firefly

tadı damağımızda kalmış bilim kurgu yapımların başında gelir. 14 bölüm çekilmiş ve aniden kayıplara karışmış olmasına rağmen kült bir yapım haline geldiğini söylemek yanlış olmaz. burada temel mesele senaryonun basitliği ve özgünlüğü. uzaydı vesaireydi, bilindik çekişmelerdi derken inekleri uzay gemisi ile taşıyorsunuz ve nakliyesini yapıyorsunuz yani mevzu tamamen insanların ihtiyaçları çerçevesinde şekillendirilmiş. dizinin absürt tarafları da sizi içine çekiyor. öyle çok da idealize edilmiş tipler yok bu dizide. senden benden, ondan bundan bir parça var. sadece günümüzden 500 sene sonrasında yaşıyorlar. mevzu müttefiklerin ve bağımsızların çekişmesi temelinde gelişiyor ama ortada bir efsaneleştirme, ya da isyan güzellemesi falan yok. evet, bir başkaldırı mevzusu işleniyor fakat bunu epik bir hale getirmiyor. tabiri caizse herkes kendi ekmeğinin derdinde *

malcom abi ve tayfasının gayet basit insani refleksleri, hayatı idame ettirmek için verdikleri çabalar olağan şekilde yansıtıldığı için sizi içine çekiyor. hepimiz gibi onların da kabuğuna çekildiği kafayı dinledikleri bir mekanları var; serenity... tabiri caizse huzur serenity'de saklı. * diğer bilim kurgu yapımlar gibi ortada kahramanlar arzıendam etmediği için karakterlere odaklanabiliyorsunuz. çok derinlemesine analizler yok elbette. 14 bölümde neyi derinlemesine verebilirsiniz ki? ama baktığınız zaman güçlü kadın profilleri görüyorsunuz. kendi işlerinde iyiler. river'ın kafası zehir gibi çalışıyor, zekası ile ön plana çıkıyor. kaylee geminin ayakta kalmasını sağlıyor; mekanikçi. zoe desen askerliğin kitabını yazmış. yani kadınları maharetleri temelinde bir çerçeveye oturtuyor. bu diziyi izleyenlerin genelde bayıldığı inara karakteri ise kanımca bahsettiğim temel karakterlerin yanında bilinçli oluşturulmuş bir profil. mevzu kadına ve insana nereden baktığınızla alakalı. size bu noktada kıyas imkânı sunuyor. bilgisi, görgüsü, tecrübesi ve işlerindeki maharetleriyle hayat mücadelesine tutunabilen kadınların karşısında ışıltılı bir profil var. o kadın karakterleri görmüyor ve onlardaki gücü hissetmiyor ve direkt inara'ya odaklanıyorsanız bence sıkıntı var demektir. *

bu arada; serenity'nin yolculuğu, gittiği yerlerde size sınıf farklılıklarından ve refah seviyesi uçurumlarından güzel örnekler veriyor. orası da mühim o kısmı atlamayalım. *

neyse çok lakırdı ettim; netice olarak 14 bölüm olsa dahi tadı damağınızda kalacak olsa dahi izlemenizde fayda var. ha sonrasında belki 2. sezonu da çekilir diye bekleyenler kervanına katılabilirsiniz. oldu, bitti, gitti. bundan sonra o iş pek tat vermez lakin insan dediğiniz yaratık beklentiler içerisinde yaşayan bir varlık. hem bu sayede beklentilerinize bir yenisini eklemiş olursunuz. o açıdan da artısı olur *