gece gelen tost yeme isteği

arada sırada akla geliyor,
geldiği gibi de gitmeyi bilmiyor.
gece gelen periler, emin olma diyor,
mideyi kazındırıyor, kendileri yaşıyor.

kaşarlı, sucuklu,
birazcık da salçalı bir tost olsa.
üstünü hafif yağlayıp,
cos sesi eşliğinde makineye bassak.

neyse, şimdi kokusu bile geldi.
aman aman.
iyi ki yok.
canım midem.

zalımsın imera..

diyabet lobisine çalışıyor bu daktır, dikkat edin *

bir de şiir yazıyor lan.

bu ne sevgi ah bu ne ızdırap
zavallı kalbim ne kadar harap
nasibim olsun bir yudum şarap*

gel bana her gece sen
tostuma dalmalısın *

savaş yok.
efendi gibi tostumu yer otururum.
kahve ısmarlayacakmışsın bana imera,
bu saatten sonra savaşamam anlayacağın
tansiyonumu ölç buluşunca.
bir de nabzımı..*

gece gece gelecek en tehlikeli yemek olabilir. tabi masum görünebilir, bir kaşarlı salçalı tostan ne olabilir denilebilir ama tostumu yedim odam da bekliyorum olayının baş aktörü bir tost olmuştur. bir tost tüm tostların adını lekelemiştir. çağla şikel sende tost yerine portakallı pekin ördeği falan deseydin. elin pekin ördeğinin adı lekelense ne olurdu.