1.
yunanca kökenli bir sözcüktür. estet kişinin estetik duygusu ve algısı müthiş gelişmiştir. estet olmak, hayata bir estet gözüyle bakabilmek marifet sayılır. yalnız, sonradan estet bakış açısını benimsemekle doğuştan, bir estet olarak dünyaya gelmek farklıdır. estet kişi bu algıyı çabasız kazanmıştır. estet bakabilmek, estet olmak anlamına gelmez.
estet olanda yalnızca sanat eserlerinde değil hayatın bütününe yayılmış bir güzellik algısı söz konusudur. belirtmekte fayda var ki, estet kişi, olmayan bir güzelliği yaratma çabasında değildir. var olan güzelliği algılar, ayırt eder, dolayısıyla güzelliğe duyarlıdır. güzelden haz duyar. gözleri başka görür, zihninde cisimleri, bir bedeni, tabloyu, bir ağacı anlamlandırma deneyimi farklıdır. güzelden hoşlanan estet, çirkini görmekten (algılamaktan) bir o kadar rahatsız olur.
metinde bahsettiğim güzellik ve çirkinlik, popüler kültürün öğrettiği tanımlarıyla eş manada değildir.
ayrıca, (bkz: estetik), (bkz: estetizm), (bkz: pironik estet), (bkz: hüsn ü aşk).
estet olanda yalnızca sanat eserlerinde değil hayatın bütününe yayılmış bir güzellik algısı söz konusudur. belirtmekte fayda var ki, estet kişi, olmayan bir güzelliği yaratma çabasında değildir. var olan güzelliği algılar, ayırt eder, dolayısıyla güzelliğe duyarlıdır. güzelden haz duyar. gözleri başka görür, zihninde cisimleri, bir bedeni, tabloyu, bir ağacı anlamlandırma deneyimi farklıdır. güzelden hoşlanan estet, çirkini görmekten (algılamaktan) bir o kadar rahatsız olur.
metinde bahsettiğim güzellik ve çirkinlik, popüler kültürün öğrettiği tanımlarıyla eş manada değildir.
ayrıca, (bkz: estetik), (bkz: estetizm), (bkz: pironik estet), (bkz: hüsn ü aşk).
devamını gör...
2.
ressam bir arkadaşımın çok sık kullandığı kelimeydi, ilk duyduğumda estet ne alümünyum demiştim.
devamını gör...
3.
estetik olanı dürtüsel bir şekilde algılayabilme yetisi olan kişi.
kimileri salt biçimselciliği ve çirkinliğe tahammülsüzlüğü ima eden bir hakaret olarak kullanırsa da yunanca “aisthesis”(estetik)kelimesinden gelir.
kimileri salt biçimselciliği ve çirkinliğe tahammülsüzlüğü ima eden bir hakaret olarak kullanırsa da yunanca “aisthesis”(estetik)kelimesinden gelir.
devamını gör...
4.
güzel duyusu olan, güzelden anlayan ve güzeli en yüce değer sayan, sanatsal beğenisi çok gelişmiş kimse.
devamını gör...
5.
bugün yazacaktım bu başlığa ama boş ver dedim... zaten bir şeyin bittiğini boş ver'lerin çoğalmasından anlarsınız.
neyse bu kelimeyi piko'dan öğrenmiştim, kendisi master degree estet çünkü ve kendine göre rafine , söz söylenemez bir estet anlayışı var.
bir şey yollarım...çok kötüüüü
bu?.... berbattttt
ya şu?.... leşşş
ama şu? yapraaam gibi
çok zor beğenir, beni de beğenmedi zaten sonunda.
neyse tanım: güzellik anlayışı çok gelişmiş kişilerdir, neyin güzel neyin olmadığını çok iyi bilirler.
neyse bu kelimeyi piko'dan öğrenmiştim, kendisi master degree estet çünkü ve kendine göre rafine , söz söylenemez bir estet anlayışı var.
bir şey yollarım...çok kötüüüü
bu?.... berbattttt
ya şu?.... leşşş
ama şu? yapraaam gibi
çok zor beğenir, beni de beğenmedi zaten sonunda.
neyse tanım: güzellik anlayışı çok gelişmiş kişilerdir, neyin güzel neyin olmadığını çok iyi bilirler.
devamını gör...
6.
bırak anlayışı, kelimeyi ilk defa duymuştum...estet...o ne lan demiştim. pictorem ile 8 yıldır tanışıyoruz, kendisi güzelin, orantının, görüntünün, şekilin, şemalin ne olduğunu çok iyi bilir, işi bu...
okulunu okumuş, sanatını yapıyor, mesleği bu. ulan sözlüğe bir resim atıyorum, ayak kadraja girmiş, ayakta naylon wc terliği, masayı bok götürüyor, arkada izmaritler, solmuş perdeler, havaya üflenmiş duman...(abartıyorum bu arada) onu resim diye yolluyoruz...aklımızda hiçbir estet kaygı yok...sadece göstermek istediğimiz nesneye yoğunlaşmışız, tuborg şişesi...onun attıklarına bakıyorum...masa cillop, arka plan fluu...masadaki diğer nesneler özenle konumlandırılmış...yani bir emek var...ve şunu anladım, estet olmak zorunda değilsiniz ama özen önemli, emek önemli...ama ben fevri adamım, uğraşamam...çalı çırpıyla....basarım geçer diyorsanız, siz bilirsiniz...
okulunu okumuş, sanatını yapıyor, mesleği bu. ulan sözlüğe bir resim atıyorum, ayak kadraja girmiş, ayakta naylon wc terliği, masayı bok götürüyor, arkada izmaritler, solmuş perdeler, havaya üflenmiş duman...(abartıyorum bu arada) onu resim diye yolluyoruz...aklımızda hiçbir estet kaygı yok...sadece göstermek istediğimiz nesneye yoğunlaşmışız, tuborg şişesi...onun attıklarına bakıyorum...masa cillop, arka plan fluu...masadaki diğer nesneler özenle konumlandırılmış...yani bir emek var...ve şunu anladım, estet olmak zorunda değilsiniz ama özen önemli, emek önemli...ama ben fevri adamım, uğraşamam...çalı çırpıyla....basarım geçer diyorsanız, siz bilirsiniz...
devamını gör...