instagram feminizmi

teoriden okumadan yoksun bir feminizmdir. genellikle savunucularının düşünmeden yaptıkları bir feminizm vardır. instagram feminizminin en anlamsız yanı kendisiyle çelişmesidir. toplumsal anlamda en çok eşitsizliği yapan firmaların alanıdır instagram. feminizmi kullanarak tatlış görünme çabalarındalar. halkımızda bunu bir güzel yiyor.

türkiye'de feminizm oldukça yanlış anlaşılmış. nedeninin insanların dinlemeyi bilmemesi olduğunu düşünüyorum, tabii öncesinde osmanlı'nın son dönemde fatma nesibe hanım gibi erkeklere nefretini açıkça dile getiren feministlerin de etkisi var ama bundaki sıkıntı da yine dinlememek. fatma nesibe'nin nefretinin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği vardır. kadının, erkek tarafından kısıtlanması ve sınırlandırılması, bunun da ben erkeğim sen kadın denilerek geçiştirilmesi. fatma nesibe'nin nefretini dinlerler sadece.
bu dinlememek günümüze kadar gelmiştir. fakültelerde, kampüslerde, sokaklarda ve hayatımızı ele geçirmiş olan instagramda. feminizm erkek nefreti değildir, kadının erkekten üstün olması da değildir; basitçe eşitliktir. feminist olduğunu iddia eden biri hemcinsine hakaret etmez, yaftalamaz, güzellik algısını dayatmaz, "ben kadınım senden üstünüm" diye ahkam kesmez, kesmemeli. ama ne yazıkki farklı olmak için, belki kendi zedelenmiş özgüvenini sağlam göstermek için feminizm arkasına sığınıp egolarını tatmin ediyorlar. özünde hiçbir hareketleri, tavırları, söylemleri feminizm ile bağdaşmıyor. içi boş bir kalıp sunuyorlar.

hiç olmamasındansa olsun dediğim feminizmdir.