feminizmi destekleyen erkek

normal bir insandır. belden aşağı vuran tanım girilmiş yok prenses yok popüler kültür. aklınızdan zorunuz mu var? alakaya maydanoz.

(bkz: profeminizm)

sopalayacaksanız da kimi sopaladığınızı iyi bilin. entelektüel sopalar atın. kulaklarına “naber lan etik” diyerek fısıldayın.

edit: dayanamadım. vallahi bu eblehliğe dayanamadım. bu ülkenin damarlarında bok akıyor ya. türkçüler, islamcılar, liberal görünümlü fethullahçılar, utangaç akp’liler… kafanızda bir imaj çizmişsiniz, sosyal medyada karşınıza çıkan uçarı, absürd kişileri ve söylemleri norm bellemişsiniz, kadını ve erkeği eşit gören herkese sallayıp duruyorsunuz. bir çoğunuz en az lisans mezunususunuz, bir çoğunuz kozmopolit kentlerde yaşıyorsunuz ama 100 yıl önce yaşayıp ölmüş, köyünden başka yer görmemiş, kendisi gibi düşünmeyen bir insana rastlamamış dedenizden bir adım ilerde değilsiniz. siz minik yobazlar, sizi anlayamıyorum. komik değilsiniz, herhangi bir fikrin insanı değilsiniz, bir kavganın ortağı değilsiniz. siz politik kimliğinizi erlik izleyerek oluşturan, tiktok edit’leriyle kendini ittihatçı sanan heriflersiniz.

bencil değildir. komünist literatüre eşsiz katkılar sunan burjuvalar marx ve engels gibidir. statüko ilkelliğinden sıyrılmış, eşit bir yaşam, mutlu bir insanlık için kendi ayrıcalıklarından vazgeçmeye hazırdır.

siz ise daha kavramları ayıramayan köylülersiniz. maksimum hayat başarısı normal sözlükte trollük.

feminizmden ne anladığınızı çok merak ediyorum. kadınların da erkeklerle aynı imkanlara sahip olması gerektiğini düşünmek neden bu kadar rahatsız ediyor sizi anlamıyorum. tamam siz güçlüsünüz, siz büyüksünüz, tamam her şey siz erkeklersiniz ama artık bu düşünce bi bitsin artık. biraz okuyun bişiler öğrenin be feminizm sizin sandığınız şey değil. bağnazlıkta son nokta bu düşünceler bence.
feminizmi destekleyen erkek de insan olarak potansiyelini gerçekleştirmek herkesin hakkıdır diye düşünüyordur. aklı vardır ve kullanıyordur.

kadin erkek eşitliğini destekliyordur bunda sorun olan ne anlamadım.

ucubedir. kadın ilgisini feminizmle çekemez.

kadına köle, küçük, değersiz, basit, meslek(!) olarak sadece ev hanımı vs. gözüyle bakmayandır.
kadını sindirmeye çalışmaktan çok, gerçekten birey gözüyle bakar ve aptalca kalıplara sığdırmaya çalışmaz. kendini kadınla eşit görür ve üstten bakmaya yeltenmez.

(bkz: #2803866">#2803866) o renkleri giymeden ve ev işine yardım etmeden premses olan erkekler var; nötr renkler giyerler çoğu zaman (renklere dahi cinsiyetçilik yüklerler çünkü, evet bu kadar sığlar.), aynı evin içinde yaşarken "yük"ten ileri gidemezler. (aile evinde bile yediği tabağı makineye dizmek veya kendi odasını bile toplamak onlara batar. "kendine yetebilmek ve kendine işini kendi görebilmek" çoğu zaman onları rahatsız eder ve bunu ev işine yani kadın işine bağlarlar. premsesliklerinin en baskın yeri; çoğu şeyi ayaklarına beklemeleri. premsesler gibi bakılmak isterler altı olmaz. (: hayatta tek amaçları vardır en fazla; para kazanmak. buna dünya'nın en zor şeyi gözüyle bakarlar. kapasiteleri sınırlı ve sıkıntılı olduğu için bununla yetinirler başka şeylerle o kadar ilgilenmezler.
görüldüğü üzere erkek olma anlayışları çocuk oyuncağı; evde premsessin, kendi evine çıktığında sadece para kazan her şeyi ayağına bekle (karın veya kızın varsa, ha yoksa annen yapıyordur. o da yoksa evini b.k götürüyordur çoğu zaman.)
sonrasında bu şekil erkekler; olumlu şeylerde "en" olma derdine düşer. kadını olumsuzların "en" başına koyar.
yaşantıya baktığında regl olma durumu yok, hamilelik süreci yok, hem eve hem de işe yetişme derdi yok, toplumda boşanmış ya da dulsan kötü gözle bakılma dertleri yok, iş hayatına atıldıklarında karşılaştıkları ayrımcılık yok veya mobbingler yok, akşamüstü çıktığında iğrenç anlam yükleyenler yok, fiziğine veya giyimine karışan ve kalıplara oturtmaya çalışan yok, işsiz veya okumamışsan ebeveynlerin direkt (çocukken) evlendirme baskısı yok. yokta yok yani, tek var olan; sadece adam gibi birey olacaksın. en fazla askere gider ve de hayatını kurarsın. insanın diğer versiyonu olan kadınlara saygı duymak zorundasın.
bu rahatlıkta bunları da kendine katamıyorsan veya elde edemiyorsan ne halt için yaşıyorsun, bize neden olduğunuz kolay(!) hayatta daha da kolaylık katmak için mi? kendinizi ilk sizin kabul etmemeniz lazım. böyle insan olur mu? hayvan bile olur ama böyle insan olmaz.
s. gidin yakamızdan...

biraz şeydir... yani yumuşak mı diyeyim... giydiği donu pembe olabilir... maskulen kadınlarla takılır, femdom fantezisi falan vardır.

pro feministtir. bir erkek kadınlarla eşit olmayı isteyebilir. normal bu. atatürk de kadın erkek eşitliğini destekliyordu. o da mı meriçti lan? ne mal adamsınız siz. içiniz fesat. herkesi kendiniz gibi sanıyorsunuz.

nereden ne düşerse kafasında olan bir ılıktır.

arkadan destekliyorum.

belli ki nafaka ödemiyor.

adi ustunde feminizm, fem.
erkek, boy.

fem-boy
femboydur.

ele ayağa düşüp içi boşaltılan bir sürü şey gibi feminizm de buna uğramıştır. feminizmi destekleyen erkekleri iyi analiz edip niyetlerine göre yaklaşmak gerek. kadın ilgisi çekmek için falan yapıyorsa uzak durun.

bill burr'un bununla ilgili güzel bir tespiti vardı. sen feminist olmadın. bir kaç meme elledin ve pişman oldun. kendini affettirmek istiyorsun şeklinde. feminist olsun veya olmasın kadınlar istisnasız bir şekilde kırolardan hoşlanırlar. yani öyle ılık ılık kadın yanlısı görünüp de şansıma bir şey düşer mi ümidiyle feministlik yapan erkekler avucunu yalar. en entelektüel kadın bile mağara adamının özlemi içerisindedir. zira ilkel benliğin arka planı binlerce yıllık insanlık tarihine dayanmaktadır. bu tarihin bize öğrettiği ise kadınların kendilerini eski çağlarda vahşi hayatın tehlikelerinden koruyacak güçlü ve dövüşken bir erkekle, orta çağ'da nüfuz sahibi yerel bir derebeyi yahut tüccar, modern zamanlarda ise banka hesabı en az altı haneli olan bir adamla birlikte olmak şeklindedir.

işi biraz örgütsel olarak ciddiye alıyorsa çoğunlukla muhafazakâr ailelerden, anası yaşındaki kadınların meseleleri ile uğraşıyordur. içerisi başka kadınlarla dolu olsa bile, örgütün mekanına girmeye çekinen, ömrü resmen bomboş film şeridi gibi olan kadınlarla dolu bir memlekette yaşadığındandır mütevellit. yakın bir dostumdur. çok iyi tanırım.