evden başka bir yerde tuvalete gidememek

bir iki tane sıkıntılı durumum var ama böyle bir sıkıntıya sahip insanlar olduğunu duyuncah halime şükrettim.

büyük sıkıntıdır.

(bkz: ölümlü dünya zafer)

zor bir durumdur. eve bağımlıdır bu kişi. eğer bir hayatı olsun istiyorsa aşmak zorundadır.

henüz iş hayatına başlamamış kişinin içinde bulunduğu durumdur.

15 ay askerlik yapınca mecburen aşılan sorun. malumunuz askerde herhangi bir şey için yapamıyorum cümlesi yoktur, emredersin vardır. tuvalete gitmeye de, hap yutmaya da, sigaraya da alıştırırlar adamı.

ben giderim.ama öyle her tuvalete de değil tabii ki.belediye tuvaletleri gayet temizdir.

genel takıntımdır.bunun sebebide biraz kendi odamda banyom olmasından kaynaklanıyor.

ailem ebeveyn banyolu odayı, genç bir kadın olduğum için bana verdiğinden beri , kendi özgürlüğümü ilan etmiş bulunuyorum.her saatte yıkanmak , lavabo ihtiyacını istediğin kadar giderebilmek harika bir durum. tek sıkıntısı temizliği oluyor. düzenli tuvalet, lavabo, duş cifleyif durmak , bu devrimsel düzen hakkında düşünmene sebep olabiliyor..

benim dışarıda lavaboya girmeme sebebim; tamamen hijyenden kaynaklı.daha doğrusu girsemde asla temas etmiyorum.klozete oturmadan ihtiyacımı gideriyorum çünkü ben maalesef kadınların erkeklere oranla enfeksiyona daha açık olduğuna inanıyorum.

kadınlar genital bölgelerinden kaynaklı, pis bir alanla temas ettiklerinde tuvaletlerini yaparken, enfeksiyonları hızlı alabiliyorlar.hem idrar yolları açısından hemde genital bölgede oluşabilecek enfeksiyonel mikroplar açısından ( siğil , mantar vb.)

bu sebeple dışarıda tuvalete çok rahatsız olacak boyutta değilsem pek gitmem, gidersemde dediğim gibi mümkün olduğunca temas etmem.


aynı şekilde akrabalarımda da lavaboyla olabildiğince temassız takılıyorum.sonuçta ailemden biride olsa, herhangi bir enfeksiyon taşıyıp taşımadığını bilemem.hem erkeğin hemde kadının enfeksiyonu en kolay alabileceği bölgesi alt üreme organlarıdır ama kadınlar rahim ağızlarından kaynaklı enfeksiyona daha açıktırlar diye düşünüyorum.

bu sebeple full hijyen..

mümkün olduğunca lavabolarla temas etmeyin dışarıda arkadaşlar..hele ki herkese açık alanların lavaboları ile.

ben giderim arkadaş. tuvaletini yapamamak çok rahatsızlık verici bir durum ama bazen öyle tuvaletler vardır ki burayı kullanacağıma altıma işerim dersiniz işte o zaman s*ç****n*z*n resmidir.

başkasının g*tünü koyduğu yere g*tünü koymak istememektir. zorunluluk halinde tüm klozete itinayla tuvalet kağıdı döşenir.

ewet maalesef taş gibi karınla dört kilo almış olarak eve dönüp acılar içinde kuvranmak çok zor bir durum su degisikliginden dolayı vsanirim.bilmiyorum belkide insanlar kabız ediyordur .

askere gitmemiş bireylerin içinde bulunduğu durumdur. askere gidip gelince yer fark etmiyor. daha fenası yoktur diyorsun zaten. evet.

bunu gerçek ruh hastaları bilir.

ben yaptım hemoroid oldum siz yapmayın. iş yeri kaymakamlıktayken 5 yıl umumi tuvalete gitmedim eve kadar tuttum.sonra ameliyat falan zor kurtuldum. her yerde yapın öbür türlüsü daha büyük sıkıntı.

bircok erkek icin askere gitmenin en buyuk getirisi, bu dertten kurtulmak, dunyadaki tum tuvaletlerle barismaktir.

bunun bi tık üstü tamamen soyunamadan sı#amamaktır. zamanında askere gidecek arkadaşlara az destek olmadık iq.

çok büyük beladır. çok sıkıntı yaşatır. montla sıçmak bile bunun yanında parmağa çöp batması kalır.

10 gün tutmuştum bir keresinde. (yıllar önceydi sayı her yıl büyüyor galiba)

askerde kapağı atarken anırmıştım, mor tezkere alacaktım neredeyse.

bir ankara dönüşü cırcır olmama rağmen istanbul'a kadar tutarım dedim, bolu dağı'na kadar tuttum. evde yaparım yaa diyerek tutamadığım ve tuvalete yapmadığım da oldu.

yurtdışı tatilleri stres kaynağı. taharet de yok.

büyük ızdırap. neyse ki son bir iki yılda yendim.

gecelemeyi hatta sabahlamayı öğretir benim gibi erken uyuyan insanlara. kyk da herkesin uyumasını beklerdim tuvalete girebilmek için. tabi alışıyor insan alışıyor da zor.

askerde ilk 8 gün boyunca sıçamamaktır. anlayamazsınız.

allah kahretsin çok feci bir huy bu.

sağlıklı olmayan bir durum.