce? ya da doktor kadir'in hastasının istediği ilacı yazmadı diye boğazı kesilmeden önce neredeydi bu yasalar? ve daha buraya yazamadığım binlercesi. bir şeylerin gerçekten değişmesi için daha kaç sağlıkçının aynı seyleri yaşaması gerekiyor kim bilir. bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzdaysa sadece susturmak ve üstünü kapatmak için verilen boş sözler gibi geliyor ne yazık ki.

bu kan donduran rezilliği gerçekleştiren caninin verdiği ifadeyi okuduğumdaysa kan beynime sıçradı. neymiş efendim doktor buna saldırmış. yahu doktor sana saldırıyor da hastanede tedavi görüp saatlerce gözetim altında tutulan yine nasıl doktorun kendisi oluyor acaba? ya da güya doktor ona bağırmış, odasından kovmuş bilmem ne. ya bu şiddeti meşrulaştırmaktır. özrü kabahatinden büyük dedikleri durum bu olsa gerek. buyrunuz kendisinin ne söylediğini merak edenlere:

buradan

trajikomik bir fantezi - porno hikayesi sandım. meğer gerçekmiş.

hasta içeri girer.
haşin bir muayene yapılır. ımpf ımpf ımpf
hafif bir münakaşa sonrası hasta doktorun yüzüne oturur ımpf ımpf ımpf...

darpa alıştık da... yüzüne oturmak derken?

şiddetin nereden ve kimden geldiğine bakacak olursak, bu hareketi yapanın hak ettiği cezanın onda birini bile almayacağını görebiliriz.

sen ben yapsak bu işten kurtulmamız, sıyrılmamız biraz daha zor olur. ama bu adi saldırıyı yapan "profile" baktığımızda nereye üye olduğunu, neden bu kadar cesur olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz..

yakında salarlar bu nokta noktayı. ne söylesem az kalır bu nokta noktaya...

bu insanlardaki korkutucu boyuttaki özgüveni anlayamıyorum. sanki bakkal dükkanına girmiş de istediğini vermiyor diye atarlanıyor. normal insan kafası değil bunlar ve ne yazık ki böyle bir sürü insan var. yıl oldu 2022 ama bizim bu tarz olaylarda hala caydırıcı ceza verecek bir hukuk sistemimiz yok. utanıyor insan.

kadınlardan sonra doktorlara da cagrimdir silahlanin başka türlü kurtulamayacaksiniz.

bu kadın sürekli olarak kocasının korumasında yaşamıyordur, değil mi? arada tek başına bım'e, a101'e gidiyordur değil mi? memlekette boş gezen, 30 kuruş için 30 kişiyi kesecek insanlar vardır değil mi?

sonra doktorlar niye grev yapıyor, niye yurt dışına gidiyor diye çemkiriyorlar. sonuna kadar haklılar.

ayrıca sağlık sektöründen gelen sağlık bakanının, sırf rte ve akp'ye laf gelecek diye şu rezaletler için susması da ayrı bir rezalet. aman ha sus, iktidara zeval gelmesin!!.

valla facesitting denince bir an yine başörtülü bacılarımızın fantezisi diye düşündüm, tıkladım ve bingo: yine başörtülü bacılarımız.

ne diyebilirim ki; aklım almıyor.

yüzüne oturmak nedir ya?

her konuya böyle yeni boyut kazandırma gayretimiz ne zaman son bulacak acaba?

neler yaşandığını sadece sosyal medyada dolanan ifadelerden duyanların yargı dağıttığı başlık.
yaw yine herkes hakim ve savcı olmuş maşallah. verilmiş bir karar yok, mahkeme yeni başlamış ama linç neredeyse bitmek üzere.
yaşananları sadece duyarak ne kadar çabuk kesip atan bir toplumuz. kim haklı kim haksız şahitler, kamera kayıtları gösterse daha iyi değil mi? ifadelere bakarak karar verilen bir yargı sistemi yok dünyada. ne diyecekti taraflar, ben yaptım diyecek halleri yok. bana göre ifadeler her iki tarafta da çelişkili. görelim işin aslı ne çıkacak. umarım kim haksızsa hakettiği cezayı alır.