1.
en sevmediğim şeydir. beni tanıyan esnafa bir daha gidesim gelmiyor. (bkz: dost kazığı)
devamını gör...
2.
yapılmaması ehvendir. hele ki küçük esnafın kendi arasındaki sohbetin düzeyi genelde bayağı seviyelerdedir. küfürlü dil ve bıçkın tavırların baskın olduğu bu iletişim şekli temelde çıkarcıdır. samimiyetle yüz göz olmanın arasında çizgi falan yoktur. olan size olur.
devamını gör...
3.
aslan gibi bir küçük işletmeyiz, kendi yağımız ile kavrulmaya çalışan. sabahın yedi buçuğun da açtık mı dükkânı müşteriler damlamaya başlar azar azar. o sırada çayımız ya olmuştur ya da olmak üzeredir. teklif var ısrar yok hesabı bizi bilen tanıyan müşterilerimiz mutfağımıza girer ve çayını doldurur içer. bu arada boş isek müşterilerimize şeker karıştırma hizmeti bile veririz. halit ağabey almış çayını ''çaylar ve şekerler firmadan abi tut kaşığını havada bardağını çevirelim alttan alttan sana yardım olsun, şekerlerde karışsın''
bize bizim gibisi gerek kendini toplumdan üstün görenler avm lerde ki lüks cafelerde takılsınlar.
bize bizim gibisi gerek kendini toplumdan üstün görenler avm lerde ki lüks cafelerde takılsınlar.
devamını gör...
4.
hiç sevmediğim şey. mesafeyi her daim sevmişimdir, evdekilerde de dahil.
devamını gör...
5.
uzun yıllar kuzguncuk'ta yaşadım, epeydir de urla'nın bir köyünde yaşıyorum. sanırım küçük yerlerin sorunu değil bu. bugüne kadar hal hatır sormaktan, küçük çaplı gündelik sohbetten ve iyi dileklerle dükkandan ayrılmaktan hiç kaçınmadım, bugüne kadar da nezaketten, saygıdan ve mesafeli ilgiden fakir hiçbir esnafa denk gelmedim... ne kazıklandım ne de aldatıldım.
aksi şekilde davranamazlar çünkü, saygılı ve dürüst olmak durumundalar küçük yerlerde. esnaf lokantaları kötü yemek yaparlarsa esnafın onları barındırmayacağı gibi bir otokontrol mekanizması işliyor kendiliğinden böyle yerlerde.
aksi şekilde davranamazlar çünkü, saygılı ve dürüst olmak durumundalar küçük yerlerde. esnaf lokantaları kötü yemek yaparlarsa esnafın onları barındırmayacağı gibi bir otokontrol mekanizması işliyor kendiliğinden böyle yerlerde.
devamını gör...
6.
ben her ne kadar yüz göz olmasam da onlar benimle yüz göz olmaya çalışıyorlar. tabii müşteri çekmek için vs cem hoş geldin cem naber nasılsın odur budur şudur budur... ismimi de yanlış söylüyorlar. yıllardır ismimi yanlış söylüyorsunuz deme gayretinde bile bulunmadım. o kadar uzak kalmaya çalışıyorum.
devamını gör...
7.
bunun küçük çaplı getirileri ve götürüleri vardır.
örneğin geçtiğimiz gün iki saat tekel'e göz kulak olmak zorunda kaldım. bu kötü tarafı. 'canabarım be, bakıver şuraya iki dakika' denildiğinde, kıramazsınız. götürüsü bu. sonra ilkkan yedinci gibi bin adet dildo satmak zorunda kalırsınız.*
iyi tarafı ise can sıkıntısına muhteşem çözüm olması. gidersin, dükkanın önüne iki sandalye atıp fındık-fıstık yersin, çay içersin, can sıkıntın geçer.
örneğin geçtiğimiz gün iki saat tekel'e göz kulak olmak zorunda kaldım. bu kötü tarafı. 'canabarım be, bakıver şuraya iki dakika' denildiğinde, kıramazsınız. götürüsü bu. sonra ilkkan yedinci gibi bin adet dildo satmak zorunda kalırsınız.*
iyi tarafı ise can sıkıntısına muhteşem çözüm olması. gidersin, dükkanın önüne iki sandalye atıp fındık-fıstık yersin, çay içersin, can sıkıntın geçer.
devamını gör...