yazar: ersi sotiropoulos
basım yılı : 2009
yunanistan'daki diktatörlük döneminde ergen olan yazar, çoğu yasaklı kitaba rağmen, bulabildiği bütün kitaplara sığınarak yazar olur. ekonomik krizin vurduğu genç bir kadının hayatını resmeden yazar, krizle birlikte değişen insan algısını ve bunun yaşamda karşılığının izlerini sürmektedir.
basım yılı : 2009
yunanistan'daki diktatörlük döneminde ergen olan yazar, çoğu yasaklı kitaba rağmen, bulabildiği bütün kitaplara sığınarak yazar olur. ekonomik krizin vurduğu genç bir kadının hayatını resmeden yazar, krizle birlikte değişen insan algısını ve bunun yaşamda karşılığının izlerini sürmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 24.05.2021 22:56 tarihinde açılmıştır.
1.
ersi sotiropoulos kitabıdır.
“birini çok sevip, onu görünce üzülmek çok korkunç.’
ersi sotiropoulos’un yazdığı bu cümle kitabı özetlemiyor belki. belki romanın içinden geçip gidiyor ama okuyanın da içinden geçiyor fakat gitmiyor.
eva kendini içine hapsettiği ya da hapsedildiği barınak olarak gördüğü evliliği ve hayatı içinde yaşarken ülkede yaşanan ekonomik krizle her şey karışır birden.
eski yılın yeni yıla evrildiği bir gece kutlama yapılan bir barda bir yabancı ile tanışan eva kendini krizin pençelerinde kıvranırken bulan sokak insanlarının arasına atar.
düşsel bir hikayenin gerçeklikle dirsek temasında yürüdüğü bu roman aldığı onca ödülü anasının ak sütü gibi hak etmiş.
kendini tanımlamak için hep bir erkeğe ihtiyaç duyan bir kadının ya da buna zorlanan bir kadın sığınağından ekonomik krizi yüzünden çıkmak zorunda kalır.
'birini çok sevip, onu görünce üzülmek çok korkunç.”
geriye bu cümle kalır bize yadigar.
“birini çok sevip, onu görünce üzülmek çok korkunç.’
ersi sotiropoulos’un yazdığı bu cümle kitabı özetlemiyor belki. belki romanın içinden geçip gidiyor ama okuyanın da içinden geçiyor fakat gitmiyor.
eva kendini içine hapsettiği ya da hapsedildiği barınak olarak gördüğü evliliği ve hayatı içinde yaşarken ülkede yaşanan ekonomik krizle her şey karışır birden.
eski yılın yeni yıla evrildiği bir gece kutlama yapılan bir barda bir yabancı ile tanışan eva kendini krizin pençelerinde kıvranırken bulan sokak insanlarının arasına atar.
düşsel bir hikayenin gerçeklikle dirsek temasında yürüdüğü bu roman aldığı onca ödülü anasının ak sütü gibi hak etmiş.
kendini tanımlamak için hep bir erkeğe ihtiyaç duyan bir kadının ya da buna zorlanan bir kadın sığınağından ekonomik krizi yüzünden çıkmak zorunda kalır.
'birini çok sevip, onu görünce üzülmek çok korkunç.”
geriye bu cümle kalır bize yadigar.
devamını gör...