eski yeşilçam filmlerinde verilen yanlış mesajlar

izlerken tanık olduğum, farkında olarak veya olmayarak verilen belki de mesaj verildiğinin bile farkına varılmayan mesajlardır.
mesela beş parasız arkadaşların efkarlanarak meyhaneye gidip sarhoş olana kadar içmesi bunlardan biridir.
ismini anımsamadığım eski bir yeşilçam filminde bir evde kalan genç kızları dürbünle izleyen ihtiyar bir sapığı farkeden kızları gülüşerek , aman canım baksın nolcak sevinsin garip , ondan bize zarar gelmez vs tarzında sözler söylemesi. bu arada tabiki bu sözleri filmde oynayan o kızlar söylemiyor senaryolarda yazanlar böyle yazılıyor.

başrol kadınının çirkin halde başladığı filmde jön tarafından aşağılanıp dönüşüm yaşaması, yeni haliyle jön kendisine aşık olunca bu utanmaz öküzü kabul etmesidir.

ama ne!

fakir varoşların iyiymiş gibi gösterilmesi.

(bkz: allah baba)

amerika güçlüdür. ( güçlü dediğin kavramın base statement'ini usa üzerinden ölçersin, o yüzden güpgüçlü demen gerek. ruskilerin bile x15'i bir ülkeden bahsediyoruz, kendinize gelin.)
çiftçi salaktır, fakirdir. (çiftçi seni bi dolandırır, şehirde dönme dolapla çocuk döndürürsün)
sadece şehirliler bilir ve iyi giyinir. (şehirliler sadece tüketir ve bilmez, onlara geleni yerler. hepsi bu. okuma yazma bilmez şehirliler, okuduğunu sanar, önüne geleni tüketir. )

kemal sunalın oynadığı bir film. başlık parası yetişmiyor. deneyip geri veririm beğenmezsem diyor. kızın babası da ben patlak malı geri almam diyor. mal sensin.

"kadınlar hayır diyorsa nazlanıyordur, ısrar etmeye devam ederseniz istediğinizi alırsınız" mesajını net veriyordu. kişisel sınırlara saygı sıfır.

erkekler ne yapsa affediliyordu. bir filmde adam kendi kızının kendinden olmadığı söylentisine sorgulamadan inanıp küçücük kızı büyütsünler diye hırsızlara veriyordu. yıllar sonra verdiği kızın kendi öz evladı olduğunu öğrenince özür diliyordu. kızın annesi de adamı sorgusuz sualsiz affedip bir de adamın ellerini öpüyordu. hakkını aramak, hesap sormak sıfır. olsun sonuçta adam namusunu temizlemeye çalışmış, çocukcağızı da hırsızlara emanet etmiş ya küçük şeyler bunlar(!). affedilebilir!?
bu ne alüminyum?!

amcaya güven olmaz:)

evde yemek yapmak alaturkalıktır kuzum.