eski nesillerden duyduğunuz ve bıktığınız şeyler

'ben senin yaşındayken...' diye başlayan her cümle.
ha birde şey var 'yönetecek başka kimse yok yav.'
bi susun yav.

"ah ah bizim zamanımızda, on katlı dağın tepesindeki on memeli ineğin on katranlı sütüne on kez üfledikten sonra on ayrı rahibin on rahibesine on farklı kadehte on farklı içki hazırlayıp, on farklı budist'e on farklı araçla giderken üstüne bir de on farklı işe gidiyorduk! heey hey sizinki de çalışmak mı?" (o sırada on üç saatlik mesaiden gelmişimdir.)

bizim zamanımızda kadın hamileyken bilmem kaç km öteden çeşmeden su taşırdı, 2 gün o soğukta çamaşır yikardi, ateş yakardı yemek yapardı, doğumu evde yapar, bebeğini evde bırakır hemen tarlaya giderdi. bunları unutamıyorum
birşey soracağım, erkekler ne iş yapiyordu kadınlar bunları yaparken? madem kadın bunları tek başına yapacak, neden evleniyordu? işe yaramaz boş beleş sadece ben bu evin erkeğiyim diyebilen, başka hiçbir işe yaramayan adamlara harcanmış ömürler. ve bu adamlara 8 10 çocuk vermek? sevmeyi bile becerememiş adamlara hem de.
bu gidişatın bir bölümü sizin elinizde değildi belki evet. ama ne yapalım. yıl olmuş 2022. teknoloji çağı
sizin imkansızlıklar içinde olduğunuz için çektiğiniz o iğrenç hayatı, biz bu kadar imkan içinde bile isteye mi çekelim. bu kadar salak olamayız, kıymetliyim ben. kusura bakmayın.

yaşlılarla mücadele timinin onurlu bir üyesi olarak onların bünyadınızda yarattıkları bıkkınlıklardan kurtulmanızın erdemlice olan tek bir çözümü var, dozajında trollemek.

<dayı/teyze he ya sizin zamanınız daha güzeldi gerçekten nesli tükenmiş bazı hayvanları gördünüz mesela biz doğaya karışamıyoruz> gibi seviyelerine uygun diyebilirsiniz.....