eşitliğin aslında adaletli olmaması

feministler ve başka birçok gurüh tarafından inkâr edilen bir gerçek. herkese aynı şeyi vermek, her zaman adil olmak anlamına gelmez. eşitlik, ihtiyaçları ve koşulları görmezden geldiğinde adaletsizliğe dönüşür.
bir çocuğun ayağı kırıkken diğer çocuklarla aynı hızda koşmasını beklemek eşitliktir, ama adalet değildir. 100 kilo bir yetişkinle 40 kilo bir çocuğun önüne aynı miktarda yemek koymak eşitliktir, ama adalet değildir. bir kadının fiziksel ve ruhsal yetenekleri göz ardı edilip, erkek işlerinde çalıştırılması eşitliktir, ama adalet değildir. binlerce yıldır evin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan erkeklerle kadınları aynı kontenjanlarla işe almak eşitliktir, ama adalet değildir. evlerinde bakıma ve eğitime ihtiyaç duyan çocukları varken, kadınları evlerinden çıkarıp iş hayatına sokmak eşitliktir, ama adalet değildir. herkes işini yapsın ayar etmeyin beni.

bir şeyleri izah etmekten o kadar sıkıldım ki ve o yüzden de:

günümüzde pompalanan eşitlik propağandasının aslında adaletsizliğe neden olduğunu söylemek isteyen yazar arkadaşımızın şeysi. insanların ekserisi sığ düşünceli olduğu için ambalajdaki janjanlı eşitlik söylemine dibi düşüyor. kafa basmıyor. ondan sonra da ne diyo bu yeee diye böyle bön bön bakıyor. sen anlamazsın kanka sen dalgana bak. adalet falan siz böyle şeylerden anlamazsınız. siz gidip birileriyle eşitlenin. haydi bakim. hadi canım. deyip pışpışlıycan bunları.

anlatılmak istenen budur diye düşündürmüştür.

(bkz: bağlamsız konuşanlar da incek var)

(bkz: mutlak eşitlik)
(bkz: fırsat eşitliği)

bunu aristo söylediğinde bile yeni bir şey söylemiyordu. şimdi büyük bi teori keşfetmiş gibi söyleyen insanlardan da toplumsal konularla ilgili akıl dinlemeyelim lütfen. felsefi tartışmaya hiç girmiyorum bile.

adaletli olmanın eşitlikten geçmediği gerçeği gibi bir şey mi? ay kafam karıştı.

mevcut dunyevi duzende icinden cikilmasi guc olan yaman bir celiski.

kadınların normal olduğu izlenimindeyim ben. bir çok boyacı erkek varsa, bir kadın da elbet boya sanatına ilgi duyabilir. sert bir osbirciyim. bu konuda çok eleştirildim. öfkemi gizleyemem pek. hebülü höbölü diyerek, klişeleşmiş z yaklaşımlarında bulunurum. sözlerim demir, yüreğim ise pambuktur.

ikisininde tek ortak yani zayiflarin, gucsuzlerin, fakirlerin ihtiyaci olmasidir.
siz hic "adalet istiyorum, esitlik istiyorum !" diyen guclu birini gordunuz mu?
sene olmus 2025. herkes kendi cikarinin kavgasinda. o yuzden gercekci olun, bosverin baskasinin insafina kalan adaleti, esitligi falan,
istediginizi kendi gucunuzle, kendi beyninizle elde etmeye calisin.

eşitlikle ilgili sıkıntım yok eğer hak bazlı eşitliği savunuyorsak. pozitif ayrımcılığın her türlüsüne karşıyım buna sosyal devlette dahil devlet eğitim, sağlık ve adaleti gerekli şekilde ücretsiz sunmalı bunun dışında işsizlik maaşıymış, çocuk yardımıymış bu toplara hiç girmemeli.

doğru tespittir. çoğu durumda böyledir.