evlendikten 1 sene sonraki erkek

kaba etlerini ve göbeği salmıştır. hayattan beklentileri çocuk, eve gidince önüne gelecek 1 kap yemek vs. olmuştur. eşle de pek haşır neşir değildir.
tipik türk erkeği ne bekliyoruz?

sorumluluk bilinciyle ve hedeflerine yönelik planları ile hayata bağlı erkektir. yalanlarını yiyim kadın erkek ayırıcıların şimdi cinsiyetçiliğe mi geldi sıra?

evlendikten bir sene sonraki kadından çok daha iyi durumdaki erkektir. özellikle ev hanımı olan kadınlar tek yapabildikleri şeyin ev işi olduğunu gördüklerinde sosyal hayattaki tek etkileşimleri komşularla dedikodu olur. evi kendi özgürlük alanı gibi görüp o alana mecbur hissettiklerinden eşlerinin daha farklı konulardaki yeteneklerini kıskanırlar. bu yetenek kıskanma bir yerden sonra kıyasa döndüğünde ev işlerini de onlara yıkmaya çalışır, kendi hapislerine hücre arkadaşı bulmuş gibi davranırlar.

oysa onları eve hapseden kimse olmamıştır, yetersiz olduklarını düşünüp kendilerini eve kapatan yine kadınlardır. bu durum canlarını sıkmaya başladığında sahip olmadıkları yetilere sahipmiş gibi davranıp erkeğinin onlara kontrollü bir iş hayatı sunmalarını beklerler. kazın ayağı her zaman göründüğü gibi olmadığından da ilk işlerinde çuvallayacaklarını anladıklarında kocalarına daha fazla yüklenerek kocalarının çalışmasını engellesin isterler. çünkü kendi başarısızlıklarını maskelemenin en iyi yolu işi bırakmak değil, bıraktırılmak zorundaymış hissiyatı oluşturmaktır. yani sadece öyle bir algı oluşturma gayretine girerler. bu bazen çocuk yapmak olur, bazen ev işlerini yapamadığını yetişemediğini vurgulamak olur bazen de eşlerinden yeterli desteği görememek olur. hepsi de bahanedir. kuyruğunu kıstırıp "ben yapamadım" demekten imtina duyarlar.

bir erkek böyle alengirli işlere girmez. sorumluluğunun farkındadır ve bu amaca yönelik davranır. sorumluluk ağır gelmeye başladığında bile asla kadınlar gibi şikayet edip sözde bahanelerin ardına sığınarak sorumluluklarına sırt çevirmez. herşey ailesinin mutluluğu ve konforlu bir yaşam sürmesi içindir.

an itibariyle bekarım ama evlendiğimde de heleki 1 sene gibi kısa bir süre zarfında imkanı yok değişmem. aynı gozlerinmeyhanesi yani. sabah kahvaltıyı mersinde akşam çayını da muğla da içmek isteyince umarım otur oturduğun yerde diyen bir kızla evlenmem.

yeterince tanımanız durumunda evlenmeden bir sene önceki erkeğin aynısı olacak erkek.

hala ilk günkü heyecan ile yataga atacagımdan emin olabilirsiniz.

artık çoraplarının teki kaybolmuyor, sıcak güzel bir kahvaltı ile işe gidiyor, mutlu, her akşam cinsel ihtiyaçlarını gideriyor, yemek sonrası çay, haftasonları bira,kendine ait çocuklar, güzel mobilyalar, güzel bir kadın... hayat ona güzel.

elimde evlendikten 22 yıl sonraki erkek var, kısaca karşılaştırayım.

kilo aldı haliyle, saçları da döküldü.
bana yaptığı minik sürprizleri zamanla unuttu, sebepsiz hediye filan da almıyor.
eve daha erken geliyor.
daha az tek başına dışarı çıkıyor.
planları iki kişilik değil beş kişilik yapıyor.
seviyorum diye sevmediği bir şeye katlanmıyor. bunu artık benden de beklemiyor ama.
annesine daha düşkün şimdilerde.
çocuklar büyüyüp onunla savaşmaya başlayınca benden yana olmaya başladı. yetişkin ittifakı yapıyor.
eskisinden daha çok teşekkür ediyor, daha kolay özür diliyor.
unutkanlık başladı, devasa kavgalar bile iki saatte gündemden çıkıyor.
daha çok sevmiyor ama daha çok saygı duyuyor.
kıskançlık yerini güvene bırakalı çok oldu.

evliliğin ilk 20 yılı zormuş, sonrası daha kolay.
ben yaykadını olay yerinden bildiriyorum.

saçları seyrekleşmiş, ev yemeği yemeye başladığı için mutlu ve kendinden önce yürüyen göbek yapmış, düzenli cinsel hayatı olduğu için artık daha az öfkeli, kısmen mutlu, çoraplarının tekini kaybetmeyen, bedavadan bütün evi temizletecek bir kadın bulduğu için sevinçli, hiç acı çekmeden bir anda baba olduğu için müteşekkir erkektir. artık arabesk dinlemez. çünkü mutludur.

çevremden gözlemlediğim erkek.

yavaş yavaş evlenmeden önceki erkekten uzaklaşan erkektir. köprüyü geçmiştir cinsellik tabusu artık sıkıcı olağan gelmesiyle, gerçek kimlikler dökülmeye başlamıştır. önemli olanın sohbet muhabbet edebilme, ortak paydada buluşabilme olduğunu pişman olarak anlayan erkektir. yüz güzelliğine doymuştur, gönül güzelliğine aç kalmıştır.
bekarlık zamanlarını özleyen,sorumluluk altında ezilen, hayattan aldığı zevk azalan erkektir. kabullenmek ya da ayrılmak arasında ilerleyen yıllarda çıkmaza düşücek erkektir. geçmiş olsun denilen erkektir.

not:mutlu evli erkek görmedim.

reklamlar bitti. film başlıyor. iyi seyirler. komedi mi, romantik film mi, aksiyon mu , dram mı? orası bahtına ne gelirse artık.
edit. evlendikten 1 sene sonraki kadından çok da farklı değildir.

kendi seçimlerinin sonucunu yaşıyordur tıpkı evlenen kadın gibi.

ben kadınların evliliği erkeklere oranla daha iyi idare edebildiklerini bu yüzden de bir erkek kadar bunalıma girmediklerini düşünüyorum. bu arada mutlu etmesini bilirsen mutlu da olursun. işte bütün mesele bu.

evlilik müessesinin kurallarını yaşayan erkektir. erkek kadın bir yıl sonra alışkanlıklar rahatlık başlar kişilerin artık birbirleriyle olan dikkatli olmasa azalır bir nevi ev içinde özgür olmak gibidir.

bi de eşime sorun 18 yıl oldu ahaha! bir insanın mutluluğu da, mutsuzluğu da biraz kendisi ile ilgilidir. erkek olsun ya da kadın olsun.

deli gibi aşık olarak evlenenler de bile bıkkınlık olarak gözlemlediğimdir. evlilik titizlikle yürütülmesi ve çiftlerin birbirlerini kesinlikle kırmaması gereken bir kurumdur. ayrıca, ciddiyetini gitgide kaybeden, düşüncesizleşen bir toplumda, yürütmesi gittikçe zor kurumdur. bir de cahil aileler problemi vardır ki insanı hayattan soğutur.

ben açık açık söyleyeyim. ilk 5 yıl erkek içinde kadın içinde bok gibi geçer. sonra kavgaların küslüklerin süresi azalır en uzun kavga 5 dk en uzun küslük max 1 saat sürer. kendimden biliyorum. o yüzden yeni evleneceklere tavsiyem eğer çekilecek gibiyse 5 yıl müsaade edin birbirinize. kavga edin küsün ama 5 sene sabredin. sonrası sular seller. hele birde çocuk olunca artık birbirinize daha az sarmaya başlıyorsunuz. ben nasipse ikinciyi bekliyorum 3 hafta kadar kaldı. hatta aklıma gelmişken (bkz: türkçe kız isim önerileri) elden ele yayarsak size zahmet.

aslında bunun cinsiyetçi bir tarafı yok. iki taraf için de bilinmezlik oluşturan bir durum. bir şekilde tercih ettiğin hayatı ve etkilerini yaşıyorsun. tercih senin olduğu için de cefa da sefa da sana ait. ama evliliğin insanı olumlu ya da olumsuz olarak geliştirdiği gerçek.

zaman olarak bakarsak 1 yıl sonra çok da değişen bir şey olmuyor. en azından kendi adıma öyleydi. ama sonuç olarak, boşanalı (kurtulalı) 4 yılı geçti ve antidepresan kullanıyorum. söyleyeceklerim bu kadar.

yanlış kişilerle beraber olmayın. çocuk büyütmüyorsunuz. sevdiğiniz siz yokken hiçbir şey yapmıyorsa ondan eş olmaz. bırakın gitsin.

evlenmeden bir sene önceki erkek: arada video oyunları oynarım, oyun oynamayı severim.
evlendikten bir sene sonraki erkek: aşkım sen liverpool'u alma folloş oluyosun sonra..

bitmiştir.

(bkz: bekarlık sultanlıktır)