evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak

bir bakıs acısı.

arkadaslar beni hep hayalperest olmakla sucluyorsunuz ama bazı konularda vallahi de tillahi de ayaklarım yere basıyor:)
hep insanlarda sunla evlenseydim daha mutlu olurdum, daha kafalarımız uyuyordu dusuncesi oluyor. bu son derece insanı bir duygu. ama inanın o kisiyle evlenseydiniz bu sefer de icinizde su anki esiniz kalacaktı, onla daha mı iyi olurdu diyecektiniz.
insan sahip oldugu her seyin efendisi, sahip olamadıgı her seyin kolesi.
olay tamamen bundan kaynaklanıyor:)

eski turk filmlerinde derler ya "nikahta keramet var derler,evlenince seversin."
ya da sex and the city de uzun sure big in neden carry yerine baska bir kadınla evlendigini sorguladık ve kucumsuyerek "your girl is lovely" dedik.
ben paylasmanın pek cok seyi guzellestirdigine inanıyorum. acısıyla tatlısıyla beraber nice anı yaptıgında cok saglam bir bagın oluyor.

evlilikte karşılaştırma yapmak doğru gelmiyor. kapitalizm sadece ekonomik bir sistem olarak kalmadı. insanın -hetoralar için - kadın erkek ilişkilerinde de piyasa değerleri ilişkilerde hayata geçmeye başladı. o yüzden de insanlar artık birbirlerine mal gözü ile bakmaya ve birlikte olduğunu diğeri ile kıyaslayıp sonrasında ya kaderine boyun eğmeye ya da onu değiştirme yoluna gitti. seçim kriterleri de çoğunlukla maddi durum ve genel geçer fiziksel özellikler olduğu için
toplumun aman geç kalma dediği yaşa gelindiğinde karşilarina çıkan insanlar, kafalarında ki puana uyuyorsa hemen evlendiler.
sonrasında pazarlanmış arzu bitince ilişkide bitti. tabi. daha sonra gelsin pişmanlık.

6 yıllık güzel giden bir ilişkisi olan bir deyzeniz olarak diyeceğim. evlilik bir oyun değil. genel geçer özellikler dışındaki uyuma bakmak gerekli.. iyi tanımak şart . belki o zaman geçmişi düşünüp ah edilmez gelecekte daha iyisi çıkar mı diye kuşku duyulmaz.

sevdiğin ancak sevdiğin sürece en iyidir. allah bir yastık da kocatsın. imza olmasa da olur.

yok daha neler.

daha iyisi le karşılaşıyorsan demek ki daha iyisi arayışındasındır.bu da apaçık karaktersizliktir.

karşılaşmayin maceraya gerek yok.

bak o dediğinizi cem yılmaz yaptı, ayda 10.000 dolar karşılığında*

sevdiğiniz ile evlenemiyorsaniz .
evlendiğinizi sevin.

evlilikte yapılan en büyük hatalardan biri, eşini bir başkasıyla kıyaslamaktır. birisiyle evlendiyseniz, normal şartlarda zaten onun sizin için en iyisi olduğuna kanaat getirdiğiniz anlamına gelir. hem ünlü bir düşünür, ne demişti? "evililik namaz gibidir. bir kez niyet edildi mi, sağa sola bakılmaz..."* sağa sola bakıp eşinizden çok daha iyisini bulmaya çalışarak elin kızının/oğlunun başını yakmayın. zaten öyle bir arayış içinde olmazsanız, öyle biriyle karşılaşmazsınız.

belki evlendiğinizden daha iyi birisiyle tanışabilirsiniz ama böyle düşünülüyorsa o karşılaştığınız iyi birine layık olmadığınızın ispatıdır.

bunun sonu yok ki, o daha iyi gördüğün birisini de ondan daha iyi birini bulursan terkedebilirsin demektir.

yani bu zihin yapısına sahipseniz karşılaştıklarınız iyi olabilir ama şahsınız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

evlendiğin senin için en iyisidir. konu tartışmaya kapalı.

mantık evliliği yapan insanlar mutlu oluyor mu. ailesinin ve sosyal çevresinin onayladığı hatta helal olsun sana dediği biriyle yanıma yakışıyor diye, ekonomik şartları iyi ben ve potansiyel çocuklarım iyi bakılır mantığı ile evlilik yapılabilir.

evlendikten sonra da beraber olmanın mümkün olmayacağı kadar ters birine aşırı bir çekim duyabilirsiniz.

mantık evliliği yapan ve refaha kavuşmuş biri daha fazlasını da ister ama bir insanın mantıklı olan seçenek olarak size uyması ona karşı duygusal olarak bir his sahibi olmanızı getirmiyor.

sevgi saygı sadakat demiyorum. onlar düzgün bir insana karşı zaten zamanla ortaya çıkar ama başta çekim duymadığınız halde sırf bana uygun diye evlendiğimizde 100 sene de geçse durum değişmez zira çekim başta ya vardır ya da yoktur.

karakter olarak size uygun olmayan biriyle çekim devam ettiği sürece sıkıntı yok ama çekim dediğinin de bir ömrü var.

her insanın bakış açısı kendine göre. ben şahsen aşık olmadan evlenmek istemem çünkü iki insanın karakterleri uyumlu bile olsa cinsel olarak uyumlu değillerse iki taraf da dışsal etkilenmeye açık olacaktır.

daldaki kuşun eldeki kuştan daha kıymetli olması sorunsalı.

insan maymun iştahlıdır, şunum bunum olsa çok daha mutlu olurum diye düşünür fakat sahip olsa kıymet vermez. sahip olmadığı şeyler her zaman daha kıymetlidir.
bu her alanda böyle. 1+1'de yaşayan, 3+1 ister, 3+1 giriş katta duran küçük de olsa bir balkon ister, balkonu olan teras katı ister, terası olan villa istese vesaire.
iş hayatı da böyle. insanların hiçbiri çalıştığı yerden memnun değil. başka bir şirkete giderken kanatlanıp uçarak gidiyorlar ama gelgör ki 1 sene sonra yeni iş aramaya başlıyorlar. hani gittiğin şirket şöyle iyi böyle iyiydi ne oldu?

demem o ki daha iyi bulursanız, kafanız karışıksa boşanın gitsin ama yeni gelenin eskiyi aratma ihtimali olduğunu da unutmayın.

evlilik kararını yeterince ve doğru, özenli (olaya yakışır ciddiyette) düşünmeden almışsa, bunu er geç yaşayacaktı.. onun sorununu biz mi düşünelim...

hayırdır !!! bu işi arabayı değişmek gibi düşünenler var galiba.

evlilik gibi ciddi bir durumda eş denen kadın/erkek bunu söyleyebilecek ya da düşünebilecek kadar karaktersizse neden evleniyor ki? ülkemizde evliliği çok basitmiş gibi görenler var, evlilik bu şakaya gelmez.

bu bir; (bkz: saffet beni affet) sendromudur. sonunda yapayalnız olup gitmek de var.*

(bkz: şans kapıyı kırınca)

zevklerin uyuştuğu, kültürün uyuştuğu, bu kültüre göre etik bir şekilde yaşayan, maddiyatçı olmayan, etik bir şekilde kazandığın parayla soğan ekmek bile yiyebilecek, sırtını güvenle yaslayabileceğin birisi yok. varsa böyle birisi ondan daha iyisi olması mümkün değil.

özellikle etik şekilde helal para konusu. kadınlarda ki zihniyet "haram helal ver allahım bu kulum yer allahım." modunda.
haa işten kendilerini kolayca da çıkarıyorlar "ay ben nerden bileyim kocamın işlerine karışmam ki." *

geçmişimde vardı böyle bir arkadaş maddi manevi hep yanında oldum. sonra ne oldu? dötümüzü avuçladık çünkü maymun gözünü açtı efendim.

burada devreye adamlık giriyor, evlenmekten ziyade söz veren insan sözünden dönmemesi gerekiyor. burada sorun karakterdir, insan karaktersiz olursa her olay olur.