eylem tok'un yurda dönmek için koştuğu şart

bu kendisini “anne” zanneden kadın bütün olan kötülüklerin kaynağı. olaydan bağımsız bu yaratığın yaşamından bir kesit : “evinde türkmenleri kaçak çalıştırmış, zam istediklerinde de 'kaçak çalışıyorlar, gelin bunları alın, deport edin' demiş”
ayrıca “eylem tok’un olay yerinde yaralı tahsin arslan’a ait telefonu alıp götürdüğü iddia edilmişti. o telefon an itibariyle tok ve ünlü dr eşi bülent cihantimur’un özel şoförü tarafından emniyete teslim edildi.” yani bir de kazazedelerin telefonlarını da toplamış. sadist katil kafasıdır bu.
kötülük, şirretlik, ahlaksızlık, bencillik tanımları hafif kalıyor. ülkemizde hak hukuk adalet bağımsızca davranabilseydi böyle bir başlık açmak gerekmezdi.
bu arada ufak bir hatırlatma:
benzer 3 cinayete sıfır ceza verildi bu ülkede
* sanatçı sevim tanürek aşırı hız yapan burak erdoğan tarafından öldürüldü.
* mehmet cengiz'in oğlu ahmet cengiz motokurye musa akan'ı cipiyle ezip öldürdü
* motokurye yunus emre göçer'i, somali cb'nın oğlu öldürdü.
bu arada o katil çocuğun kırmızı bülten ile aranıyor olması falan aptallara yönelik dümenden manevralardır çünkü;
1)istanbul havalimanı’nda ortaya çıkan görüntülerde de t.c'nin pasaport kontrolünden geçerken abd pasaportunu kullandığı tespit edildi. yani katil amerikan vatandaşı
2)abd kendi vatandaşlığına sahip bir kişiyi iade etmez. bu çocuk abd vatandaşı. geçmiş olsun. “geri verme hukuku bakımından, geri vermenin gerçekleşmesi için gerekli şartların yanı sıra, geri vermeye engel olan durumlar da önem taşımaktadır. işte bunlardan birisi de vatandaşlıktır”
işimiz yine allaha kaldı, onun adaletinden umut kesilmez diyelim bari …

"kana kan olmasın, adil(!) yargılama istiyoruz".
nasıl bir adalet mesela, işinde gücünde bir kuryeyi arabasıyla ezip kaçan muz cumhuriyeti devlet başkanının müptezel, gen artığı oğlu gibi mi?
veya "ultra-intellectual" übermensch sinema yönetmeninin görev yerinde devletin polisini ezen müptezel oğlu gibi mi?
ya da zamanında barolar başkanının avukatlığını yaptığı, ruh hastası ailenin seri katil oğlu gibi mi?
daha örnek vereyim mi, bu kadarı kafi mi?
...
tapındığınız demokrasinin kutsal kitabı zenginin bastırıp fakirin şikayetini geri çevirmesine müsade ediyor.
aynı kutsal kitaba kendiniz dahi güvenmiyor olacaksınız ki ilk uçakla ülkeden kaçıyorsunuz.
bu ne güzel bir demokrasi, bir tatbik ediyorsun, bir kız çocuğu yetim kalıyor..
işte modernite, işte üst ahlak, işte medeniyet.. ayakta alkışlamak istiyorum(!)
o çocuğun umutsuzluğunu, geleceğin çalınmasını gördüğümde, gözlerim doluyor benim sayın eylem tok.
nedendir bilinmez, kana kan daha makul geliyor..
her ne kadar olanı değiştirmeyecek olsa da yeryüzünden bir müptezelin eksilmesini önemsemiyorum.

kocası içeri alınsa paşa paşa geri dönecek karının şartlarıdır. bununla p.çine o kapıları açan p.z.v.n. yamulmuyorsam doktor olan babası, eli kolu uzundur o adamın.

katil ulan senin veledin, kazazedelerin telefonlarını toplamışsınız organize suç örgütü gibi. hâlâ şart koşuyor, dingo'nun ahırı kanunlarıyla idare edilsek bile bunları yapamazdı.

bunun devletten istediğini bilmem, yukarıda bir tanrı varsa o ya da evren, hatta uçan spagetti canavarı ne olduğu önemli değil; eğer bu dünyada bir güç dengesi varsa umarım o şerefsiz köpeğin aynı sonu yaşar, biri vurup yerde böcek gibi cesedini çaresiz bırakıp kaçar.

ben parası olduğu için daima başka bir yol bulan insanları görmekten iğrendim artık. hiç o gençmiş bu bir anneymiş falan düşünemiyorum. bunun oğlunu öldürsünler, sonra bir de karşı tarafın anası oğlunu alıp yurtdışı tatiline kaçsın, sanki oğlu ezdiğine adil davranmış gibi ordan adalet manifestosu yayınlasın, sen de evde cenazenin acısını yasarken çaresizce bir de bu pişkin açıklamaları dinle bakalım ne hissedeceksin.