eski eşyaların daha sağlam olması

yadsınamaz, inkar edilemez, zinhar karşı çıkılamaz bir gerçektir. köye gidersin, nenenin evinde 50 yıllık buzdolabı tıkır tıkır çalışmaya devam eder. senin 10 sene önce aldığınsa bozulmuştur. işte bunlar hep kapitalizmin oyunu. tüketim, tüketim ve sürekli tüketim için artık her malın kalitesizi yapılır oldu. her şey kısa sürede elimizde kalıyor ki yenisini alalım.

evlenirken bir çamaşır sepeti almıştım. kırılmış kenarı. daha 10 sene olmadı evleneli. puu senin plastiğine lav dökeyim. anama dedim yeni sepet alacağım böyle böyle. dedi ne gerek var kızım, sizin küçüklük sepetleriniz duruyor. (biz küçükken gardırop falan yoktu. çamaşırları sepete koyar, sepeti de köy divanının altına sürerdik.) düşünün neredeyse ben müzelik olacağım ama o sepet hâlâ sağlam, taş gibi de üstelik. iyi kullanılırsa bir 20 yıl daha dayanır.


lanet olsun zenginliğine zenginlik katmaya doyamayan patronlara ve bizi her şeyin kalitesizine mahkum eden bu düzene.

ticari bir gerçektir.

özellikle de beyaz eşya ve otomotiv sektöründe sonuna kadar gerçek olandır.

şöyle bi düşününce, annanemin evindeki 56 senelik nurmetal marka buzdolabı hala çalışıyor.

ama nurmetal diye bi marka kalmamış.

kalmaz tabi, bi alan bi daha bi şey almamış ki ? gerek duymamış çünkü.
çünkü 56 sene geçmiş hala çalışıyo alet. niye alsın ?
işte öyle olunca da, mecbur planlı eskitme girmiş devreye.

otomotiv sektörüne hiç girmeyeyim şu anda, sol freymi işgal etmeyelim. kendimi tutamam çünkü.

sn. pir zola, antikapitalist cephe sizinle gurur duyuyor. içten ve sahici, doğal tespitleriniz proleter kardeşliğiin aydınlık geleceğinden süzülen bir ışık demeti gibi yolumuzu aydınlattı.. hep birlikte enternasyonel haykırışımız, bu kez daha güçlü sarsacak yeryüzünü.. (alla içün biri durdursun beni.)

ben 7. sınıfta aldığım hırkayı hâlâ giyiyorum, evet büyümedim o zamandan beri jxjsndbdb ama yani cidden kalitesi efsane

anneannemlerin 40 yıllık buzdolabı yeminle hepimizin dolabından daha güzel soğutuyor hala.

hacca giderken koydukları fasülye yemeğini dönüşte yedilerdi.

evde şuan kullanılan fırın benimle yaşıt ve hala tıkır tıkır çalışıyor, * keza çamaşır makinesi de öyleydi ama o 2-3 sene önce aramızdan ayrıldı.o da yaklaşık 23-24 yıllıktı.

(bkz: eski eşkıyaların daha sağlam olması)
(bkz: pek de yarmayan yanlış okumalar)

kullanılan malzeme ile işçiliğin farkı.
30 senelik ve hala çalışan bir çamaşır makinesi ile şimdikiler arasında yaklaşık 30 kilo fark vardır mesela.
sallanmaması için mermer kullanıldığından. bu da kazanın daha sabit durmasını sağlar. buzdolabı da aynı şekilde dayanıklı malzemelerderden üretilirdi.
mobilyalar da keza öyle, gerçek ahşap ve yüksek dayanımlı ağaçları kullanırlardı. o yüzden eski iskandinav tarzı mobilyalar hala taş gibi durur evlerde.

çünkü eskiden kaliteli ve uzun ömürlü eşya daha kıymetliydi. ayrıca eskiden eşyalar daha mekanikti bu da düzenli ve bozulması zor bir sistem yaratmaya imkan sağlıyordu. şimdi buzdolabını akıllı saati ve telefonu eşleyip hepsini 3 yıl sonra değiştiriyoruz.