ev alıp içini yeniletip satmak

elinde avucunda yeterli parası olup bu işleri kovalamakla meşgul insanların mesleğidir.

senede 3-4 ev alıp evin değerini yükseltecek dokunuşlar yapıp satmak bu ülkedeki en konforlu iştir.

yaptığınız iş kafa isteyen bir iş olmasa da herkes adam yerine koyup, saygı gösterir.
adamın ticari zekası tavan derler.
en salak emlakçıların yaptığı da bundan farklı değildir.

ben bu akşam birden çok kez tlc diyeceğim sanırım. rüya gibi evlerde bunları yapıyorlar.

bundan 5-10 sene önce çoğu emlakçının yaptığı şeydi ama bu iş, artık istanbul'un belli semtlerinde demode oldu. artık ev alma konusunda en önemli kriteri konum olan müşteriler, mümkünse tadilat yaptırılmamış ev istiyorlar. emlakçısına "bana o konumda ev bul yeterli, mümkünse hiç tadilat yaptırılmamış ev olsun, kendi zevkime göre tadilat yaptıracağım." diye not aldıran müşteriler var. hatta emlakçının yeni tadilat yaptırdığı evi beğenmeyip kendi zevkine göre yeniden tadilat ettirenleri bile gördüm.

millet yepisyeni mutfak tezgahlarını "siyah granitin modası geçti" diye kırdırıp baştan yaptırıyor. bu ev fiyatlarında kimse, o kadar parayı gömüp başkasının zevkine göre yenilenmiş evde oturmak istemiyor.

kaldı ki bir yanda gayet doğulu, diğer yanda fransız öbür tarafta iskandinav minimalist ev isteyen alakasız segmentler var. müşterin beyaz yaka mı? arap mı? rus mu?

tlc'de anlatılan eyaletlerde bile flipping işi düşüşte. eskimiş hayaldir.