evde 20 kedi besleyip terlikle hamam böceği kovalamak

riyakarlık iki yüzlülüktür.

gerçek hayvanseverlik bu değil..

bu tip kuzu kokoreçi de ekmeksiz götürür....

hayvansever değilim, kediseverim.
bazen köpek de severim, sürü halinde olmadıkları sürece.
tavşan severim, kuzu severim..

böcektir, sinektir, korkutucu yaratıklardır onları sevebilmekten çok uzağım ne yazık ki.

40 kedi bile besleyebilirim ama o hamam böceğinin içinden geçmem lazım.
gerçek hayvanseverlerin yanlarına giderlerse kendi sağlıkları için daha iyi olabilir.

beslediklerinizin kedi olup olmadığını bir daha kontrol edin. bizimkilerin bahçede kediler var. 2-3 tane, kafalarına göre gelip, haraçlarını alıp gidiyorlar. bazen yatmaya da kalıyorlar. bahçede, herhangi bir haşeratın serbest gezmesine izin vermiyorlar. kafasına vurup top gibi oynuyorlar. kim bilir kedi diye ne besliyorsunuz evde?

yahu insan denen garabet, bir elde kedi maması, diğer elde terlik…
birine canım cicim prensesim derken, ötekine allah belanı versin diye bağırıyor.
evinde şefkat ve şiddet aynı odada kira öder hale gelmiş insanlık cık cık cık

kediyi besliyorsun, melek diyorsun sonra gece mutfakta antenli bir gölge görünce,
bir anda rambo kesiliyorsun!
elinde terlik, gözünde ölüm ışıltısı…
hamam böceği kaçıyor, sen kovalıyorsun, kedi ise kenardan seni izliyor,
evet, bu mahlukun akıl sağlığına mama yatırmam hataydı, der gibi.

yahu sen kimsin? tanrı mı?
hangisi yaşasın, hangisi ölsün diye karar veren mikrokozmos diktatörü mü?
kediyi yaşatmak için böceği öldürüyorsun
ama farkında değilsin:
ikisinin de seni senden daha fazla umursamadığı bu dünyada,
terliğinle sadece vicdanını ıslatıyorsun.

böceğin ne suçu var?
o da aç, o da korkak, o da senin kadar istemeden yaşıyor bu kirli apartman evreninde.
senin kedin de böceğin etrafında dolanıyor, eğlenelim mi, öldürelim mi? diye soruyor.
ama sen karar veriyorsun:
eğlenmek yasak, öldürmek serbest.

ve sonra diyorsun ki: ben hayvanseverim.
evet, ama tür seçici bir hayvansever.
kürküne göre seviyor, kabuğuna göre öldürüyorsun.
senin sevginde bile estetik kaygı var, senin merhametin bile
fotoğraf filtresiyle çalışıyor.

hamam böceği senin aynandaki yüzündür aslında:
gece yarısı gizlice mutfağa giden, utançla yaşayan,
ve sürekli birinin terliğinden kaçan bir mahluk.

kediyi besleyip böceği kovalayan insan,
işte sen!
sen çelişkiden yapılmış bir şiir,
vicdanla iğrenmenin ortasında sıkışmış bir trajedi,
modernliğin plastik terlikli tanrısısın.

ve bil ki
bir gün kedin gider, böcek kalır.
çünkü böcekler, insanlardan daha uzun yaşar.
terlik çürür, mama biter, ama o hala mutfakta bekler.
ve fısıldar:

merhametin sadece tüylülereydi.

isyanım sana değil sadece,
senin seçici sevgine.
çünkü sevgi, tüysüz olana da bir parça pay bırakmadıkça,
sen hala insan sayılmazsın.

öyle bir şey olmayacaktır.

#3409959

anında linç edilmek istiyorsanız bu sözleri itperest (veya kediperest) bir güruha söyleyin.
kediyi besleyip hamam böceğini, sineği, sivrisineği hatta fareyi öldürmek bu gürühun nasıl bir türcü olduğunu gösterir.
neyse bunlardan birisi "aaa tavuk canlı mı" diye de sormuştu.

yukarıdaki dayının dünyaya hamamböceği kadar katkısı yoktur arkadaşlar yazdıklarını susun dünyaya boş yapmak dışında hiçbir katkısı olmamış bir deli yazıyor diyip görmezden gelin.

kedinin olduğu yerde kolay kolay haşerat olmaz, olamaz. benim olmaz dediğim yani yuva yapma, barınma gibi bir durum olamaz.
izmir akıncılar da küçükte bir bahçesi olan, bir eve taşınmıştım. yeni bitmiş bir inşaat idi ve bahçede ne ararsan vardı. ölü fareler(muhtemelen canlıları da vardı), envai çeşit kara böcükler, uçan kara kara sinekler, arılar... güneş görmeyen rutubetli bir bahçe idi. hatta çekirge bile vardı lan. hasıl-ı kelam kendi içinde bir habitat oluşmuştu.
balkonun kapısını açıp bahçeye geçtiğinizde başka bir diyara giriyordunuz.
her neyse biz taşındık, yerleştik ama (o zaman evli idim) hanım ölüyor korkudan. krize giriyor ne bileyim ev bakıyor felan. sonra bir kedi geldi bizim balkona yavruladı. 6 tane yavrusu oldu(resimleri de vardı ama bulamadım). bunlar az büyüdü ve ayaklandılar.
abi sonra bahçeye bir daldılar!
yav bildiğin katliam yaptılar katliam. sadece 4 gün sonra bahçede sinek bile yoktu, tertemiz ettiler. bende boyum kadar olmuş otları ve garip bitkileri yoldum temizledim. bahçe oldu mu sana ali sami yen stadının çimleri gibi.
böcek göreceğim diye bahçeye çıkan odanın perdesini bile açamayan hanım 1 ay sonra bahçede kahvaltı yapalım mı yaa felan demeye başlamıştı.
yani diyeceğim dostlar...
haşere sorununuz var ise şayet, kedi veyahut kümes hayvanları edinin. birkaç gün içinde hiçbirşey kalmayacaktır.