evlilerin bekarları kıskanması

bekarlığını dilediği şekilde yaşayamadığını düşünen, evlilikte dahi önemli olan kendine zaman ayırma konusunda birbirine izin vermeyen ya da mantık evliliği yapan pek çok insanda gözlemlenebilecek durum.

kıskançlık bazı insanların ruhuna işlemiş. herşeyin sahibi olmak istersiniz sınırı yok bunun. evlenim çocuğum olsun ama bekar gibi yaşayayım, evlenmezsen çıldırırsın evlensen evlenmeyenler iyi durumda gözükür gözüne, bu durum aklıma zerrin özerin hep bana şarkısının sözlerini hatırlattı
hem vazgeçip hem seçtiklerimle
yepyeni bir dünya kursam
hem isteyip de hem yapmadığım
hayallerim gerçek olsa
evli olup bekar kalsam
çalışmadan zengin olsam
çok yiyerek zayıflasam
sevgilimden ayrılmadan
her gün yeni aşk yaşasam
gizli olsa, herkes bilse
bana ,hep bana bana....

klasik olacak ama evlenirken evliler her gün kebap yiyor sanmak deyimine bel bağlayan kişilerin de içinde bulunduğu insanlardır.

bekarlarında evlileri kıskandığı döngü. ne güzel muntazam hayatları var daha ne olsun ki.iki tarafı da yaşamış biri olarak evlilik bence daha mantıklı.

kıskançlığımdan her gün oturup 1 saat ağlıyorum ya aynen.

yanlış önerme.

çalınmış özgürlüklerine bakarak iç geçiriyorlar.

bekar olarak güzel evlilikleri kıskanıyorum. hele siz orada bi durun!

var böyle birşey.. evlilerin dar alanlarda ki kısa paslasmalari.. asla kabul etmezler ama fena halde kiskanirlar..

(bkz: yok öyle birşey)

gercek evliliği yaşamadıkları içindir. kime bekarım desem ahhhh bende bekar olsam diyorlar. ee boşan o zaman ama çocuklar var cevabını alıyorum. çoğunlukla çocuklar mecburen kişileri evli tutuyor.

o yüzden arkadaşlarla buluştuğumuzda evli olanlar erken kalkınca “oo tabi yenge hanım kızar” diye klişe şakalar yapıyoruz.

evet ya cidden sinir oluyorum bekarları görünce. ağlama krizine giriyorum.

doğru tespit nedir sorusuna cevap başlık.

tam tersi olan gerçeklik önermesi.

bekarım ancak yoktur öyle bir şey, tam tersi olması daha muhtemeldir ama olmayadabilir.***

üçüncü kez evlenmiş birisi olarak katılmadığım önerme. imkan olsa dördüncü kez evlenirim, öyle seviyorum evliliği.

şuralara sanki teksas'ta hızlı yaşıyormuşsunuz gibi yorum yapıyorsunuz ya komik oluyor. burada genç, enerjik biri gibi fütursuzca para harcayıp yiyip içip gezebilen, özgürce yaşayabilen çok kişi yok zaten*. evlenince sandığınız gibi büyük kısıtlamaların içine girmeyeceksiniz, biri gelip masaya yumruğunu koyup ''bak artık her gün gece kulüplerine gidip eğlenmeyeceksin, tek gecelik ilişki skoru tutmayacaksın'' demeyecek çünkü çoğunuz nispeten rutin hayatlar yaşıyorsunuz. bunu da karantina döneminde sıkılmam sayesinde anladım sözlüklere lise döneminden beri takılmamıştım, şu aralar dışarı çıkamadığım ve yalnız olduğum için çok şey yazıyorum ve okuyorum.

evlenirseniz hayatınız en azından düzene girer ve resmi olarak seviştiğiniz bir ev arkadaşınız olur. düzgün yemekler yenir, daha insancıl yaşanır, yatma kalkma saatleri daha düzenli olur, aileden çekinmeden tatile çıkılır, eğlenilir vs. tabii bunlar için illa resmi olmasına gerek yok da toplumsal açıdan söylüyorum. hayatsızsanız mutlaka kıskanacak birilerini bulursunuz evli bekar fark etmez. ''kendimi evlenip kısıtlayamam bak ne güzel yaşıyorum'' ayağı çekenlerin çoğunun da karşı cins karşısında eli ayağının titrediğini biliyorum.* bu yüzden hiç kıvırmayın, genç olarak yaşayacağınız 20-25 sene var ama siz saçma meseleler hakkında kompleks yapıp kafa yoruyorken bir kısmı gitti bile.*

evlenmeyeydin o zaman dediğim insan tipi. bok mu vardı koşa koşa evlendiniz! gezin tozun azıcık hayatınızın tadını çıkarın sonra evlenirsiniz kaçmıyor ya.

-mutsuz- evlilerin bekarları kıskanması diye değiştirilmesi gereken başlık.

evliliğinde yanlış tercihler yapmış, beklentilerini karşılayamamış ya da en kötüsü evliliğe hiç uygun olmayan insanların kıskanmasını anlarım da mutlu olanların kısaca doğru insanı bulanların bunu yapması çok anlamsız.

doğru kişiyi sevmek ve onun tarafından sevilmek ve onunla bir ömür geçirebilmek harika olurdu. *

evli olsam bekarları kıskanmazdım şayet.