iyisiyle kötüsüyle hayata bir deneyim olarak bakmak

insanı bir bakıma rahatlatan bir eylem, bir şeyler yaşanacak iyi yada kötü, evet bazıları üzücü olacak, iyi olanları özleyeceğiz ama işin sonunda bunları deneyimledik. yani sonuçta ister tanrı diyin ister doğa kanunlarının sonucu diyin ne derseniz diyin bu hayata geldik ve yaşıyoruz. kötü deneyimler bile bizi olgunlaştırır, onları bile hor görmemeli ve önümüze bakmalıyız geçmişten ders alarak.

kötüsüyle derken, benim ne kötüm var hayatta işte bir ölmüşlerim, onlar da herkese mahsus şeyler amma erkek amma geç.

ben bazen üzülürdüm çocukken, bu ailede doğmasaydım diye, annem babam için üzülür ve kıskanırdım yani.

mutluyum ben bu aileden bu hayattan. her şeyi beraber yaşadık yaşıyoruz işte. ne güzel. insanın bir ailesi olması çok güzel bir durum.

gerçekte istenmese de yapılabilen çoğu kez budur. ama kulağa sanki hayatı gereğince önemsememek gibi de geliyor sanki..

çıldırmamak için, en önemli yol bu'dur. hayat, insanlar için çok uzun bir koşudur. dolayısıyla, bu koşuda her türlü sınanırsınız. kontrol edemediğiniz şeyler için sadece sükunetle gelen bir kabul gerekir. almanız gereken mesajı alır, bunu kendinize ekler ve yolunuza devam edersiniz.

ergenliğim boyunca( üniversiteyi bitirene kadar) bu bende olmayan bir özellikti. gerçekten bir takım duruşlar, kararlar siz yetişkin olmaya başladığınız zaman size yükleniyor. yetişkin bir birey haline geldikçe, çocuksu takıntıların veya hayatı çok ciddiye almanın sizi uzun vade de sadece hasta edebileceğini öğreniyorsunuz. hayat ile doğru psikolojide başa çıkabilmek için, üstüne gelen her şeyle savaşmanız gerekiyor. önünü- arkasını düşünmeden sadece savaşmanız.

geçmiş ve gelecek birer hayalettir.

geçmiş sizi "keşkelerle",
gelecek ise sizi " olasılıklarla" tüketir.

bu ikisini düşünmeden, sadece şu an ne yaşıyorsanız, ona odaklanmanız gerekir. size plan yapmayın veya temkinli olmayın demiyorum. sadece sürekli geçmişe ya da geleceğe dönük yaşamak sizi tüketir diyorum. bir şey yaşanacaksa, bu zaman diliminde yaşanıyor çünkü. geçmiş etkisiz, gelecek her saniye değişebilir. tek sahip olduğumuz şey; şu an. bunu kaçırmamak ve tüm duygusallığımızı ve eforumuzu bu anda gerçekleşecek şeylere kullanmak gerekiyor.

hayat bir yolculuk ve deneyimler bütünüdür. gerçekten kazandığınız kimseyi ya da hiç bir şeyi kaybetmezsiniz. affetmek, bağışlamak, yeniden dönmek , çabalamak zaman alabilir ama yollar yine birbirine çıkar. onlar sizin yolunuza çıkmanın bir yolunu bulur ya da siz kendi yolunuzu bir şekilde orayla birleştirirsiniz. öncelikle bunu kabullenmeli. deneyimlerinize tutunup, an'da kalmalı. hayat; şu an'dır.

"her canlı ölümü tadacaktır"; sanki tadına bakıp yok ben almayayım diyebilecekmişiz gibi...

"hayata bir deneyim olarak bakmak"; sanki bir deneme hakkımız daha varmış gibi...

yok öyle şey!..

başlığı açan kişi olarak #2918469 hala aynı fikirdeyim.
dikişli halini merak eden sağlıkçı vs varsa yazsın özelden atarım.

klişeleşmiş bir bakış açısı gibi görünse de çoğu zaman işe yarar çünkü bazen başımıza hiç istemediğimiz şeyler gelir ve "aman canım deneyim oldu en azından." diyerek kendimizi teselli etme ihtiyacı hissederiz. yaşananların altında ezilip kurban rolüne bürünmektense, olan biteni deneyim olarak görüp önüne bakmak daha iyi bir fikir gibi duruyor.

bence doğru bir yaklaşım çünkü iyi veya kötü yaşanılan herşeyin arkasında alınacak bir ders, edinilmiş bir tecrübe vardır.

kötü olmasa iyiyi, iyi olmasa kötüyü bilemezdik.

denedik, olmadı.

başka seçeneği olmadığı halde o seçeneği seçme sanrısı

'su birinkitisi fenomeni'

birktiği çukura bakan su; 'tam da bana göreymiş bu çukur' dermiş