ülkemizin dört bir yanını fiber ağlarla öreceğiz

tayyip erdoğan'ın 2053 hedeflerinden biridir. demir ağlardan fiber ağlara hey gidi hey.

not:melodili okunacak

mülteciler bizi bırakmasın diye mi.

senelerdir söylenen söz. iş icraate gelince "0".
bir de 2053 hedefi yazılmış. 30 yılda ülkenin tamamına fiber çekemeyecek kadar eşek değiliz herhalde. hedef 30 yıl değil 3 yıl olmalı, ancak o zaman değeri olur.

istanbulda ikinci katta oturuyorum. sanki mağara. arada bir şebeke gider konuşmalar kesilir. evin interneti farklı bir marka. o da aynı. fiber falan istemem telefonla konuşayım, internet zırt pırt gitmesin yeterli.

2023, 2053. bunlar milliyetcilik ile beyni bosalan kitleye soylenen sayilar.

o degil de 31 sene sonra fiber mi kalir. akp'nin vizyonunu ortaya seren ifade. gelecege donuk tek planlari yok.

31 sene sonra ya havadan, isiktan, elektrikten veya uydudan internet olacak. zaten simdiden basladi. 2053'de de standart olmasi muhtemel.

20 yıldan daha kısa bir sürede space x şirketi uzaya ilk roketini fırlattı. üzerine starlink projesini hayata geçirdi. bu space x bir şirket biliyorsunuz.

bakınca 100 yıllık bir devleti yönetenler, 20 yılda daha doğru düzgün alt yapı çalışması bile yapamamış. biri bir şirket diğer koskoca devlet. 20 yıl ulan 20 yıl! isteselerdi o fiber ağ bir değil defalarca kez döşenirdi ülkeye! salak yerine koymayın bu milleti artık!

20 yılda bu fiber alt yapısını sağlamakla sorumlu devlet kurumu kaç kere ve kimlere satılmış siz buna bakın.

yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıysa bizim daha çekecek çilemiz var demektir! bu çileyi çekmeyeceğiz! size oy moy yok ulan!

2053 mü?! 2023 te bırakmıştım ben en son!? wtf?!

2053 te ben olacağım 63 yaşında bana şimdi lazim o fiber ne yapayım mabadima mi sokayım? 20 yılda yapamadığıniz neyi yapacaksınız lan 31 yılda.

her şeyini kendimizin yaptığı bir sistem, abd tarafından takip edilmeyen bir sistem; şöyle bir efsane vardır, renkli fotokopi makinesi ile doların (abd doları) fotokopisini çektiğinizde, makina içinde bulunan çip bunu kalpazanlık olarak algılayıp pentagon a fotokopi makinesinin bağlı bulunduğu bilgisayarın ip adresini gönderiyormuş. ve bundan sonra, ilgili makine ve bilgisayar takibe alıp, tüm yazışmalarını kayıt altına alıyorlarmış. bu bilginin bir şehir efsanesi olmasını çok isterim. ancak, abd için bilgisayar programı geliştiren ve bu program ile tüm ortadoğu yu izlediği, ardından bu bilgisayar mühendisinin rusya ya iltica talebinde bulunduğu gibi bir film vardı "snowdon" du sanırım filmin ismi,

yani demem o ki, önce takip edilmeyen bilgisayarı kurmamız veya yapmamız çok önemli, güvenlik duvarı çok önemli,
sanırım 1997 veya 1998 yılında çıkan bir film vardı, ismi "kuşatma" denzel wasinkton, bruce wills oynuyordu filmde; film in başında, ortadoğu da bir yerlerde keçi-koyun sürüsü geçtiği bir yerde lüks araçlarla konvoy geçiyordu, konvoy uydudan takip ediliyordu, yaklaşık 30 saniye sonra, konvoydakileri resmen biçiyorlardı, burada öldürülen veya öldürüldüğü iddia edilen kişi u-s-a-me bin l-a-d-in di sanırım, sonra öldürülen kişinin ekibi abd de misilleme eylemleri filan yapıyorlar, vs vs

yani; big brother bizi izliyor, bizim bu döngüyü tersine çevirmemiz gerekli. aksi halde fiber ağ, çok işimize yaramaz, bilakis düşmanın işini kolaylaştırmış oluruz.

bu nasıl başlık olum haber mi yorum mu belli değil. evet.

mevcut şartlarda ülkenin çok büyük bir bölümü vdsl ağlarına bile sahip değilken, ülke 16 mbps hıza şükür eder halde iken gereksiz bir iddiadır. sen vdsli ver yeter, tatava yapma.