1.
ışık iletimini sağlayan, koruyucu bir tüp içerisinde, ayrı ayrı yalıtılmış optik elemanlardan oluşan kablo.
kabloların iç kısmı, ışığın yansımasını sağlayacak şekilde düzenlenir. eğer içeride ışığın izleyeceği tek yol varsa buna tek modlu kablo denir. içeride 1'den fazla ışık demeti varsa kablo çok modludur.
çok modlu kablolar aynı zamanda 2000 metreye kadar veri iletimi sağlar. tek modlu kablolar ise 3000 metreye kadar veri iletimi gerçekleştirebilir. yalıtılmış ayrı kabloların hepsi farklı renklerdedir. örneğin bazı turuncu kablolar 82 metreye kadar veri iletmeyi sağlarken bazıları da 33 metreye kadar iletimden sorumludur. aynı şekilde diğer renkteki kablolar da farklı özellikler taşır.
kabloların iç kısmı, ışığın yansımasını sağlayacak şekilde düzenlenir. eğer içeride ışığın izleyeceği tek yol varsa buna tek modlu kablo denir. içeride 1'den fazla ışık demeti varsa kablo çok modludur.
çok modlu kablolar aynı zamanda 2000 metreye kadar veri iletimi sağlar. tek modlu kablolar ise 3000 metreye kadar veri iletimi gerçekleştirebilir. yalıtılmış ayrı kabloların hepsi farklı renklerdedir. örneğin bazı turuncu kablolar 82 metreye kadar veri iletmeyi sağlarken bazıları da 33 metreye kadar iletimden sorumludur. aynı şekilde diğer renkteki kablolar da farklı özellikler taşır.
devamını gör...
2.
bakır kablolara her alanda fark atan teknoloji.
1 seneden fazla olmuş, biri de dememiş ki "nasıl oluyor kısmını da ben açıklayayım." ama ukde doldurup her şeyi eksiksiz yazsak "vay efendim belki ben de yazacaktım bir şeyler! niye her şeyi sen yazdın?"
meh!
***
ışık, hava dışındaki bir ortamdan geçerken hızını ve doğrultusunu değiştirir. kırılma dediğimiz bu olaydan sonra ortamdan çıktığında eski yoluna paralel bir yolla seyahatine devam eder. su dolu bardağın içine koyduğunuz bir kalemin yahut mesela kaşığın kırık gibi görülmesinin nedeni budur.
şöyle:
görselin kaynağı
ışığın, girdiği ortamda ne kadar kırılacağı, ortamdaki kırılma indisi adlı özelliğe bağlıdır. ışık düz bir şekilde gelip ortamdan çıkarken, devam etmesi gereken doğrultudan farklı bir doğrultuya yöneldiğinde, olması gereken yol ile olan arasında bir açı oluşur. bu açı, sınır açısı denen belirli bir değere kadar herhangi bir değer alabilir. fakat sınır açısından büyük bir açıya -ki buna kritik açı denir- denk gelecek bir açıyla kırılırsa, ortamdan geri çıkıp yoluna devam edemez. o ortam içerisinde tam yansıma adı verilen bir şekilde geriye yansır.
o da şöyle:
görselin kaynağı
- en solda sudan havaya doğru geçerken teta açısı kadar bir açı yapmış ve teta, sınır açısı olan 48,6 dereceden daha küçük. bu nedenle ortamdan çıkıp yoluna devam etmiş.
- ortada teta açısı tam da sınır açısıyla eşit değerde olduğundan ışık ortamdan tam olarak çıkış yapmayıp kırılarak yüzey boyunca yoluna devam etmiş.
- en sağda teta açısı kırılma açısından büyük olduğundan, ışık tam yansıma yaparak geldiği gibi geri dönmüş aynı ortama.
işte fiber optik kabloların çalışma prensibi de bu olay üzerine kurulmuş. yüksek yansıtma özelliği olan bir kablo içerisine belirli bir açıyla giren ışık, kablonun iç yüzeyine çarptığında kritik açıyla tam yansımaya uğrar ve yine kablonun içerisine doğru yönelir. kablonun karşı duvarına çarpan ışık yine aynı olayla yeniden yansır. böylece ışık, fiber optik kabloda hapsolur. kablonun diğer ucuna ulaşana kadar da olay bu şekilde devam eder.
bu kablo, kırılma indisi onunkinden daha küçük olan bir kabloyla daha çevrelenir. en dışa ise silikon kaplama kablo sarılır ve böylece koruma sağlanmış olur.
yaklaşık 100 km boyunca ışık sinyal kaybına uğramadan bu şekilde yoluna devam edebilir. kablo içerisinde meydana gelebilecek saçılma ve benzeri olaylar nedeniyle zayıflayan sinyal, belirli mesafelere aralıklı olarak koyulan istasyonlarla tekrar güçlendirilir. böylece çok uzak mesafelere ışık hızında sinyal taşınmış olur. bu nedenle fiber optik altyapılı internet, bakır kablolu olandan daha hızlıdır. zira elektronlar ışık kadar hızlı hareket etmez.
***
bu kablolarla taşınacak bilgi, önce 0 ve 1'lerden oluşan dijital veriye çevrilir. bu veriler de eletromanyetik dalgalara dönüştürülerek bir çeşit mors alfabesi gibi iş yapar. 1'ler yüksek frekanslı dalga ve bununla ilişkili olarak bir atım üretirken 0'lar düşük frekanslı dalga üretir ve herhangi bir atıma neden olmazlar. böylece kodlanmış olan bu bilgi, kablo boyunca ışık atımları olarak iletilir.
1 seneden fazla olmuş, biri de dememiş ki "nasıl oluyor kısmını da ben açıklayayım." ama ukde doldurup her şeyi eksiksiz yazsak "vay efendim belki ben de yazacaktım bir şeyler! niye her şeyi sen yazdın?"
meh!
***
ışık, hava dışındaki bir ortamdan geçerken hızını ve doğrultusunu değiştirir. kırılma dediğimiz bu olaydan sonra ortamdan çıktığında eski yoluna paralel bir yolla seyahatine devam eder. su dolu bardağın içine koyduğunuz bir kalemin yahut mesela kaşığın kırık gibi görülmesinin nedeni budur.
şöyle:
görselin kaynağı
ışığın, girdiği ortamda ne kadar kırılacağı, ortamdaki kırılma indisi adlı özelliğe bağlıdır. ışık düz bir şekilde gelip ortamdan çıkarken, devam etmesi gereken doğrultudan farklı bir doğrultuya yöneldiğinde, olması gereken yol ile olan arasında bir açı oluşur. bu açı, sınır açısı denen belirli bir değere kadar herhangi bir değer alabilir. fakat sınır açısından büyük bir açıya -ki buna kritik açı denir- denk gelecek bir açıyla kırılırsa, ortamdan geri çıkıp yoluna devam edemez. o ortam içerisinde tam yansıma adı verilen bir şekilde geriye yansır.
o da şöyle:
görselin kaynağı
- en solda sudan havaya doğru geçerken teta açısı kadar bir açı yapmış ve teta, sınır açısı olan 48,6 dereceden daha küçük. bu nedenle ortamdan çıkıp yoluna devam etmiş.
- ortada teta açısı tam da sınır açısıyla eşit değerde olduğundan ışık ortamdan tam olarak çıkış yapmayıp kırılarak yüzey boyunca yoluna devam etmiş.
- en sağda teta açısı kırılma açısından büyük olduğundan, ışık tam yansıma yaparak geldiği gibi geri dönmüş aynı ortama.
işte fiber optik kabloların çalışma prensibi de bu olay üzerine kurulmuş. yüksek yansıtma özelliği olan bir kablo içerisine belirli bir açıyla giren ışık, kablonun iç yüzeyine çarptığında kritik açıyla tam yansımaya uğrar ve yine kablonun içerisine doğru yönelir. kablonun karşı duvarına çarpan ışık yine aynı olayla yeniden yansır. böylece ışık, fiber optik kabloda hapsolur. kablonun diğer ucuna ulaşana kadar da olay bu şekilde devam eder.
bu kablo, kırılma indisi onunkinden daha küçük olan bir kabloyla daha çevrelenir. en dışa ise silikon kaplama kablo sarılır ve böylece koruma sağlanmış olur.
yaklaşık 100 km boyunca ışık sinyal kaybına uğramadan bu şekilde yoluna devam edebilir. kablo içerisinde meydana gelebilecek saçılma ve benzeri olaylar nedeniyle zayıflayan sinyal, belirli mesafelere aralıklı olarak koyulan istasyonlarla tekrar güçlendirilir. böylece çok uzak mesafelere ışık hızında sinyal taşınmış olur. bu nedenle fiber optik altyapılı internet, bakır kablolu olandan daha hızlıdır. zira elektronlar ışık kadar hızlı hareket etmez.
***
bu kablolarla taşınacak bilgi, önce 0 ve 1'lerden oluşan dijital veriye çevrilir. bu veriler de eletromanyetik dalgalara dönüştürülerek bir çeşit mors alfabesi gibi iş yapar. 1'ler yüksek frekanslı dalga ve bununla ilişkili olarak bir atım üretirken 0'lar düşük frekanslı dalga üretir ve herhangi bir atıma neden olmazlar. böylece kodlanmış olan bu bilgi, kablo boyunca ışık atımları olarak iletilir.
devamını gör...
3.
fiberoptik kablolar iletişim haricinde birde dekoratif olarak kullanılırdı ama modası geçti. alçıpan tavanın büyüklüğüne göre binlerce delik açar oraya fiberoptik kablo takardın. gece olunca tavanda yıldızlar oluşurdu. hatta uygun sistemle tavanda yıldız kaydırmak gibi imkanlar da var. işte bunlar hep zengin işiydi.
devamını gör...